bugün

bugün 87 yaşında olan 5 yıldır kanser ve astım tedavisi gören, bir dönemim tanığı avukat halit çelenk in ''bir türlü gözümün önünden gitmiyor'' dediği saatler şöyledir.

ulucanlar cezaevi'nin avlusunda kurulan darağacı, başgardiyanın odasının penceresinden net bir şekilde görülüyordu. biz cezaevine geldiğimizde deniz bu odaya alınmıştı ve pencerenin tam karşısındaki koltukta oturuyordu. deniz'in biraz sonra can vereceği darağacı, tam karşısında duruyordu. hazırlıklar tamamlandıktan sonra deniz'i darağacına çıkardılar. infaz sürerken, odaya yusuf' u getirdiler, yusuf pencereden deniz'in son nefes verişini izledi, yusuf infaz edilirken de hüseyin'i odaya getirdiler ve o da yusuf'un infazını saniye saniye gördü.

infaz kesinleşince darağacında can vermenin ne kadar süreceğini düşündüm. hukuk fakültesi'nde okuduğumuz ''adli tıp'' kitabında asılarak ölümün bir kaç dakika içinde gerçekleşeceği yazıyordu. deniz'in infazı 25 dakika sürdü.avukat arkadaşım mükerrem erdoğan'la birlikte cezaevi doktoru ile tartışmaya başladık. bunu farkeden cellat yanımıza yaklaştı ve ''deniz çok ağır olduğu için ip kopmasın diye çift imlik kullandım, infaz çift imlik kullandığım için uzadı'' dedi. birkaç dakika içinde sona erecek olan infazın, çift imlik atılarak sürmesinin adı da ''işkencedir''. cellatın açıklamasından sonra duruma itiraz edince yusuf ve hüseyin'in infazlarında tek imlik kullanıldı.

deniz'lerin idamı sırasında gözümün önünden gitmeyen bir başka sahne ise idam cezası veren mahkeme başkanı ali elverdi'nin bir ağaca dayanarak sigara içmesidir. deniz, yusuf ve hüseyin darağacına doğru yürürlerken elverdi, sigarasını tüttürüp havaya üflüyordu. ben bu davranışı da bir işkence olarak tanımlıyorum. çünkü o sigara acı değil bir keyif sigarasıydı.

deniz sehpaya çıkarıldıktan sonra ayaklarının altındaki tabureyi kendisi tekmeledi. yere düştü ancak deniz boşlukta asılı kalmadı. çünkü boyu uzun olduğu için ayakları masaya değiyordu. bu durumu gören savcı yordımcısı veysi sami, cellatı uyararak, ''masayı çek masayı çek'' diye bağırdı. bu süre içinde deniz'in bilinci büyük bi ihtimalle yerindeydi. darağacındaki kişinin o saniyelerde neler yaşadığını düşünebiliyormusunuz? deniz'in boyunun uzun olduğunu bile bile ayaklarının değeceği bir masa konulması ''işkence''den başka hangi sözle açıklanabilir? *
(bkz: duydum deniz in sesini) *
insanlık dışı uygulamadır.

binlerce kişiyi öldürmüş diktatör saddam'a bile acır, tek bir canlıyı incitmemiş, ülkesini çok seven, iyi yetişmiş, genç bir üniversiteliye "oh olsun" deriz. şimdi anlıyorum çocuk pornosunun neden bu kadar sevildiğini!!! var bizim insani değerlerimizde bir yanlışlık, bir çöküş!
bir insanin yasam hakki elinden hicbir sekilde alinamaz, hem de isledigi suc ne olursa olsun. hele ki isledigi suc, ülkesinin bagimsizligi icin savasmaksa bu hak hic alinamaz. iskence bir insanlik sucudur. daragacina giden bir insana iskence yapmak, hatta iskence yaparak öldürmek! buna uygun bir suc tanimlamasi yapilmis midir bilmiyorum. ama bu sucu isleyenlerin bile cezasi daragaci olmamalidir. insanlarin yasam haklari elinden alinmamalidir, hele ki deniz gibileri yildirmak icin asla! cunku zaten deniz gibi dusunenler bu gibi seylerden yilsalardi, iskemleye tekmeyi kendileri atmazlardi!
deniz gezmiş'in idam edilmeden önceki bir sözü beni çok etkilemiştir.

