heybeliada ruhban okulu

9.yy da kurulduğu söylenen ,1971 yılında kapatılan,heybetli kütüphanesinde 120 bin tarihi kitap barındıran,kapalı olmasına arağmen hertarafı pırıl pırıl olan eskiden teolojı eğitimi veren okul.

vapurla* büyükadaya giderken bile görülebilen, adanın denize bakan sırt tarafında bulunan okul.

hükümet tarafından verilecek olan bir tavizin simgesidir. laiklik islamdan zarar görüyor diyen varsa yanlıştır, laiklik islamın devlete karışması değil, dinin devlete karışmasıdır. eğer imam hatip okulları üzerinde bir eleştiri gelecekse aynı eleştiri bugün gündeme geldi gelecek durumdaki heybeliada ruhban okuluna da gelmelidir.işte haber:

"AKP hükümeti, 24 Ekim'de yayımlanacak olan Avrupa Birliği ilerleme Raporu öncesinde skandal bir adım atmaya hazırlanıyor. Dışişleri Bakanlığı, bu kapsamda Heybeliada Ruhban Okulu tasarısını bakanlıklara gönderdi.,AB'ye şirin gözükmek isteyen AKP hükümetinin yaptıkları bununla da sınırlı değil.

- Vakıflar Yasası: 9. reform paketinde yer alan yeni Vakıflar Yasası da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden geçirilecek. Yeni yasayla bir bölgede cemaati kalmayan azınlık vakıflarının kayyuma devredilmesi uygulamasına son verilecek.

- Din adamı yetiştirilmesi: AB'nin yanı sıra Ortodoks cemaatinin oldukça etkili olduğu ABD'nin de uzun süredir açılması için Türk hükümetlerine baskı yaptığı Heybeliada Ruhban Okulu konusunda da çalışma başlatıldı."

http://www.estergon.net/detay.asp?hid=2851

hocaefendi hazretleri saheserinin de egitime baslamasi gerektigini dusundugu okul.

http://www.youtube.com/watch?v=a9ZRSX6NLho

sevgili eksileyen arkadasim. dogruyu eksileyince herhalde ne kadar bagnaz oldugun ortaya cikiyor. devam et sen.

9.yy da açılmış 1971 de kapanmış. yani ecdadımız osmanlı kapatmamış. islam dini hoşgörü dinidir. yurtdışında açılan okullarımız neden bizi sevindirirken ruhban okulunun açılması neden bizi kızdırıyor. neden inancımıza güven miyoruz. çünkü zayıfız. ruhban okulunun benim inancıma bir zararı yok açılmalı.

türkiye cumhuriyeti devleti'nin gereksiz korkuları sonucu halen kapalı olan okul. bu da aslında ne kadar korkak ve güçsüz bir devlet olduğumuzu gösteriyor. *

hala daha ruhban okulunun ne amacı olduğunu bilemiyen zihniyetlerin kapanmasının ne kadar büyük bir diplomatik bir zafer olduğunun hala daha farkında olamadığı, farkında olmak için ufak bir ölçüm araştırma bile yapmadıkları okul.

