bugün

70'li yıllardan kült bir animals şarkısı..
muse un güzel coverlarından birisi.new orleans ta geneleve düşen bi kızın hikayesini anlatır şarkı.house of the rising sun genelev demektir..
pink floyd cover'ı ile ruhu hissedilen parça. ilginç söz ve müziği olan bir parçadır hoştur. *
Lost dizisinin 1. sezon 6. bolumunun adi.
the animals'ın orjinal versiyonunu dinlerken insanın bir o yana bir bu yana sallanmasına vesile olan efsanevi şarkısı.
woody guthrie'den bob dylan'a, animals'tan eric burden'a birçok üstadın ve müzik tarihine adı yazılı grubun yorumladığı, yılların eskitemediği şarkı. babasına sweetheart diye seslenmek isteyenler için;

(bkz: woody guthrie)
sentenced yorumu tatlımı tatlı olan sarkı.*

sondaki karısık sesler meyhaneden çıkmış ayyas grubunun bagırıslarını andırır.
The animals grubunun 1964 yılında çıkartmış olduğu, grubun adını taşıyan the animals albümünde yer alan parça. ayrıca cover manyağı olmuş parçadır da. kimler kimler coverlamamıştır ki bu parçayı. örnek vermek gerekirse: Joan Baez, Bob Dylan, The Ventures, White Stripes, Cream, Rolling Stones, Greatful Dead, Muse, Nina Simone, OysterHead, pink floyd, santa esmeralda, Scorpions, ...
orjinal melodisi eski bir ingiliz baladından uyarlanmış muhteşem animals şarkısı. hilton valentine gitar solosuyla ve eric burdon'in vokaliyle insanı aniden megalomanlaştıran, hüzünlendiren garip bir özelliği vardır ki daha sonra yapılmış hiçbir coveri aynı tadı vermez. dinlenmek istenirse orjinal versiyonu tavsiye edilir..
bildiğim kadarıyla animals'ın bestelemediği(hemen herkes öyle sansa da) ama çok popüler yaptıkları, neredeyse özdeşleştikleri, aslında anonim olan bir halk türküsüdür. bob dylan ilk albümünde, çok genç yaşına rağmen üstelik tek bir akustik gitarla olağanüstü yorumlamıştır.
--spoiler--
http://www.ergir.com/saatli/dogan_gunesin_evi.htm
--spoiler--
animals yorumu üzerine pink floy dinlenip üzerine bir charlie parker chat baker ile yaptigi summertime yorumu dinlendiğinde resmen insan zoink mertebesine ulasiyor.

ilac olaraktan amy winehouse'tan back to black, you no i m no good tatli niyetine de labien biga dinlendimi insan kendini üzümlü cikolata gibi hisseder.
keşke muse coverlamasaymış.
250 den fazla sayıda coverı yapılmış bir the animals şarkısı.
cover rekortmeni şarkılardandır. evereve'in yorumu dinlenilesidir.
neworleans kerhanesinde siskonun fransiz-negro melezlerini taşra tüccarlarina peşkeş çektiğini izah eden parça.
http://www.youtube.com/watch?v=eYzQspdn4J0
...
i got one foot on the platform
and the other on the train

(bkz: bir tren camından dünyayi görmek)
dinlemeyenlere anlatılamayacak bir the animals eseri. mutlaka ama mutlaka the animals yorumu dinlenmelidir.

ayrıca temple of the king'den sonra buna da bir müslüm gürses yorumu merakla beklenmektedir.
adamlar şarkıyı resmen ilerde casino diye bi film çekerler, o filmde dev gibi beyaz bi evin kapısı kapanırken infaz sahneleri başlar, o sahneye iyi uyar diye yapmışlar.

halihazırda uymuş da.
solino filminde sahilde oturup italyanca olarak söylerler bu şarkıyı.
my name is earl un 2. sezon son bölümünde earl ün hapishaneye girerken çalan şarkı. casino dan sonra buraya da tam uymuş.
Toto'nun, Through The Looking Glass adlı cover albümlerinde yorumlanan parça.
earl i hapishaneye yollarken hayatın ın film seridi gibi gozunun onunden gecmesi artık sarkıyı dinlerken bizde de aynı etkiyi olusturmakta..aynen downtown u dinlerken ayna karsısına gecen juliet gibi.
pink floyd un, animals dan daha iyi seslendirdiği,bob dylan yorumunun da gözardı edilmemesi gereken parca.
basını duydugumda bir an linkin park&u2 nun birlikte soyledigi The Saints are coming adlı parcayımı actım acaba diye tepki vermeme neden olan animals sarkısı.