bugün

büyük şanstır. ne o fakirliğin dibi olan sobalı evde yaşamak. evet.
soba üstüne konulan mandalina kabuğunun kokusunu da bilmeyenlerin yaşadığı evlerdir.
Büyük kayıptır. türkiyeye geldiğim zamanlarda özellikle giderim sobalı evi olan akrabalarımızda kalmaya. Soba bana küçüklüğümü hatırlatır. Ailece etrafında toplanmalarımızı, kestane, sucuk pişirmelerimizi, kömürlükten kömür taşımlarımızı, sabahları buz gibi odada burnumuza kadar çektiğimiz yorganın altından birbirimize sen temizle, ben yakayım diye bağırmalarımızı, borusunda çoraplarımızı kurutmalarımızı.... Şimdi yaşadığım evde eksi 20 derecede çırılçıplak yatarken bile pencere açacak kadar sıcak evlerde oturuyoruz. Ama ben genede sobayı, o sobanın aileyi etrafında toplamasını özlüyorum.
Maalesef ben. Arada arkadaşlarıma gidiyorum özeniyorum.
Kestanenin tadını hiç alamamış olmak.
güncel Önemli Başlıklar