bugün

4 yıllık eğitim sonucunda avukat olabilmesi için sınavı girmesi gereken öğrenci çeşidi.
canından bezdirilmiş öğrenci modeli.4 yılın sonunda gözlüklenmesi muhtemel öğrenci.
fakültesinden diploma alıp da mezun olmakla öğrencilikten kurtulamayacak kişidir, çünkü ne okulda sınavlarda cevapladığı tonlarca bilgi iş hayatı sırasında aklında kalacaktır, ne zaten pratik hayatta karşılaşacağı meselelerin hepsine ilişkin eğitimi fakültesinde alabilmiştir ne de yürürlükteki mevzuat ve içtihat sabit kalamamaktadır; dolayısıyla hukukçu kişi, bu sektörden para kazanma niyetinde oldukça "hukuk öğrencisi" sıfatını taşımakla yükümlüdür.
en korkutucu örneği ted bundy' dir.
en popüleri galatasaray'lı olanıdır. *
geçmek için sadece notlara ihtiyacı olan, bunun haricinde kendini geliştirmek istiyorsa bol bol okuması gereken öğrencidir. aşırı sosyal olanı derslerde felakettir, asosyal olanı zaten kafayı sıyırmak üzeredir. bunun ortası var mıdır? tabikide vardır. gezip tozup sınav zamanı çok iyi notlar bulan ve çan yapan sıkça zeki arkadaşlarımız orta kategoride değerlendirilmektedir. *
kemal kerinçsiz gibi olmalarını istemediğimiz öğrencilerdir..
kemal kerıncsız den Osman Baydemir e genıs bır alan ıcınde cesıtlenebılen ogrencılerıdır.
okuldan mezun olmakla adam yada hukukcu olunmadıgına guzel orneklerdır bunlar.
içerik bulunamadı.
eğer daha 1.sınıfsa

lise bitmiş, üniversiteye başlanmıştır.''nereyi kazandın?''diye soranlara gururla''hukuk''denir ve bunu duyanın gözlerindeki takdir dolu bakışlar kişide ''heyt be, iyi yer kazanmışım değil mi?''duygusu uyandırır. işte bu duyguyu en yoğun yaşayan öğrencidir 1.sınıf hukuk öğrencisi. ilerleyen yıllarda etkisi azalarak devam eder.

okulun ilk günü, karşısında ilk gün geleneğine uyan cüppeli hocalar görünce nerede olduğunu daha iyi idrak eder.

''ben sizin seviyenize inemem, siz benim seviyeme çıkacaksınız.''yaklaşımını şiar edinen hocaların anlattığı dersten pek bir şey anlamaz. zira hocalar hukuk terimleriyle konuşur, ayrıca arada da güncel olaylara hukuki bakış açısıyla değerlendirmelerde bulunurlar. fakat koca bir yıl öss için çalışan öğrencimiz, son bir yıldaki gündemden epey uzak kalmıştır, pek bilmezki o öss ye çalışırken yurtta ve dünyada neler olmuş.vel hasılı kelam dersi anlamaz. üzülür. hocalara söylenir.

sınav vakti nereye, nasıl çalışacağını tam kestiremez. arkadaşlarından ( tabi eğer arkadaşı varsa) yardım isteyebilir. arkadaşı varsa dedim çünkü asgari 100 kişilik bir ortamda hemencecik herkesle kaynaşabilemez.

anayasa hukuku çok ağır gelir.
roma hukuku sıkar, bayar, bunaltır.
medeni hukuk dersini nispeten zevkli bulur.

ilk senesi olmasının verdiği heyecanla dersleri aksatmamaya dikkat eder. durak copy ve türevlerinin varlığından haberdar olunca ders dinleme işini biraz gevşetebilir.

ders kitaplarını yanında taşımaktan onur duyar. zira yolda, otobüste pek şık, pek havalı bir görünüm katar kendisine.

sınav sonuçları çoğu zaman istediği gibi gelmez. bu onun moralini bozar, üzülür.lisede 100 değil de 90 aldığı için ağlayan bir gıcık olsa bile artık 50 alınca ellerini semaya açarak şükreder.

