bugün

hukukun ustunlugu ilkesine inanan, lakin sasirmis bir bunyenin karsisindakini hukuka davet seklidir. aslen burada " hukuk yolu acik " denmek istenmistir.
hukukta, iki iki daha dört etmez.
hukuk , 4 yıllık fakülte mezunlarının dahi ne anlama geldigini bilmedigi , anlayamadıgı , herkese göreceli gelen , tarihten bu yana git gide gerileyen ve gelişmeyen , ender ilimlerdendir.

hukukun icra ettigi ve çatısı altında kurulmuş sosyal düzen , adalet kavramını insanoglunda ihtiyac duydugu bir terim haline getirmiştir.aslında hukukun sadeleştirilmesi ve cezaların daha ilimli haline getirilmesini "gelişmemek" olarak tanımlamak bazı kişilere göre pek dogru bir kavram degildir.lakin demokrasinin ve insan haklarının , hukukla iç içe olan bir kavram olduklarını düşünürsek ve geçmişteki suç oranının bugunden daha az oldugunu düşünürsek , hukuk un ve demokrasi nin -tam randımanlı doğru orantı- modunda yükselmesini bekleyemeyiz.

hukuk , içi ucu boklu değnek oldugu icin , bi tarafından tutup öbür tarafıyla vurmaya calısmak genelde "ne anladım ben bu yatıştan" yorumlarına neden olabilir.değnegin ortasından tutmak daha akıl kari olacaktır.matematiksel bir olgu olmadıgı için yüzde yüz suçlu ve yüzde yuz masum tabirleri yoktur.

farz-ı misal , yakınlarda olan bir olaydan bahsetmek gerekirse.banliyö treninden altında hayatını kaybeden bir gencin ailesi tcdd ye dava açmak suretiyle tazminat talep ediyor.dava sonuclanıyor tcdd , gencin ailesine * 1000 ytl tazminat ödemeye mahkum ediliyor.tcdd temyize gidiyor ve aileye "seferlerin hızını yavaşlatmak" dan dolayı karşı tazminat açıyor.mahkeme ailenin tcdd ye 2000 ytl tazminat ödemesini kararlaştırıyor.böylece aile borçlu çıkıyor.

yukarıdaki örnektende anlaşılabilecegi gibi hukuk , musluktaki suyun nerden geldigini ve kaynagını araştırırken , suyun yağmurlarla yeryüzüne indigi , havadaki nem oraninin yüzde yüzün ustune cikmasi ve bulutlarin doygunluk oranina ulasmasi sonucu gerceklesen bir olay oldugu gibi bir sürü teferruatla karşı karşıya kalabilirsiniz.bunlardan yola cıkarak diyebilirizki hukun onude , arkasıda , yanıda açıktır.gidecegi yönü belirleyen en büyük etmen ise ekonomi ve liberal * * dünya savunucularıdır.
ülkemizdeki işleyiş biçimine baktığımızda bu ön açıklığı "ahmetin fermuarı açık" durumu gibi bir vaziyet almaktadır. yani ortada ayıp birşeyler vardır aslında.
önü açık olanların nereden hava aldığına hatta arkası da açıksa cereyan bile yaptığına delil bir sosyal durum.
iddaalı ama bi o kadar yanlıştır. hukukun götü başı deliktir önü açık olsa ne olur diye sormak ister insan. lakin cevap verecek muhattap yoktur o ayrı.
güncel Önemli Başlıklar