bugün

referansa bağlı durumdur. bana o'nu kimin anlattığı önemlidir. diğer ihtimallerin hepsi sanal bir kahramanlık oyunundan başka bir şey değildir. uzaktan uzağa kesişmekle veya gün ortasında dinlediğim radyodaki kadının sesiyle avunmaktır ötesi.

aslında ''aşık olmak'' yerine ''aşık olduğunu sanmak'' demek daha isabetli olur. aşık olmak ve aşık olduğunu sanmak arasındaki nüansı bilmek gerçekten zor. kişinin kendini zayıf ve mutsuz hissettiği dönemlerde bunu daha sık yaşadığını görüyoruz ama bu drama müdahale etmiyoruz. psikologların işine karışmak olmaz -dramdan para kazanan kaç meslek var ki- burnunu sokma psikologun işine.

hani bu sanrıdan kimseyi uyandırmak gibi bir niyetim yok. bana kalsa ben alırım çayımı kahvemi, yaslanırım koltuğuma, hiç tanımadığı birine aşık olduğunu iddia eden kişiye bakarak keyif yapar -başkası kahkaha da atabilir- damağımı şapırdatırım. zoruna giderse bir çay da o'na söylerim. zaten zoruna giderse ayıkır, pencere önünde çığırdığı serenatın bir kova suyla yıkanmasına gerek kalmaz.

yoksa ben hasta mıyım, hiç tanımadığım birinden ateş bile alamıyorum!
HErkes birilerini tanıdı.

Kimi aldattı.
Kimi ağlattı.
kimi kanattı.
kimi umursamadı.
kimi terk edip gitti.

HErkes birilerine aşık oldu.

Bir kerecik görmek için herşeyimi veririm dedi.
Onun için yapamayacağım şey yok dedi.
Beni asla üzmez dedi.
Ben ona asla acı vermem dedi.

Ve o aşık olunan kişiler..

Kimi aldattı.
Kimi ağlattı.
kimi kanattı.
kimi umursamadı.
kimi terk edip gitti.

Yada,

Siz aldattınız.
Siz ağlattınız.
Siz kanattınız.
Siz umursamadınız.
siz terk ettiniz.

