bugün

Her ürünün defoları zayıflıkları vardır. Biz de evrimin ürünleriyiz bizde de bir çok defo var. Dış kulak kasları, 20lik diş veya musculus palmaris longus kası gibi evrim artıklarını bir kenara koyarsak insandaki en büyük defonun kalbin beslemesi olduğunu düşünüyorum. Üç ince koronar arterle besleniyor. Bu arterlere sadece diastolde kan geliyor ve bunlar aort kapağının altından ayrılan incecik arterler. insan ölümlerinin nerdeyse yarısı da bu ince arterlerin tıkanmasıyla oluşuyor. Tüm vücuda kan pomplayan bir organın bu kadar zayıf beslenmesi ve kansızlıktan ölmesi çok trajik.
dua ederek allaha bildir bu hataları kanka.

yeni sürümlerde hata olmaz böylece.
En büyük defoları görmek için orta doğuya şöyle bir göz atmak yeterlidir.
Ductus cloledochus ve duktus pankreaticusun ortak kanalla duedonuma açılmasıdır. Açıklayacak olursak safra kanalı ve pankreas kanalı ince bağırsağa açılmadan hemen önce (bir cm kala) birleşir ve tek kanal olarak ince bağırsağa açılır. Çok sık rastlanan safra taşları bu birleşme noktasına takılır her iki yolu tıkar. Safra kanalının tılanması akut sorun oluşturmazken pankreas kanalı tıkandığı için ölümcül akut pankreatit tablosu oluşur. Eğer bu iki kanal ayrı ayrı açılsaydı böyle bir problem olmayacaktı. Toplumun küçük bir kısmında bu iki kanal ayrı ayrı açılır ve bu tip problemler oluşmaz.insanı mükemmel bir canlı sananlar için üzücü bir defodur.
Musculus yarakulusun, posterior krikoid amukusa doğru vana cava sikilios ile yaptığı kararsiz kompleksler sonucu, modern homo erectusların oral kavitesinden abdomene kadar, istirahat membran potansiyelinin sürekli, süreksizliği.

Özetle: duygular, hormonlar.

Iyi gunler.
kesinlikle hemeroid denen oluşumdur. iki ayaklı hastalığı olarak doktorlar tarafından isimlendirilen bu hastalık kesinlikle en büyük defolardan biridir. doğada başka çeken canlı yok sanırım. bir kalktık iki ayak üstüne, hooop rektum yedi kafayı. neyse hala evrimimiz devam ediyor. ileri nesiller bunu yaşamayabilir. *
Bitmek bilmeyen bel ağrılarına sebeb olan S şeklindeki omurgadır. ilk tasarımı dört ayaklı canlılar için uygun olan düz omurga homo habilisin ayağa kalkmasıyla S şekline dönuşmeye başlamıştır. Ama düz omurga S şeklini alması yüzbinlerce yıl almış olsa da bu çok kısa bir süredir ve omurga tüm bedeni her an taşıyacak kas ligament ve iskelet yapısına sahip değildir. Bu basıya dayanamayan omurgada bel fıtığı denen rahatsızlık olur. Fıtık olmasa bile sürekli bası bel ağrısına sebeb olur. Bu yüzden 8 milyar homo sapiensin hepsinin ortak özelliği hayatlarını bel ağrısıyla yaşıyor olmalarıdır.
homo sapiens’in homo fobik olması durumu olabilir..

espiriye gel amk..