bugün

Nasıl oluyor bilmiyorum ama hiç kimse tam olarak tatmin olmuyor yani tam olarak ben mutluyum işte diyen birisi yok. Benim istediğim bir başkasında mevcutken bir diğerinin istediği de bende mevcut oluyor.
Bu olay böyle ölene dek sürüp gidiyor.
Çünkü insanların çoğu terliksi hayvanat ve bu gerçek insanları mutsuz ediyor.
biraz şans meselesi bunlar. herkesin yüzüne gülmüyor ve daha çok haketmeyen insanların yüzü gülüyor mutlu oluyor.
Mutluluk yakalanan bir şey değil, farkına varılan bir şey olduğu içindir.
günümüzde mutluluk para ve tek gecelik ilişki olarak yaşanıyor.
(bkz: doyumsuzluk)
tdk, mutluluğu

"Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu"

şeklinde tanımlamış.

ancak burada "sürekli" ibaresine takılıyorum ster istemez. eğer mutluluğu, bir süreklilikle birlikte tanımlarsak, bu durumda mutluluk, elde etmesi imkansız hale gelecektir. zira sürekli bir "özlemlere eksiksiz ulaşma" durumu çoğumuz için imkansızdır. fenafillaha ulaşmış, her türlü dünya malına sırtını dönmüş insanlar hariçtir elbet. ancak onların da durumu özlemlerine eksiksiz ulaşmak değil, herhangi bir şeyin özlemini çekmeme durumudur. ki bu durumda da mutluluk tanımına ters düşülüyor. özlem duymayan, eksiklik hissetmeyen adam, neden ve nasıl ulaşabilir ki bunlara?

o halde tdk'nun tanımındaki sürekliliği çıkarmak, hem hayatın olağan akışına ve eşyanın tabiatına uygun düşecektir hem de psikolojik sıhhat açısından işlevsel olacaktır.

insan özlemine ulaştığında mutlu olur. bu durum, anlıktır.

mutlu anlar biriktirmek lazım gelir bana kalırsa. anlık fotoğraflar, anlık saadetler, güzel hatıralar.

bir de anmadan geçmemek lazım sanırım. schopenhauer der ki;

"mutlu hayat, imkansızdır. insanın yapabileceği en iyi şey, kahramanca yaşamaktır."

hürmet ve muhabbetlerimle efendim.