bugün

hadisler, hz. muhammed'in ölümünden çok sonra yazıldığı için aslında onun söylemediği ya da farklı ifade ettiği birçok şeyi o söylemiş gibi anlatılmasından ileri gelen durumdur.
(bkz: ateist tespitleri)
(bkz: arkadaş doğru söylüyor üstüne gitmemek gerek)
muhabbeti açıldığında kadınlara her türlü lafı eden, "bazı switchleri doğuştan on geliyor" diyebilen, "dünyayı aslında kadınlar yönetiyor azizim", "kadının fendi erkeği yendi" sözleriyle büyümüş insanların, benzeri bir sözü hz. muhammed edince bozulması enteresandır. kaldı ki bu sözde bir aşağılamadan çok, diğer tarafa bir ikaz sözkonusudur.

bu söze alınan kişi, daha önce bir kadın tarafından hiç yalan söylenmemiş, aldatılmamış, oyuna getirilmemiş, duygu sömürüsüne uğramamış olsa gerek.

oysa aynı din, namuslu bir kadına iftira atmayı, insan öldürmekle aynı klasmanda, "en büyük günahlar" arasında saymaktadır.
(bkz: alçak basın bunu da yazın)
(bkz: attığım belli olmasın diye milyon tane dedim)
dogrunun bilincli olarak yanlismis gibi aksettirilmesi sonucu ortaya cikan baslik.

bluevelve "milyarlarin taptigi kimse" betimlemesiyle islam dini hakkindaki bilgi düzeyini acik etmistir. hicbir müslüman hz.muhammed´e tapmaz. bir adam da bunu bile bilmiyorsa, islam diniyle ugrasmamali, gidip köpek kuaförlügü falan yapmalidir.

ciddi olarak o hadis e baktigimiz zaman, hadiste bahsedilen tamamen dogrudur, ve aynen de peygamberin söyledigi sekilde kadin tarih boyunca bir fitne sebebi olmustur. bu bizim kadina düsmanligimiz degildir, sadece kadinin güzel olmasi yüzünden sevilmesi, askin cok bencil bir duygu olmasi konulariyla ilintilidir.

bu lafin altinda daha bircok baskaca boyutta vardir. mesela kadin cok kiskanctir annelik konusu sözkonusu oldugunda, kendi cocugu digerlerinin cocuklarindan daha iyi bir yerde olsun ister.

tarihte gercekten de kadin yüzünde savaslar cikmis, binlerce insan da ölmüstür. kanuni´nin iki karisindan birisi olan hürrem sultan kanuni nin yedi cocugunun annesidir. yalniz, en büyük sehzadenin annesi baska kadindir, bu sehzade mustafa´dir, ve cok sevilir, padisahliga en uygun adaydir.

hürrem, kendi cocuklarindan birinin padisah olmasini istedigi icin ne yapar yapar, kanuni´ye sehzade mustafa´yi idam ettirtir. bu tarihsel bir gercektir.

hürrem, bu fitneye verilebilecek en güzel örneklerdendir. bu kadinin kanuni´yi- ki hürrem macar asilli bir devsirmeymis, ve cok güzel bir kadinmis- etklemesi sonucu osmanli da capi cok daha kücük ve sig olan 2.selim, ickiye düskünlügü yüzünden "sarhos selim" diye anilan hürrem sultan´in oglu tahta gecmistir.

bu,bircok tarihci tarafindan, osmanlinin yaptigi en büyük hatalardan kabul edilir. padisahlik mustafa´ya gecseydi belki dünyanin tarihi degisirdi.cok bilgili cok sevilen bir kisiymis mustafa ve laf aramizda kanuni nin de en sevdigi ogluymus.

düsününüz ki bir kadin, güzelligiyle bir padisahi(hem de etkiledigi padisah "muhtesem süleyman" tabirli kanuni´den asagisi degildir) etkilemis ve dünyanin tarihinde indirek olarak büyük bir degisim yaptirmistir. okudugum bircok kitaba göre hürrem sultan yaptigi etkiyle tarihteki en önemli disi sahsiyettir. cünkü etkiledigi sahis zamaninin en kuvvetli ve güclü adamidir.

nedense bu basligi okuyunca aklima bu hikaye geldi, aslinda yeri de gelmemisti ama, sözlük okurunu bilgilendirmek amaciyla bir kez daha yazayim dedim.
(#6757865)
--spoiler--
milyarların taptığı bir insanın sözleri bunlar.
--spoiler--

kim hz muhammed'e tapıyor ki?*
kız çocuklarının lanetli sayıldığı, köle olarak alınıp satıldığı, doğar doğmaz gömüldüğü, bir devirde bu sapkınlıkları önlemek için allah'ın gönderdiği bir peygamber, neden kadınlara hakaret etsin ki?
(bkz: cahiliye devri)
hayır dini eleştirmek güzel bir şey fakat eleştirirken kuran-ı kerim'den tevrat'tan incil'den yaralanın.
zira bu kitaplar kesin hükümler içerir ve değiştirilemez.

fakat hadisler öyle değil, sahi hadis olarak kabul edilen imam i buhari'nin yazdığıdır ve imam i buhari hz muhammed'in ölümünden 200 yıl sonra doğmuştur.*

edit:kızların hepsi öldürülmüyordu her evde bir taneden fazla olması sakıncalı görünüyordu.**
erkek kadın dengesi nasıl sağlanıyordu o zaman ?
kabileler sürekli savaş içerisinde olduklarından erkeklerin ömrü pek uzun olmuyordu zaten.
o ki kız çocuklarının diri diri gömüldüğü devri kapatmıştır.
(bkz: erken boşalma sonrası beyanatları)
Hadislerin ne denli güvenilmez olduğunun bir kanıtıdır. Oysa Kuran erkek ya da kadın olmanın değil, sadece takvanın (günahlardan ve kötülüklerden sakınmanın) insanı yücelteceğini söylemiştir.
"benden sonra geride erkekler üzerine kadından daha zararlı bir fitne bırakmadım". ilk bakışta hadisin kadınları fitne ve fesada götüren uğursuz varlıklar olduğu sanılabilir. burda söylenen tüm kadınlar değil, bazı aksi, huysuzlukları nedeniyler erkekleri zor durudma bırakan kadınlardan bahsedilmektedir.

bu tür ifadeleri, kuran-ı kerim'de bulmak mümkündür: "ey iman edenler, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır, onlardan sakınınız...", o zaman düşünülürse her ailede biri birine düşmandır. bu ifade genel değildir.
ne kadarda doğru söylemiş bunda kötü anılacak hiçbirşey yoktur evet kadınlar fitne meselesidir bu gerçektir.
bu hadisi şeriften sonra bluevelve nin de bir kadın olduğuna inanmak işten bile değildir.
iğrençtir.

ne bekleniyordu ki anlayamadım. kadının ikinci sınıf sayıldığı bir dnden bahsedyoruz.

sonuçta dinler sosyolojik bir olgudan ibarettir. bir gereklilikten doğarlar. ayrıca hz muhammed in zamanna göre fazlaca iyimser bir söylem.