bugün

Kırk yılda bir gibidir. Denk gelindiğinde kesinlikle sımsıkı sarılınması gerekir.
Üç maymumu doğru zamanlarda oynarsa olur.Dediğin saçma sapan şeyleri duymaz,yaptığın saçma sapan hareketleri görmez ve kötü şeylerin hiç birini bilmiyorsa yada bilmiyormuş gibi yaparsa doğru zamanda olabilecek bir durumdur.
Var öyle adamlar dünyada ben denk gelmedim hiç
10 yıl önce bu dünyadan göçüp giden tapılası bir insandır. uğruna nice destanlar yazılmasa da küçük şiirler, büyük ağıtlar, taşan göller vardı ardında bıraktığı kişilerin gözlerinde gözyaşlarıyla.
sinirleri cımbızla alınmıştır. yüzü felç geçirmiş gibidir. konuşurken bile hep aynı kalır dudaklar bile kımıldamaz. enteresa, garip.
(bkz: hissiz adam)
sinirlerini aldırmış olabilir diye espiri yapsam kaç tane eksi alırım acaba.
sinir eder bu tipler. bir tepki ver hiç değilse.
(bkz: beyin bedava)
(bkz: sabır taşı)
dünyada var olmayan insandır.
yazarlıktan çaylaklığa düşürülsede, sinirlenmemesi gerektiğini düşünen insandır.
(bkz: sessiz atın çiftesi pek olur)
düşünebilen insandır, hoş görülüdür. olayları detaylarıyla düşünerek sinirlenmenin kendisini olumsuz yönde etkiliyeceğini bilir, uzun yaşamayı amaç edinmiştir.
(bkz: gandhi)**
ihtimal yatalak durumda olan bir insandır. sinirlenmenin durumunu zorlaştıracağını bildiği için sinirlenmez. ah bir ayağa kalksa gösterir tüm dünyaya.
sinirlenme durumunu bizim algıladığımız şekilde ortaya çıkartmayan insan olabilir.
masa kırılır, yen içinde bacağı kalır falan.
bir de;
(bkz: kontrolsüz güç güç değildir)
üniversitemdeki prof. olan hocamdır. yıllarca psikanalizle uğraşmış, o kadar şeye tanık olmuş ki sınıfta yapılan gürültüye bile kızamadığını ancak bunun duymasını engellediğini söyleyen, hatta derste uyuyan öğrencisi için diğerlerine gürültü yapmayın diyen insandır.
sinirlendiğini belli etmemeyi başaran kişidir.
kemal kılıçdaroğlu buna örnektir. insanı sinir eden bir sakinliği var benim gandimin. buram buram efendilik-insanlık kokuyor "sakin güç" üm.
aslında hiç sinirlenmeyen insan yoktur. çok nadir sinirlenen insan vardır. ufak tefek şeylere sinirlenipte, kendimi üzdüğüme değmez der. bu bana attıkları kazık aslında kendilerine attıkları kazıktır bir daha buradan alışveriş yapmam der geçer. ölmüşle bitmişe çare yok bu saatten sonra sinirlensem ne olur kendimi yıpratırım sadece bir daha ki sefere doğrusunu yaparız diyip geçiştirir.

bu ve bunun gibi bir çok olayda sinirlenmediği için hiç sinirlenmeyen insan olarak görülür. ama bu durum suistimal edilir de işin suyu çıkarılırsa patladığında 7.6 değerinde sarsıntı yaratan insandır aynı zamanda. o patlama anında belki herşeyin üstüne ufacık bir şey olmuştur ama o ufacık şey bardağı dolduran son damladır. hiç sinirlenmeyen insan artık kontrol dışıdır ve bir bardak dolusu siniri ile camı çerçeveyi indirir. masaları duvarları yumrukluyorken elleri sinirden titremekte, gözleri sinirden yaşarmaktadır. bu aslında pek çok olayı yatıştırıp hiç sinirlenmeyen insanın, bir yerden sonra bütün sinirini perakende olarak değilde toptan ortaya dökmesidir.
nefes alıp vermesini bilen insandır.insan nefesini doğru kullanarak istediğini yapabilir.
maldır.
onun ben ta.
bu zulüm dünyasında nasıl sinirlenmezsin lan it. nasıl olur da yumruğunu masaya vurmazsın?
nasıl sesini yükseltmezsin?
bu insan ile uzun süre arkadaş ya da sevgili olursanız sonunda büyük bir intikama hazırlıklı olun. bu tip kişiler bütün öfkesini ve kinini içinde biriktirir ve sonunda dayanamayacağı bir noktaya gelince bir anda sizden kaçar ve arkanızdan bin bir türlü iş çevirir. ama yine içinde patlar çünkü haksız duruma düşer. kimse bir kaç ay öncesinin hataları ile ilgilenmez. en güzeli her öfkelendiğin an öfkeni ifade etmektir.
(bkz: erol evgin)
(bkz: bu ben değilim lan)
sinirlendirir.