olsun biz de yapılmışı var, bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır:
Ruhban okulu adı stünde din adamı yetiştirir. fakat 2 dönem önceki rum patriği son ruhban okulundan çıkma patrikti. bundan sonrakiler katolik dininin savunucusu ülkelerden ithal ettirme patriklerdir.
biz bunu kapatıyoruz, hatta açmıyoruz, neden? çünkü benim aziz vatanım biliyor ki, ruhban okulu kapalı kaldığı sürece dünya'ya ortdoks kardinal sıfatlı din adamı yetişemeyecek. yetiştirmek istiyolarsa çok, giderler rusya'da ya da yunanaistan'da açarlar ama benim ülkemde değil! ve bu sayede istanbul'un ortasında bir vatikan vari bir devlet kurulması olayı, kaynağını sağlayamayacağı için yani arkadan din adamları ile desteklenemeyeceği için ekümeniklik iddiasında da doğal olarak bulunamayacak.
haliyle kardinal sıfatlı adam yetişemediği için, hatta ve hatta vatikan'daki gibi bir sistemin oluşumu için ön ayak olacak olan ruhban okulu açamayacağı için ya bu din kendi kendini katolik mezhabine teslim edecek, ya protestanlık mezhebinin kaderini paylaşacak, ya da gidecek başka bir ülkeye yerleşecek.
türkiye cumhuriyeti'nin tavrı da zaten budur. "kardeşim, sen ruhban okulu ve ekümeniklik mi istiyosun, git rusya yunanistan sana versin ne de olsa onlar da ortodoks, senin benim ülkemde ne işin var, niye ben şimdi rusya'ya eskiden küçük kaynarca andlaşmasında verdiğim hakları yine bir salaklık yapıp veriyim, yoksa ben aptal mıyım, benzer bir halim var mı?"
adamlar gitmiyor haliyle, şimdi biri bize "git kabe'ni değiştir" dese biz ne deriz ona, nasıl küfür edeceğimizi şaşırır afallarız!
peki diceksiniz şimdi madem öyle neden peki katolik abd ve katolik fransa bunu istiyor, onlar aptal mı düşman mezhep gelişsin?
onlar barıştı. jean paul daha seçilirken karar verilmiş bişeydir olsa olsa, sonuçta adamlar bizim gibi olaya strateji değil, yıllara ve amaçlara strateji üretiyolar. zamanında denmiş:
"siz de barışırsınız o zaman, biz de ona istinaden kiliseleri birleştirme, ekümenik buluşma olayını gerçekleştiririz, böylece aynı anda istanbul'a da çökeriz, nasıl?"
gibi gibi ya da ne bileyim başka türlü ama ne olursa olsun bu sonuçta artık hristiyanların birleşmesi ve artık bir mezhebi değil külliyen bir dini karşımızda görmek demektir.
ne gibi sonuçlar doğurur?
ruhban okulu açılmadıkça, bu adamlar ekümeniklik iddiasında bulunmadıkça ortodokslar ve katolikler hattında bir değişme olmaz, çünkü zaten şu halleriyle kendilerine bile yararları yok bize zararı hiç olamaz.
rusya ve yunanistan zaten düşmandı, ruhabn okulunu açınca yandaş olucak halleri yok.
gibi gibi uzar gider bu.
kısaca ruhban okulu tu kaka bişeydir, açılmasını desteklemek "aman abi yapma" cevabıyla karşılık alacak bir önermedir.

kesinlikle yeniden açılması gereken okuldur. kendi bünyemizde belki sıra arkadaşınız olan bir hristiyan ailenin çocuğunun burada okumasıyla arkasından papaz çıkmasıyla sonuçlanacaktır. ve türkiye'deki kiliselerde yabancı ülkelerden transfer ajan olması muhtemel papazlar yerine türk ama dini hristiyan insanlar çıkacaktır. düşünsenize mahallenizdeki imam arabistandandan ithal. tabi devlet çok sıkı denetimlerden geçirmelidir. çünkü her çocuk eğitimiyle vatan sevgisine kavuşur.

bölücülüğün başka şekli olan oluşum.
http://www.youtube.com/watch?v=KMB-_fDAqUc

(bkz: fethullah gülen)

tez zamanda açılması sağlanıp ülkemizin demokrasi ve özgürlük alanındaki bir yarasının daha dindirilmesi gerekmekte. hak ve özgürlükler sadece bizim için değil.

açılması hem türkiye için hem rum asıllı vatandaşlar için çok hayırlı olacak olan okuldur. eğer ki türkiye laik bir devlet diyorsak ve devlet tüm dinlere ve bu dinlerin mensuplarına eşit duruyorsa imam yetişen türkiye'de pekala papaz da yetişebilmeli, haham da yetişebilmeli. bugün türkiye'de ne rumlar, ne ermeniler, ne de türk hristiyanlar ruhban okulu veya üniversitede teoloji bölümü açıp eğitim göremiyorsa bu açık bir haksızlıktır. özgürlüğü türbanla sınırlayanlar kadar laikliği sadece akp hükümetine karşı durmak olarak algılayanlar da sorumludur bu okulun kapalı kalmasında.

açılmasından insanların neden bu kadar korktuğunu merak ettiğim okuldur.