en nihayetinde sene bittiğinde, öss ye girecek yeni neslin:
-hukuk zor mu?
-bütün kanunları biliyor musun?
-maddeleri ezberliyor musunuz?
-o kitabın hepsini mi okuyorsun?...ve sair sorularına muhatap olur.
birinci sınıfta medeni hukuk sınavında "bu hukuki işlem geçerli midir?" diye bir soru geldiğinde çoğunlukla "tasarruf işlemidir (mesela), geçerlidir" türünden cevaplar yazarak dersi yeniden almak durumunda kalan öğrencidir.
ben birini öldürsem kaç yıl yerim sorusu çok sorulur arkadaşları tarafından.
sınavlardan sonra okuma isteğini kaybeden öğrenci. * *
hali hazırda 2.sınıf öğrencisi olarak başına hukuk kelimesinin eklenmesi suretiyle aldığım sıfat.bu sıfatı almak için öss ile cebelleştiğim günler mi yoksa dc artı ve bi kaç tane de eksi ile 1.sınıfı noktalamam mı koyar bilinmez.fakat bu sıfat özellikle büyüklerimizin gözünde sizi 10 basamak yükseltir.iyi ki gelmişim lan dediğiniz tek alan budur zaten.havası da olmasa kim çeker bu kitapları beaaa..
vize ve final dönemlerinde sürekli kola kahve içen hatta bunu karıştıran uykuya hasret kalan ögrencilerdir.
bu aralar denk gelen hukuk fakültesi öğrencilerinin nedense hepsi 'gelme abim-ablam' diyorlar. biri ankara hukukta okuyor. ayrıca toplum içerisinde saygınlık veya statünün cazibesi gibi şeyleri gerçekten anlamıyorum. bu sene bi çocuk koç universitesi psikoloji tam burslu kazandı, ama babası avukat olmasını istediği için ankara hukuk fakültesine gitti. çocuğu tebrik edeni görmedim. herkes mal gözüyle bakıyor çocuğa. çünkü babasına karşı gelemedi ve açıkçası hayatı sikildi bence. yarın öbürgün hukukçu olmaktan memnun olmadığı zamanlar, yani bu sıkıntı tavan yaptığı zamanlar koç psikoloji gelir aklına. oradan çıksaydım ne yapardım diye düşünür durur, yazık olur.

bende hukuk fakültesi, hukukçu olmak falan eski büyüsünü kaybetti.
(bkz: işte bu benim)
haklarında iç karartıcı laflar edilir. Kurbanlık koyun gözüyle bakılır. Hukuk fakültelerinin herhangi bir tanesine es kaza yerleşmiş çok hücrelilerdir.
kitap okuyor musun sorularına bilmem kaç numaralı bakışını atan öğrencidir. ne diyon sen lebram diyesi gelir, der de. *
(bkz: allah sabır versin)
(#9067887)
aptal saptal sorulara maruz kalan, ömrü okumakla geçiyor sanılan, garip tepkilerle karşılaşan öğrenci modelidir. uzaylı değiliz arkadaşım hukuk okuyoruz diye.
ilerde mesleği Avukat, savcı, hakim, noter olabilecek öğrenci
gayet sosyal yasamla birlikte, 4 yıl sonunda, sadece sınav haftası çalışarak ( e tabi kafanız hemen alıyorsa) güzel bir otalamayla geçen yaz sonlandırdığım statü. şimdi ise artık stajyer avukatım.
400+ kişilik amfilerde ha babam çalışan öğrenci modelidir şans eseri geçilemeyeceğini bilir çünkü çalışmasa kalır çalışırsa belki geçer sözü hukuk için söylenmiştir. bir de benim gibiyse her gördüğü kişinin selam vermesi yüzünden günü selam sözcüğüyle geçer.
Dertlerin en büyüğüne sahip öğrencidir. "Ne olacak la çalışırız hallederiz zeki adamım ben" diyerek girdim, gerçekten aşırı derecede zor bir bölüm.
2 sene önce bir ablama "istanbul hukuk'a yerleştim" dediğimde, "Tıp yazsaymışsın?" demişti. Haklıydı.
işte bu gerçektir : Herkesin imrenerek baktığı öğrencidir. Toplumda her zaman bir adım önde gider.
- Ne okuyorsun evladım _?
- Hukuk okuyorum bey amca.
- bey amca içten bir nefes alır ve aferin oğlum der. işte o nefes kendisinin yada kendi oğlunu görmek istediği yerdir.
güncel Önemli Başlıklar