bugün

bir zamanlar yaşamış olduğum ruhsal çöküntü sonrası düştüğüm boşluk ve ardından gelen o kanlı vicdan azabı...

inanılmaz bir şey. bir şeyler yapmak istiyorsun ama büyük güç sana izin vermiyor gibi hissediyorsun.
uzun süre olmuştu bu bataklığa düşmeyeli. Neyse ki aratmadı kendini. Akışına bırakıcam artık.
Çok vahim bir durum. Uzun zamandır hiç bir şeye hevesim yok. Gezmeye, uyanmaya, uyumaya, şöyle bir çıkıp hava almaya bile hevesim yok. Bu zamanları sevemedim, kendime uyduramadım her şey saçma geliyor. 90larda kalmalıydım galiba. Ozamanlar her şey çok güzeldi. Daha basit ama mutlu yaşamlarımız vardı.

Bazıları niye tam tersi peki?? Mesela influencerlar nasıl bu kadar adapte oldu yeni düzene? Bambaşka bir dünyaları var. sanırsın analarının karnından trendyol kaydırmalı linkle çıkmışlar.
Oluru var sanmıştık ama yanılmışız.
Cidden içim çürümüş benim. Ne canım yeni bir hatunla tanışmak görüşmek istiyor, ne evlilik yolunda arayışa girmek istiyor, sınavlara hiç hazırlanasim yok zaten. bazen işi gücü bırakıp gezeyim tozayım kafa dağıtayım istiyorum bir yerlerde mutsuz, isteksiz ve hevessizim.
kendinizi bedenen yorun.
bir de az yiyin çayı kahveyi az için bazı şeyleri özleyin.

bu duygunun asıl sebebi önemli şeylere kolayca ulaşabilmektir.
Dünyanın en berbat ruh hali.kalmadı bir şey...
Dünyanın en berbat ruh hali.kalmadı bir şey...
Pandemide artış göstermiştir.
Ölü gibiyim resmen dedirtendir.
(bkz: mehmet pişkin).
Bu adamin yasadıgı bunalim.
Sakın ha.
intihar etmeyle sonuçlanabilir erken teşhis şart.
Gelişine yaşamaya başlıyor insan bir süre sonra .
tükenmişlik sendromu.
Çünkü para yok. Para nerede?
bir çeşit depresyon halidir. eskiden anadolu insanı, buna ‘gönül yorgunluğu’ derdi. bu hastalığa yakalananlar heves kaybı, hayattan bıkma ve ümitsizlik girdabına düşüyor. yaşadığımız çağda, neredeyse herkes yorgun: bireyler, aileler, toplumlar ... insanların hem bedenleri yorgun hem gönülleri ... vücut dinlendirilince beden yorgunluğu geçip gidiyor. oysa gönül yorgunluğu geçmiyor, dinlenmeyle bitmiyor. yorgun, mutsuz, kırgın, dargın, bitkin ve keyifsiz insanlar, “enerjim kalmadı, pilim bitti” sitemleri ile hayata küskün halde doğruca doktor kapılarına koşuyorlar. oysa bedenler değil gönüller yorgun ve hasta. bu yorgunluk vücut yorgunluğundan daha yıpratıcı bir rahatsızlıktır.

peki neler yapabiliriz. iş yoğunluğumuz ne seviyede olursa olsun kendimize de zaman ayırabiliriz. bizi dinlendirecek, hayata farklı bir pencereden bakmamızı sağlayacak hobiler, uğraşılar, karşılıksız, çıkarsız sevgiler, dostluklar, zaman zaman kendimizi şehrin kalabalığından, keşmekeşinden, stresinden dışarı atmalar gönül yorgunluğumuzu gidermede yardımcı olacaktır.
güncel Önemli Başlıklar