beyin jimnastiği yapalım biraz.

okul açıldı ve ortodoks camiasının ruhabn sınıfı burada eğitim görmeye başlar. e fena mı koskoca ortodoks dünyasının üst tabakasını oluşturan din adamları senin mahallende oynadığın, aynı ülkeyi paylaştığın beraberce maçını izlediğin, cefasını trafiğini çektiğin, sayısız nimetinden yararlandığın bir ulusun mensupları onlar farklı etnik kökene sahip olsalar da.

yok efendim ortodoks patriği ekümenik yani özerklik talebinde bulunacakmış.

lan zaten özerk değil mi şuanda. din alanında bulunacağı bütün faaliyetlerde serbest ve hürdür patrik de kilise de. velev ki ekümenik statüsünü geri verelim ne olur. ülke külliyen ortadoks mu olur? hayır aksine kocaman ortadoks dünyasının kalbi türkiye olur bu ülkemizin önemini ve büyüklüğünü arttırır.
diyoruz ya hani halifelik bizde oldu mu islamın lider ülkesi olmuştuk. ortodoksluğun halifeliğinin bize olması fena mı olur!!!

vel hasıl yersiz korkular, saçma saplantılar ile oyalanacak kadar vakti yok bu ülkenin. artık dünya üzerinde hak ettiği değere kudrete ulaşması gerekmez mi? bu da malak gibi yatıp içe kapanmak, gelişmeyi reddetmek ile olmuyor canlar.

en kısa sürede açılması gereken okuldur. bir dinin din adamlarını yetiştiren okulu kapatmak başlı başına aymazlıkken, üstüne bunu LAiKLiK ve veya iSLAMLIK adında savunmak ahmaklıktır.

dün akşam ntv'de banu güven'in programında, içinden canlı yayınla, muhabirin açılıp açılmayacağı, neden kapandığı, rum cemaatinin ne düşündüğü, kimlerin burdan yetiştiğini ve kısaca tanıtımını yaptığı yer.
bina dı$tan güzel görünüyor ama içi o kadar heybetli değil. içinde bir de kilise var, 700 yıllıkmı$. sınıflar küçük, tek kişilik kara, ahşap, kaba sıralar var. koridorlardaki tavanlar ve tabanlar çok güzel i$lemelerle süslenmiş. ama sınıflar öyle değil. benim görebildiğim 4 tane sınıf vardı. ayrıca türk bir müdür bulunuyormuş. 200 kişilik yatakhanedeki yatakların çarşafları ebmbeyaz, ütülüymüş. sanki her an gelip doldurulacakmış gibi. gerçi son dönemdeki açılsın edebiyatlarına bakılırsa okulun şimdiden hazırlandığını söyleyebiliriz.
muhabir fazla tanıtmadı, hatta üst kata hiç çıkmadı. giriş katındaki bazı değerli eşyaları gösterdi. zaten sınıflar ve kilise hemen giriş katta. ama bahçesi baya güzeldi.

papazlarla hocaların güreş meydanı.
ab destekli bazı hocalar da meydanı verme yanlısı.
o hocaların kim olduğunu alem biliyor.

http://www.haberinyeri.ne...r.php?id=25&yazi=3725

megali idea'cı bir nifak yuvası. biraz sendelemeye başlasak yine dış bağlantılarıyla temasa geçip sırtımızdan hançerleyecektir bizi.

türkiye'deki modertine karşı cemaatlerce yani bütün dini cemaatlerce desteklenen okuldur. laik yapının dağıtılması için ortodokslar ile islami örgütler işbirliği içindedir. bugün ruhban okulu, yarın medrese, öbürgün modern bilimin inkarı, yaygın dini eğitim hatta farklı dillerde eğitim derken abd-israil kontrolünde yeni bir osmanlı hayata geçirilecektir.

Yıkılsa da açılsa da benim için zerre kadar önemi olmayan okul. Rutubet içindedir , o konuda eminim.

