bugün

caddeler kalabalıktan yürünmüyor, insanlar suratları asık bir halde hızlı hızlı adımlıyorlar kaldırımları...

otobüs şoförü, yolcu binmeden hareket ettirdi aracı demin, bir dolmuşun ani freni yaşlı bir kadını yerle-bir etti. mağazadaki tezgâhtar kız, az önce birini azarlayıp dükkandan kovdu. din kültürü dersi öğretmeni, ibadetine ortak olmayacak öğrencilerine kendince hesaplarla gözdağı verdi. cami önünde oturan yaşlı amcalar öğle vakti ekmek alan komşularına bela okudular içlerinden. işçiler öğle yemeği istedikleri için işten çıkarılmakla tehdit edildiler. lokantacı, akşamdan önce yemek çıkarmaması gerektiği konusunda ensesi kalın adamlar tarafından racona uygun bir şekilde uyarıldı; simitçinin baş-üstünde gezdirdiği kazanç kapısını devirdiler.

sabrını ve minnetini salt bir zaman diliminde ıspatlama girişimine başlıyor şimdi birçok insan. "hoşgörü" adı altında imzalıyorlar faşist edimlerini.

ibadetiniz, dininiz, inancınız sizin olsun. bu konuda yalnızca tanrıyla hemhâl olun. bizi sadece "insanlığınız" ilgilendirir.
(bkz: işte budur luk başlıklar)
(bkz: ibadet etmeyenlerdeki iftira merakı)
(bkz: mal beyanı)

(bkz: mantıktan bahseden mantıksız mahlukat)