bugün

(bkz: hayali sevgili)
günümüzde sık yaşanan chat aşklarıdır.
(bkz: üretim cini nin bir yazara aşık olma ihtimali)
hiç görmediğin birinin sana daha önce hiç hissetmediğin şeyleri hissettirmesinden meydana gelen, ilgi ve çekiciliğinin, hayalindeki onla yoğurulması sonucu oluşmuş duygu platformudur.

adı belki aşk değildir, aşk bu kadar sınırsız olmamıştır çünkü hiçbir zaman.

ilk başta saçma gelen, sonra seni içine alan ve vazgeçilemez bir halde ortada kalıp etrafa aptal aptal gülümsemenle bile bir türlü son bulamayan, albenililik.
(bkz: hiç görmeden sevdiğim görünce tanıdığımsın)
(bkz: msn aşkı)
(bkz: hiç görülmemiş birine açık olmak)
-seni hiç görmedim ama sesine aşığım.
-nasıl yani?
-sesinle beni etkiledin. eminim ki sen de sesin kadar güzelsin.
kendı gerceklerıne asık olmaktır.
(bkz: şizofren)
görünce isler degisir.

gelen mesajdan sonra edit: emin olmamakla birlikte...
bir insanın cümlelerinden, ses tonundan, sesindeki en ufak titremelerden yola çıkarak; kişinin kendisine bir aşk yaratmasıdır. karşıdaki insan da o kişiye aşık olabilir. ancak, elini tutmadan, alnına bir öpücük kondurmadan, dakikalarca göz göze kalmadan aşk olur mu, orasını bilmem.*
mümkün değildir. ruhuna, iç güzelliğine hayran olunabilir bir insanın ama aşık olunmaz. aşık olduğunu sandığı kişi kendi cinsiyetinden biri çıksın, bakalım hala "aşığım" diyebilecek mi?
aşk bazen görmeden duymadan hissetmeden itattir sevdiğine. ee o zaman görerek sevdiğimiz insanları da aslında görmeden seviyoruz. gözler kördür kulaklar sağır ve aşk yakıcıdır sıcaktan başka his vermez. öyleyse her seven görmeden sever görerek sevdiğini iddia eden ya tam sevmemiştir ya da öyle sanmaktadır.
mümkün olmayan bir olaydır. ha varsa şizofrenik belirtilerin göstergesidir.
bırakalım şu gereksiz ve derinsel işleri. yok görmediğine aşık olmak yok henüz tanışılmamış sevgili falan... realist yaşamak lazım sağlık açısından.
(bkz: ben senin avatarına vurgunum)
hissedilen şey aşk değil meraktır.
hayale akıp gitmek; karanlık düşlerin peşinden. ardından gelen melankoly melodileri; dudaklardaki tebessümün can cekişi. belki insanoğlunun yalnızlığın tek kanıtı; hiç görmediği birine aşık olarak, hayalinde nefes alışlarını yok edebilmek..
--spoiler--
vakti zamanında , diyarın birindde dervişler varmış. günlerini ibadet ile geçirir, yaradan a dua ederlermiş. günlerden bir gün, yabancı bir diyardan, yabancı bir derviş konuk gelmiş. selamlar verilmiş, selamlar alınmış, sohbetler başlamış. yabancı sormuş oradakilere, ey allah dostları neylersiniz diye? dervişler cevaplamış, bir lokma yiyecek bulursak allah'a şükrederiz, bulamassak da sabrederiz, sen neylersin allah dostu diye sormuşlar, derviş demiş ki, ey dostlar marifet bulunca ,allah verince şükretmek değildir , onu köpekler de yapıyor, marifet bulamayınca, allah vermeyince de şükretmektir..
--spoiler--

kıssadan hisse, marifet görünce aşık olmak değildir, onu zaten bütün dünya yaşıyor. marifet görmeden onu tanımak, marifet onu gönül gözüyle görüp aşık olmaktır.

tanım; aşk'ın hallerindendir.
can sıkıntısının vereceği bir sonuç olarak bilinen bu hareket, sadece hayata değişiklik katmak isteyenlerin aşkı tarif biçimidir...
sesine ve ruhuna aşık olması muhtemeldir.
aşkın kendisine aşık ve aşkın ilahi bir nefes olduğunu tatmak.
muhtemelen sanal alemde oldugunu düşündüğüm aşk şeklidir ama yanılmadır çünkü aşk hissetmektir.
şizofreniye bağlamaktır, hayal etmek ve kurulan hayallere inanmak sonucu ortaya çıkan etkileşimdir, aşka dönüşmesi muhtemel olup nadiren görülen durumdur.
tuhaf gibi gelse de aşk denen şeyin içinde mevcut. hem de belki de en masumu. çünkü hiç karşılıksız. sadece seviyor bi düşünsene.