12 yaşından küçük çocuklara kur'an eğitimi verilmesi yasak olan bir ülkede açılmaya çalışılan okul.

biz onlar için açacaksak, onlar bizim için ne yapacak?
özgürlük söylevleriyle açılmaması gereken okul.
bizim diğer ülkelerde yok mu azınlık statüsünde olan vatandaşlarımız?
onların her türlü konforu ve özgürlüğü var mı?
ne durumdalar?
bir elleri yağda, bir elleri balda mıdır?
önce can, sonra canan.
karşı taraflar yapsın birkaç güzellik, bunları biz de duyalım sonrası açılacaksa açılsın.
özgürlük söylevleriyle tükürülen yalanacaksa bari karşılıksız olmasın.

türkiye'de ilahiyat fakülteleri olduğu halde kapalı kalan yüksekokul. zaten 1971'e kadar bu okul açıktı ve türkiye cumhuriyeti'ne hiçbir zararı olmamıştır, sadece o zamanlar özel yüksekokulların devletleştirilmesine dair bir yasa çıktığı için kapanmıştır.

ayrıca türkiye'de yeni bir vatikan'ın kurulmasına da sebep olmaz. bunu iddia edebilmek için istanbul ortodoks patriği'nin tarihteki rolünü bilmemek gerekir. zamanında istanbul ortodoks patriği bizans imparatoru'na bağlı, sadece din işleriyle uğraşan kişiydi yani aynen osmanlı imparatorluğu'ndaki şeyhülislam gibi. papa gibi siyasi bir otoritesi yoktu.

1844‘ ten, anayasa mahkemesinin 1 ekim 1971 tarihli “her yükseköğretim kurumu bir devlet üniversitesinin bir parçası olmalı” hükümlü kararına kadar bine yakın mezun vermiş, daha az bilinen adıyla 'rum ortodoks ruhban okulu.' bünyesinde çok geniş latince kaynak içeren bir de kütüphane var.

açılsın mı açılmasın mı diye yıllardır tartışılan okul, siyasi çevreleri ve kamuoyunu ikiye ayırmış durumda:
- “açılmasın. eğer ki açarsak yarın bir gün cemaatler, tarikatlar kalkarlar medreselerin açılmasını talep ederler, bir şey de diyemeyiz, ağlaklar çoğalır.” diyenler, bir de;

- “açılsın. ayıptır, osmanlı zamanında bile (bile?) açıktı. ne piskoposlar, ne patrikler yetişti o okulda, korkmayın bu kadar.” diyenler var.

burada benim aklımın takıldığı nokta ise; açılsın diyen kesimde imam hatiplerin önünü açacak katsayı düzenlemesini laiklik elden gidiyor! , mustafa kemal in askerleriyiz! , türkiye laiktir laik kalacak! gibi sloganlarla protesto eden kesimden insanların da olması.

düşünüyor insan ister istemez:

bu insanlar her şeyin farkında olan, hepimizden daha zeki 'bilinçli provokatörler' mi yoksa ne dediğinin çok da önemi olmayan 'bilinçsiz koyunlar' mı diye.

işin içinden çıkamıyor, bir de entry döşüyorum.

tezcanlılar için edit: yazılarımı google layıp 'aha bu siteden arak bu yazı.bu da linki http:..! şeklinde sabote etmeye çalışanlar olmasın, olursa rencide olabilirler.

http://www.alemsite.com/heybeliada-ruhban-okulu.html

'' amaçlarınız uğruna mecbur kalırsanız ''papaz cübbesi'' de giyeceksiniz''.

Başbakan Recep Tayyip erdoğan

türkiyeyi aihmin önüne serecek olan okuldur. 120 bin iken şimdi 3bin kalan rum ortodoksların rte ile görüşmelerinde rte 'yunanistan'da cami yok,yap 2-3 cami de anlaşalım' demiştir.patrik bartholomeos artık çarelerinin kalmadığını,meb e bağlı kalmayı çoktan kabul ettiklerini söylemiştir. * *

istanbulun yaşadığı büyük depremde * çok hasar almıştır ancak Pavlos Skilitsis Stefanovik ailesi sahip çıkmış,masrafları karşılamıştır.
`https://www.abttf.org/ima...ybeliada-Ruhban-Okulu.jpg`
editoryum: kabe ni de al git deseler ne derdin cancağızım? *