bugün

her an her yerde karşımıza çıkabilecek ve içinde bulunabileceğimiz yarışma türü.

bugün anısı taptaze olan bir anımı sizlerle paylaşmak bana mutluluk verir.
sabah işe gitmek üzere evden çıktım. kumaş pantolon, beyaz gömlek, kahverengi ayakkabılarım, üstümde paltom ve sırtımda laptop çantam yürüyorum otobüs durağına doğru. her zamanki gibi yetişme gayreti ile hızlı adımlar atıyorum. az ilerimde 7 bilemedin 8 yaşında bir ilkokul öğrencisi, yanından hızla geçtim ama farkında değilim hiç bir şeyin ve aşırı derecede doğalım. 1 dakika sonra çocuk koşar adıma ramak kala denilebilecek adımlarla yanıma kadar geldi. "olamaz beni geçmek üzere" diye içimden geçirdim ve adımlarımı hızlandırdım. çocuk sinirlendi ve oda hızlandı, bende hızlandım.. tam beni geçiyor ben başka yönlere bakarak daha da hızlanıyorum derken 2 dakika gibi kısa bir sürede çocuk yoruldu ve ben açık ara otobüsüme yetiştim ve her zamanki gibi beni kimsenin geçemeyeceğine olan inancım ile yolculuğuma devam ettim. bu arada laptop çantamın ağırlığı eminim o çocuğun %70 kadarı ağırlığında. hıh serseri beni geçebileceğini sandı..
" Hadi sidik yarışını hepimiz bilirdik de sabah sabah işe gitmek için yürüyen adamın ayak yarışı... " şeklinde devam ettiren erişkin psikolojisidir. Suda eriyen c vitaminli aspirin plus kanı sulandırarak, damarlarda bulunan olası pıhtıları derhal çözer ve oksijen sirkülasyonunu, vücudun tüm hücrelerine eşit derecede yaptırır. Duruma göre bir kase yoğurt da, vücuttaki toksik ve zehirli maddeleri uzaklaştırıp, relax & rahatlatıcı bir etki meydana getirdiğinden, şiddetle tavsiye edilir. (bkz: ne içtiysen kalanını tuvalete dök)