bugün

hemen hemen herkesin kısa yoldan köşeyi dönmeye çalıştığı fertlere sahip olan millettir. ayrıca memlekette klasik doktor avukat mühendis dışında başka hiçbir meslek grubuna saygısı olmadan "memleket neden gelişmiyor" sorusunun cevabını bulamayan bulsa bile hemen boku "devlet adamları"na atan değişik millettir.
- ne okuyodun sen?
+ siyaset bilimi.
- he kaymakam, vali falan olacan yani.
+ yok ben akademisyen olmayı düşünüyorum.
- onlar iyi para kazanıyo mu?
+ eöhhm...
para nerdeyse itibar nerdeyse millet ordadır. hayalmiş, idealmiş, istekmiş boştur. küçükken evcilikte bile hep doktor olmayınca utanmaktır.
bölümüm işletme dediğim an ağzını yüzünü kıvırıp beni cinnete sürükleyen millettir.
-baba ben konservatuar okumak istiyorum..
+ne konservatuarı len.. açmı kalcan, doktor avukat mühendis olsana.
-o yeni bi iş mi baba 3 ü 1 arada.
+ te siktir git eşşeolusu ....
doktor, avukat ve kısa yoldan köşeyi dönmeyi beklemek. kısa yol buysa uzununu düşünmek bile istemiyorum.
Önemli olan sevdiğin bir işi yapmaktır, milletin ne istediği değil bireyin ne istediği önemlidir.
başarı kriteri "para" olan bir millet için olması gereken beklentidir. bizim millettir bu.

bundan 5000 yıl öncede ağrıyan diş çekiliyordu şimdi de çekiliyor. 5000 yıl önce dolgu yoktu şimdi var. o da tutturmayı başarırlarsa. onu icat eden de mühendis.

5000 yılda kat ettikleri mesafe göze alınırsa açlıktan nefesi kokması gereken kesim, kullandığı onca teknolojinin ve malzemenin mimarlarını beğenmiyor.

tıp fakültesinden yeni mezun olmuş taze doktorla emekliliğine 1 sene kalmış bayat doktor arasındaki tek fark ameliyattaki el çabukluğu.

jüpitere araç gönderiyoruz, marsta su arıyoruz, 11000 metre derinliklere sondaj yapıyoruz, insan damarlarında gezebilen kameralar yapıyoruz, higs bozonunu bulduk bulacağız en önemlisi 21 aralık 2012 geldi kapıya dayandı, bu doktor tayfası bi gribe çare bulamadı. en ufak sıcaklık değişiminde salya sümük geziniyor millet. nane limonun binlerce yıldır yaptığından daha iyisini bu teknolojiye rağmen yapamıyorlar.

cem yılmaz diyor ya " tıbbın geldiği son nokta " diye. teknoloji elini az bir şey çeksin tıptan, son noktası gerçekten orası olacak.

genetik bilimini bu sağlık sektöründen saymıyorum. onlara diyecek laf yok.

yaratmışlar hukuk diye bir sistem, her kelimenin yerine başka başka kelimeler bulmuşlar, dolayısıyla anlayan yok eden yok. vay efendim hukuk dili diye bir şey varmış. ben mi dedim diliniz olsun pezevenk. dil de dil olsa.

ulan memlekette toplasan onbinlerle ifade edebileceğin hukukçu var alt tarafı, en basit mesele de bile 40 kafadan 40 farklı görüş çıkar yorum çıkar.

yazılı bir de bu yasa.

bilimde bir gauss yasası var " Kısa mantığı her hangi bir kapalı yüzeyden geçen elektrik akısı, yüzeyin sarmaladığı net yükün epsilon sıfıra bölümüdür.

bunun üstüne milyonlarca bilim adamı geldi geçti, bir kişi de çıkıp demedi ki burada net yük demiş ben darasını alacam ya da buradaki kapalı içine kapalı aslında kendisi açık olsa da olur. adam yasayı yazmış herkes aynı şeyi anlıyor da cumhuriyet tarihi geldi dayandı doksana bir 367 üstünde bile uzlaşamadılar.
Cahildir.