bugün

türkiye ekonomisi için uygulanması gereken büyüme modelidir.

nitekim 130 milyar dolar olan ihracat ve 200 milyar dolar olan ithalat arasındaki farkın kapanması gerekmektedir.

ihracat arttığı zaman ülkeye döviz girişi sağlanacaktır.

firmaların satışlarında artış meydana geldiğinden dolayı kapasite artırmak durumunda kalacak ve yeni makinalar almak durumunda kalacaklardır.

yeni makina almak demek o makinayı çalıştıracak yeni işçi istihdam etmek demektir.

dolayısı ile istihdam üzerinde de olumlu etki yapabilecektir.
ihracatı arttırmak bazen büyüme değil küçülme yaratır. çok basite indirgersek x malının dünya piyasasında değeri 2 dolar iken sırf istatistiğe oynamak için 1 dolara bunu ihraç etmek faydadan çok zarar getirir. akp'nin sayı oyunlarında sıkça rastalanan bir başka olay da budur. yoksa ihracat büyümek için önemli bir hamledir.
hangi işadamı x malının dünya piyasasında değeri 2 dolar iken sırf istatistiğe oynamak için 1 dolara bunu ihraç eder orası ayrı bir tartışma konusudur.
herkesin bildiği çok basit bir gerçek. ama insanda amerika' yı yeniden (yeniden olduğu bilinmesine rağmen sanki ilk kezmiş gibi) keşfetmiş hissini uyandırıyorsa o başka tabi!
türkiye' de, 24 ocak 1980 ekonomik istikrar programı sonrası benimsenmiş olan durum.
yeni pazarlar bulmayı gerektiren büyüme sağlama durumudur. yeni pazarlar gerektir çünkü eski müşteriler artık daha fakirdir. ab

türkiye bir nebzede olsa bunu sağlamaya çalışmaktadır.

türkiye nin afrika ya olan ilgisinin artması.
ülke olarak yeni uyandığımız ama avrupa'nın sanayi devriminden beri yaptığı iştir. adamlar dış politikayı bile yüzyıllardır bunun için kullanıyorlar.

(bkz: gunaydın)
(bkz: yüzünü yıka açılırsın)
ihracat katma değer yaratıyormu herşey den evvel buna dikkat edilmelidir.
olası bir küresel resesyondan çok büyük oranlarda etkilenmekle sonuçlanan ekonomi politikası. aslen finansal bir kriz olarak başlayan şu anki ekonomik kriz türkiye bankacılık sektörü sağlam olduğu için finans sistemimizi etkilemiş ama ihracat yaptığımız ülkelerdeki daralma sebebiyle ihracatımızı vurmuş ve bir reel sektör krizi haline gelmiştir. aynı şekilde almanya nın fransa dan çok küçülecek olması da aynı sebeptendir.
günümüz koşullarında ticarete bağlı bir kalkınma ya da büyüme kesinlikle geçerli olamaz. ithal ikameci bir model uygulanmalıdır. ha sen ingiltere olursun da, bütün ekonomin ihracata bağlı olur ayrı. dış talep kapından ayrılmıyorsa, arz talep esnek linklerin uygunsa, ekonomik teknolojin (bu türkiye' de yoktur)çok yüksek, üretimin çok kalite, iç dış ve politik dengelerin olağanüstü uyumlu falan da filan da...haa en önemli noktayı atlamışız; ben bi malı ihraç ederken; üretimde hammaddeyi, lojistikte dış kaynağı kullanıyosam ekonomik göstergelerim hep hata verir; bakınız; türkiye ekonomisi
neyse ne...ancak bu şartları sağlayabiliyorsan ekonomide ihracatı arttırarak büyüme sağlayabilirsin. sonuç olarak neymiş, ihracatı teşvik politikası oluşturmak ve ihracatı yapmak. ama tüm bunlar için gelişmiş olmak...
tanım; ihracatı arttırarak ekonomik büyüme sağlamak, az gelişmiş ülkelerde ekonomiyi daha aşağıya çeken en önemli unsurdur.
Türkiye'nin her sektörünün ciddi potansiyeli olmasına rağmen biraz yavaş davrandığı durum.
güncel Önemli Başlıklar