bugün

Mümkün olan durumdur. 6 aylık bir ilişkim olmuştu. Onu bir kere bile yüz yüze görmedim. Görüntülü konuşurduk. Mesafeler vardı. ilişkilerim arasında en çok onu sevmiştim. Terk edildikten sonra da en çok onun için gözyaşı döktüm.
Belki de ben dokunsal bir insan olduğum için hiç yüzünü görmediğim birine aşık olmak tuhaf geliyor. Hani fotoğrafını görür beğenirsin, hoşlanırsın ama aşk bana hep daha zor gelişen bir duygu gibi gelmiştir. Ya bir kesim insan bunun gerçekten olabileceğini düşünüp kendini aşık sanıyor ya da ben çok ketum bir insanım. Bilmiyorum her iki ihtimal yarı yarıya. Bir de aşık olduğunu söyleyenlere sormak lazım.
Sözlük yazarlarının birbirine karşılıklı sinerji hissetmesidir. Fotoğraf alınmadan kaptırılmaması önerilir.
O anki duyguyla saçma ve salakça bir şey olduğunu fark edemezsiniz.

Ama daha sonra ne kadar malmışım dedirtir.
Platonik gurubuna girer. Genelde çocuk denilecek erken yaşlarda olur. Sağlıklı mı değil mi tartışmak manasız. Neden derseniz, illa ki evvelden pek çok kişi az çok, belli belirsiz bunu yaşamıştır. istemsizce ve spontone gelişir. Ama buna kendini fazla kaptırmak çok sağlıklı olmasa gerek. Belki bir geçiş normu olabilecek seviyede, alıştırma veya antrenman mahiyetinde hüsnü kabul görür. Hayatı ve insanları tanıdıkça, sosyallik arttıkça normale dönmesi beklenir.
Merak etmeyin, tanışıp biraz konuşunca, bir yerlerini kaşıdığını görünce, sinirlenince ve korkunca kekelemeye başlayıp yalan söyleyince aşkınız hızla tiksintiye dönüşüyor. Arkanıza bakmadan hızla uzaklaşın dediğim başlıktır.
hiç yüzüne gelinmeyen birine aşık olmak.

(bkz: yaran yanlış okumalar)
olmayacağını düşünüyorsanız büyük problem. aşk bir insanın yüzüne eline koluna saçına duyulmaz.
bir insanın düşüncelerine kalbine aşık olursun ve yüzü eli saçı gözüne güzel gelir. yani aşık olmak için onu görmekten çok onu hissetmelisiniz.