herkesin nişanlanması

aralarında tek zeki benmişim gibi hissettiriyor.

en az yarısının ileride soluğu mahkemede alacağını gösteren durumdur. zira istatistikler yalan söylemez.

Vuruldun çık.

Herkesin evlenmesi, herkesin çocuk sahibi olması, herkesin ölmesi diye son bulur.

Herkesin aq.

2 kere nişanlandım 1 kere evlendim.

ilk nişanım bir apartmanın bodrum katında adına sığınak dedikleri yerde oldu. Birkaç yakın akraba ve konu komşu teşrif etti.

Sağ olsun eski hanım masraftan kaçmamış leblebi de almışlar. Gazoz da vardı ya. Nişanda ceket giymedim bodrum çok sıcaktı.

O nişandan 3 ay sonra o zamanın parasıyla 9000 lira verip bir salon tuttum. Eski hanım ille de bu salon olsun istedi. Toplamda 300-400 kişinim geleceği bir düğün için 1000 kişinin sığabildiği bir salonda "yemekli" düğünümüz oldu. Yemekliydi çünkü göte çok girmişti hatırlıyorum. Nasıl unutabilirim?
Nişanı anadolu tabiriyle kız tarafı yapar. Nişandaki leblebi aklıma gelmedi tabi o aralar.

Çook sonra fark ettim ben bunları. Bir inek gibi sağıldığımı. Bir şekilde boşandık. Çok mutluydum ama düzenim de bozulmuştu. Aldığım eşyaları kurtardığım için zoruma gitmiyor onlar.

Taklaşık 1 yıl sonra kendisi de boşanmış olan başka bir kadınla tanıştım. Tutturdu nişan düğün olacak diye. Dedim eyvallah ikinci bahardır.

Nişanımız bir apartmanın bodrum katında oldu. Leblebi ve gazozu unutmamak lazım. Hakkını yemeyeyim siyah kola da vardı. (:

O gün dedim kendime "sakın yapma"

Son nişanımdı o. Deli gibi oynadım son nişanımda. Birkaç gün sonra da dul vampirimi evlenmeden boşadım.

Velhasıl haysiyetimi geri kazandım ama kadınsız da kaldım. Ne yazık ki bazı bedeller ödenmeden olmuyor kadın için. Kızmıyorum onlara. Gerçi yalan çok kızıyorum. Başka türlü kadınların da olduğuna inanmak istedim hep. Rastlamadım hiç buna da inanmıyorum.

3 kuruş maaşıma göz diken bekar genç öğrenci kızlar da tanıdım. eski aptal adam değildim artık yazık oldu onlara da.

Konuya gelirsek: Leblebi olmazsa olmaz. Leblebi için nişanlanıyor herkes. (: