bugün

hiç işim olamayacak eylem.
gelen hesabın %5 i kadar bırakılması gereken eylemdir. eğer ki güzel hizmet verilmişse dahada fazla bırakılabilir. en nihayetinde kişinin vicdanına kalmıştır.
daha hesap ödemeyi düşünenler öğütülememişken bahşişi aklından geçirerek bi de ikilemini yaşayarak şaşırtan insan modelidir.
kademe kademe artışla başlayan ikilemdir.önce gençsinizdir öğrencilik hayatı falan bahşiş kelimesini telaffuzuna bile tahammül edemezsiniz , çıkar gidersiniz sadece.sonra yıllar geçer öğrencilik biter işsiz olunan dönemde " lan acaba " durumu baş gösterir * küçük bir mücadele sonunda kazanan "vermeyeceğim" cevabı olur.daha sonra iş bulunur ilerlenir , artık para kazanmaya başlanmıştır , kontrol sizdedir öğrencilik de işsiz geçen dönem de geride kalmıştır ve gidilen yerlerde bahşişler ödenmeye başlanır.
gerilim yaşamamak adına "ver kurtul" politikasının devreye sokulmasıyla her iki tarafın memnuniyetini amaçlayan "kazan kazan" hedefine ulaşılır. paran yoksa kaç kurtul.
gereksizdir.orda çalışan insanın zaten maaşı vardır.
burjuvazinin gereksiz adetlerinin orta sınıf tabakaya dayatılması sonucu yaşanan ikilemdir.
-Pekala, herkes küçük hanım için biraz para çıksın.
-Haydi, bir dolar at.
-Hayır, ben bahşiş vermem.
-Bahşiş vermez misin?
-Hayır, ben bahşişe inanmam. *
(bkz: hesap ödeme krizi)
zaman artık restuarantta hesap geldikten sonra çalışana bahşiş verme değil çalışandan bahşiş bekleme devridir. çünkü işsizliğin tavan yaptığı bir ülkede müşterili bir mekanda iş bulmak müşteriye teşekkürü gerektirir.