Ve tanımadığınız biri size gözün görmediği, ama ruhun hissettiği bir güzellik yaşattı.
Başka türlü birşey benim istediğim
Ne ağaca benzer ne de buluta
Burası gibi değil gideceğim memleket
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava
Nerde gördüklerim,
Nerde o beklediğim
Rengi başka, tadı başka..
aşka aşık bir yüreğin yapacağı eylemdir. aslında kafanızda kendi kurguladığınız aşk harelerine kendi aldanışınızın göstergesidir; çünkü yine aşk vardır işin içinde ve aşk yeniden hayallerinizi süsler ve yıkar geçer. kişiyi tanısan da tanımasan da hepsi için motto aldanma eylemidir.
ilk görüşte aşktır. biraz hayal tadındadır, gönlü bi'hoş eder.
(bkz: lisa hannigan)
5-6 yıl önce bindiğim otobüslerde başıma sıkça gelen olaydır. insan ...içinden geçirir. ah keşke sen aslında benim kim olduğumu bilsen şu anda. iç çekmekle biter o hiç yaşanmamış aşk hikayesi.kaybedersin bi anda belkide hayatının aşkı olacak olan kızı .
Leman Sam girişimi olup merhabayla sınırlı kalmıştır.
tanimak ta ne imis gozleri yeter gozleri... aydinliklar, esenlikler, mutluluklar... hicbiri gozleri kadar anlamli degil...
devlet gözünde yasaklı bir durumdur. türk erkeği ve türk kadını tanımadığı bir insana selam veremezken nasıl aşık olabilir. (bkz: leman sam) (bkz: anladım)
çok kötü durumdur.
--spoiler--
yaz kampında bir kız görmüşsündür ve 3 gün boyunca öküz gibi kesişmişsinizdir. ya da ben öyle sandım bilmiyorum o da bana bakıyo gibiydi. neyse efendim yanına gidip tanışmak nasip olmadı sonra kamptan döndük hala aklımda o maviş gözler.
--spoiler--
Seni! ilk gördüğüm an anladım ki; türkülerde aşıktım sana, en deli aşk sözlerini söyleyecek bir sevgilinin yokluğunda aşıktım. Aç kaldığım, açıkta kaldığım günlerde başımı yaslayacak bir omuz bulamadığım da aşıktım Sana. Henüz seni görmemişken, kurduğum hayallerde en güzel suretleri bile Sana yakıştıramayacak kadar aşıktım Sana. Ne olduğunu, nasıl olduğunu, kime benzeyeceğini bile bilmeden, kendimi sana saklarken aşıktım Sana. Birgün mutlaka karşılaşacağımızı bilip beklerken, bugün neden olmayışını sormak isteyecek kadar aşkını yaşarken aşıktım Sana. Kim olduğunu bilmeden özleyip, hasretini çekerken aşıktım Sana. Seni bilmezdim, tanımazdım ama aşkına hazır Seni bekliyordum 'Aşk'ım. Ben sana zaten aşıktım...
(bkz: kendime brezilyalı manita yaptım)***
açılan başlıklar sinirimi bozmaya başladı, takip edildiğimi hissediyorum*
tanımıyor değilsindir, aklına girdiyse bi kere sende var olan birşeylerle eşleşmiştir içten içe. tanımak nedir ki, ismini cismini bilmek değil, onlar sorarak öğrenilir. sorarak öğrenilmeyen şeylerdir bi insanı sevmeni sağlayan şey. onu da için bilir, için seni en iyi tanır, senin aşık olacağın kişi de içinin seni bilip, senin için seçtiğidir. karışma sen. tanıyosun onu aslında.
herkesin mutlaka 1 kere başına gelmiş, gelmediyse de gelecek olan durum. aslında tam aşk sayılmaz, ama resmini bile görmediği bi insandan deli gibi etkilenebilir herkes * tanımak istersiniz onu, ama tanıdıktan sonra keşke tanımasaydım dersiniz. çünkü o hiçbir zaman hayal ettiğiniz gibi kusursuz olmaz. pek de uzun sürmez bu aşk, biraz zaman geçince ona karşı aslında hiçbir şey hissetmediğinizi farkedersiniz..
(bkz: heath ledger)
(bkz: space dye vest)
hala çözülememiş bir durumdur. insan nasıl hiç tanımadığı birine aşık olur diyenlerin sayısı fazladır şu ana kadar duyduğuma göre. olaya böyle birşeyin olduğunu düşünenlerin açısından yaklaşırsak oldukça etkilenmişlerdir karşısındakinin dış görünüşünden ve hareketlerinden. zaten başka bişeyinden etkilenemezsin çünkü tanımıyorsun. bu tarz insanlarda en fazla rastlanan şey bu kişiyle tanışmaya cesaret edememek. aman gençler yapmayın etmeyin. aylarca içinize oturacak bu hatayı yapmayın. gerekirse bırakın siktir çeksin, sen isteğini tatmin etmişsin ve aylarca içine oturabilecek durumdan kendini kurtarmışsın. bu sana yeter de artar da. bu işin olumsuz kısmıydı, olumlu gelişebilir de tabi ama mutlu sonları irdelemenin gereği yok. o zaten mutlu sondur çünkü.
kendine aşık olmaktır.
onun gözlerindeki gülümsemeyi gördükten sonra hayatı hikayeleştirmektir aşk... ve hiç tanımadığın birine aşık olmak; hikayedeki kahramanın çıkıp gelmesidir ansızın. kahraman prens çıkar gelir birden bire... zaten hangi prenses tanımış ki kendini kurtaran prensi daha önce?

(bkz: ilk görüşte aşk)
hayallerde yarattığın, seni bulmasını beklediğin insana aşık olmaktır. onu bulduğunuz zaman hissedersiniz ilk bir araya geldiğiniz anda sanki yıllardır sizinleymiş gibidir. sadece ve hep!...
insanlar genellikle tanımadıkları kişilere aşık olurlar zaten. aşkın tanımı budur. her şey ne kadar gizemliyse aşkı o kadar körükler. tanımaya başladığın zaman eğer hayalindeki kişi değilse; beyninde canlandırdığından ne kadar farklı olduğunu, gereksizcesine gözünüzde büyüttüğünüzü farkedersiniz. çünkü aşk, çoğunlukla tanımadığın birinden etkilenip, onu kendi hayalindeki rollere uygun görmektir. öyle olmadığını gördüğün zaman da ilgin azalmaya başlar. aslında karşı tarafın yaptığı bir olumsuzluk yoktur. sadece senin bakış açın değişmiştir. bu durumda en güzeli zaten tanıdığın biriyle şansın varsa aşk yaşamaktır. zaten herşeyini bildiğin için; mantıksız hayaller kurarak başlamazsın ilişkiye.
(bkz: dulcinea)
hoş bir macera olur.hayatınıza farklı bir renk katmak isteyen veya boşlukta olan insanlarda çok görülen bir vakadır.
cümlelere aşık olmaktır. kokusunu duymadığın birine nasıl aşık olabilirsin ki?