'yaşasın tam bağımsız türkiye, yaşasın türk ve kürtlerin kardeşliği.'

keşke kürtler bizimle, bizlerde kürtlerle kardeş gibi olsaydık. o zaman pkk diye bişey olmazdı.

(bkz: sevgi en büyük hazinedir)
daragacında uc fidan ve idam gecesi anıları adlı kitaplarda da yazılmış önermedir.Sucu ispatlanmadan daragacına gonderilen gencleri asarken birilerinin "biraz acı ceksin şu pezevenkler" demiş olması pek de uzak bir ihtimal olmasa gerek.
(bkz: demokrasi)
(bkz: birlik beraberlik)
(bkz: özgürlük) için savaştın mı sonun böyle olur.

(bkz: pkk) ama o *halen yaşıyor adaletin adaletsizliği.
sosyalist görüşlerine katılmasam da öldürülmesine ve eğer ki işkence yapıldıysa daha da derinden yara almama neden olan olay.
fikilerine zerre kadar önem vermesemde ülkem adına tamamen bir tahlihsizlik örneği . geçmişte istiklal mahkemelerinin , günümüzde derin devletin , faili mechullerin havada ucuştuğu bir coğrafyada pekte şaşırılamayak durum . işkence görmüştür veya görmemiştir bu tartışıla bilir ama bir kişnin idam edilmesi asla kabul edilmez bir durumdur . ülkemiz için kara bir lekedir . yada asmayalım da besleyelim mi mantığının bir sonucudur . insanın içini sızlatan bir durumdur . unutulmaması gereken devletin vicdanı olmaz , ama insanların olmalıdır * . eğer apo idam edilmiyor 5 yıldızlı otelinde * örgütünü hala yönetiyorsa bir şeyler ters gidiyor demektir .
orada asılan türk gençliğiydi. onunla birlikte gençlik siyasetten uzaklaştı. memleket de şimdiki kuklalara kaldı.
idam edilmeden önceki sözleri;

deniz gezmiş : yaşasın tam bağımsız bir türkiye. yaşasın marksizm - leninizm. yaşasın işçiler ve köylüler. kahrolsun emperyalizm.

yusuf aslan : ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum. sizler bizi asanlar şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz. sizler amerika nın hizmetindesiniz. kahrolsun faşizm.

hüseyin inan : ben şahsi hiç bir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. bu baryağı bu ana kadar şerefle taşıdım. bundan sonra bu bayrağı türkiye halkına emanet ediyorum. yaşasın işçiler köylüler ve devrimciler. kahrolsun faşizm.

(bkz: tutsam şu karanlığı tutsam da yırtsam)
kimilerine normal birşey gibi gelse de yapılmaması gereken, insanlık dışı bir davranıştır. idam yeterince yersiz bir ceza iken bunu yetersiz bulan nefret dolu yaratıkların ilkel ve vahşi tutumudur.
deniz gezmiş ve arkadaşları devletin düzenini çete kurarak silah zoruyla değiştirmeye kalkışma suçu işlediler. bu suçun cezası yakın bir zamana kadar idamdı.aynı suçtan darbe teşebbüsüne kalkışmış kurmay albay talat aydemir de asıldı.

bu konuda o günün şartlarına göre bir anormallik yok.ancak bu suçun oluşmuş olması için adamların silah zoruyla rejimi değiştirecek kadar güçlenmiş olmaları gerekiyordu.talat aydemir gerçekten çok güçlüydü ve emrinde askeri birlikler vardı.asılmasını gerektirecek güce sahipti.

ancak deniz gezmişlerin devletin düzenini değiştirecek güce ulaşmadan o kadar güçlenmiş kabul edilerek idam edilmesi hukuki değil,siyasiydi.deniz gezmiş ve arkadaşları hukuken masum değillerdi.bekaa vadisinde eğitim görmüş anarşistlerdi ve işledikleri suç gerçekten idamlık suçtu.ama suç tam oluşmadan oluşmuş sayıldı.haksızlık buradadır.işin hukuki tarafını bilmekte yarar vardır.idamın işkenceye dönüşmesi de canilik yani.insana yapılmaz.