bugün

ortaokul çağında olan gencin, sevdiği kıza sevgisini belirtmek amacıyla yaptığı romantik hareket.

ortaokula başlanmıştır. o çocuk üst sınıflarda okuyan abilerinden sürekli "biriyle çıkmak" diye bir laf duymaktadır, sonra olayları iyice öğrenir. fakat nasıl teklif edeceğini, nasıl konuşacağını bilemez. çünkü utangaçlık vardır ve kızı görünce çok garip duygular içine giriyordur. çocuk o kızın yüzüne bile bakmaktan utanıyor, kız gülünce içi bir hoş oluyordur. bu konu daha önce oynanan evciliklerden tamamiyle farklıdır. o kız, çocuğun hayatına girecek ilk aşkı olacaktır ve hayatında çok önemli bir konuma sahip olacak, ömür boyu unutulmayacak tatlı bir anı olarak kalacaktır.

eğer çıkarlarsa beraber hamburger yemeye gidecekler, el ele tutuşmaya çekineceklerdir. sevgilinin yanina detay ara kivaminda yanasmak hadisesi yaşanacak, kızla banka oturulduğunda bile direk yanına yaklaşılamayacaktır. o derece utangaçlık vardır.

afacan çocuk sürekli kıza nasıl teklif edeceğini, kızla nasıl konuşacağını düşünmeye başlar ve o dahiyane fikri bulur. her gün okulun son ders zili çaldığı gibi çantasını kaptığı gibi okuldan koşarak çıkacak, okulun karşısındaki bakkaldan bir tane şıpsevdi alacak ve kıza verecektir. kız da o şıpsevdinin içinden çıkacak "aşk; onun için birşeyler yapmaktır." tarzında yazıları okuyarak, çocuğun niyetini anlamaya çalışacaktır.

günler birbirini kovalar, çocuk her okul çıkışında koşarak bakkala gidip, şıpsevdi almaya devam etmektedir. dedim ya "aşk; onun için birşeyler yapmaktır" diye.. çocuk bir kutu sakızı alıp, çantasına koyabilir ya da her gün okula gelirken sakız alabilir. ama o kız için son zil çaldığı gibi bakkala koşmak, sonra kız servise binene kadar onu bulmaya çalışmak, servise binene kadar ona sakız vermek çocuğun çok hoşuna gitmektedir.

tabi bu arada çocuk yavaş yavaş delikanlı olmaya başlamıştır. ilkokulda beraber olduğu, ortaokula geçince başka sınıflarda okumaya başladığı, o sınıfların temsilcisi gibi olan arkadaşlarını tek tek çağırıp, kızı o elemanlara göstermekte ve kızdan uzak durmalarını tenbihlemektedir. dedim ya delikanlı işte, sevdiğine yan gözle baktırmıyor.

bir gün çocuk kızdan gelen beklenmedik bir hareketle telaşa kapılır. hoşlandığı kız çocuğun kolundan tutmuştur ve "gelsene sen şöyle, bir konuşalım" şeklinde en tatlı haliyle çocuğa cümlesini kurmuştur. çocuk bayılacak hale gelmiştir. o harcadığı emeklerin karşılığını alma durumu ortaya çıkmıştır. kız konuşmaya başlar.

"daha okulun ilk günlerinden bana çok hoş şeyler yapmaya başladın. adını biliyorum, çok sevimlisin, ama henüz böyle birşey için erken değil mi? ayrıca ailem buna çok kızabilir, ya anlarlarsa?"

şeklinde cümlesini kurar. çocuğun dili tutulur, birşey söyleyemez ama tüm gücünü toplayarak "ama ben senden hoşlanıyorum" diyerek o an aklında olan bütün lafları kıza aktarır ve biter. son nefeste kelime-i şahadet getirircesine, kıza içini döker.

bunu gören kız şöyle bir gülümser; "ama çok dikkatli olalım, ailem anlarsa yanarız, bu cumartesi öyleyse buluşalım. okul kıyafetlerimiz olmadan dolaşırız, hamburger yemeye gideriz." der.

çocuk o an düşüp bayılacak dereceye gelir, acayip mutludur. o anda sonra yıllarca araba görmek için aldığı "turbo sakızı out, şıpsevdi sakızı in" olmuştur. tipitip'in o muhteşem tadı, kötü birşey olduğu zaman ağlayamadığında sulugöz çiğneyerek ağlamaya çalışması bile onun için önemli değildir. bütün bunlar bir yana, şıpsevdi sakızı öbür yanadır.

kızla buluşmaya başlarlar, çok mutlu anlar geçirirler. ama gün gelir ve çocuk kızın doğumgününü unuttuğundan, kız o çocuktan ayrılır. ortaokulu sürekli o kızla okurlar, ama çocuk bir daha o kızla hiç göz göze bile gelemez.

güzel bir anı olarak, çocuğun hafızasında o kız kalacaktır..

görsel
Hoşlanılan kız olmak ne güzel bir şeydir dedirtmiştir. Ya siz ne kadar tatlı insanlarsınız. Canım gibi birilerisiniz adeta.
güzel bir rokantiklik.