bugün

fanatizmin bokunu çıkaran taraftar tepkilerinden birisidir. kendi takım oyuncusu rakibin bacağını eline verse bile, kahvehanedeki bıyıklı, hafiften göbekli, ihtimalle kahvehanenin en popüler müdavimlerinden biri olan bir amca çıkıp "hiçbişe* yok, hiçbişe yok, oyna amına koyim" şeklinde dalar mevzuya. saygıdan dolayı ses etmezsiniz. büyüktür ya. yalan lan ne saygısı. adam "höd" dese tüm kahve üstünüzdedir, bilirsiniz. neyse. ama aynı ibne bu sefer kendi oyuncusuna yapılmayan bir faul pozisyonu için, temasın olmadığını, oyuncunun kendini yere attığını gözleriyle görmesine rağmen, utanmadan "fual* fual*" diye götünü yırtar. dayanamazsınız, "ne faulü, attı kendini yere.. abi.." dersiniz. sonra digitürk'e abone olursunuz zaten..
"... hiçbir şey yok!
hiçbir şey yok!
hiçbir şey yok!
artık zamanı geldi.
artık acı zamanı. şiddetin şiiri duyulmalı, kargaşa başlamalı, insanlar ağlamalı. dünya üstündekileri kusturacak kadar hızlı dönmeli."

kinyas ve kayra
hayata bakışının kısa ama uzun bir özetiydi: “hiçbir şey yok”. yaşayacağın onca şey vardı aslında. henüz kendi kendini yok etmek için çok erkendi. insanlar, yaşama hakkına duydukları gibi yaşamama hakkına saygı duyamadılar, zorla gidişine seyirci ettin herkesi. ardında kulaklarımızda hep duyacağımız “hiçbir şey yok” deyişinle.
“hiçbir şey yok” ...

kayra’nın yolu...
hiçbir şey yok. hiçbir şey yok. nothing exists. kendi kendime söylediğim şey. kayra'nın yolunu takip ediyorum. sanırım bende hiç oluyorum adım adım yok olurken. ama bu başkalarının yolunda yürümekten iyidir. zaten bu yüzden de hiçler yapmadık mı ismimizi seth?
güncel Önemli Başlıklar