bugün

oldugu takdirde, üniversitelerin ne hale geleceği merak konsudur.
zaten var olan bir durumdur denilebilecek cümle. yalnızca misafir defterine bi imza atmanız yeterli olur.
her üniversiteli iş bulacak mı diye cevap verilesi önermedir.
"insanla sınırlı kalacak mı, yoksa yine eşekler de devam edecek mi?" sorusuna cevap verilmesi beklenmektedir.
ülkemiz eğitim sisteminin sayesinde yaşanmakta olan durumdur.Misal son yıla baktığımızda ygs'ye girip lys' ye girmeye hak kazanmıs öğrenciler de dahil olmak üzere ikinci bölüm yani lys sınavına yapılan başvuru yediyüzbindir. işin ilginç olan yanı ise kontenjanın sekizyüzbiz olmasıdır.iste bu yüzden hiç yadırganmayacak bir söylemdir.Avrupa ülkelerinde kaliteli, bilgili eleman yetiştirmek amaçken bizde sadece üniversite bitirttirmek amaç, avrupa ülkelerinde ülkemize oranla çok az sayıda üniversite bulunurken bizde her geçen gün üniversite yapılmaktadır.Sonuç olarak ne olacak bu ülkenin hali efendim ?
külliyen yalan.
külliyen doğrudur. eğitim sistemi, sınav sistemi ve akabinde açılan vasıfsız üniversiteler, her yıl artırılan kontenjanlar bir arada düşünüldüğünde; isteyen herkes üniversite girebilmektedir. he girersin de nereye girersin orasını bilemeyiz. girdin ne olacak? orasını başbakan bilmiyor ben nerden bileyim, demi?
her üniversite mezunu olanın iş bulması gibi bir kaide olmadığı ülkemizde hiç de yabana atılmayacak bir açıklamadır. aynı cümle içinde geçen açıklama gibi.
rüyamda bile görsem inanmayacağım bir durumdur.
(bkz: tayyip vaadleri)
üniversitelerin kalitesiz dingo ahırlarına dönecek olmasının temini sözdür efendim.
"üniversiteyi elitlerin bir kurumu" zannedenlerin paniğe kapılmasına yol açmaktadır.

gencimiz, herkez üniversiyeye girince elitlik yapamıyor , ben üniv mezunuyum diye hava atamıyor.
yazık...
ah, benim güzel yurdumun güzel insanları. bu vaat aslında kime yapılıyor farkında mısınız? öğrencilere mi sanıyorsunuz? bu vaat sonucu kazançlı çıkan iki grup var, biri patronlar diğeri de adliyeler ve emniyet güçleri.

türkiye' de sorun eğitimsizlik mi? kısmen öyle ama asıl sorun işsizlik. peki şöyle soralım türkiye' de sorunun kaynağı eğitimsiz eleman olması mı yoksa iş yeri sayısının az olması mı? sanırım ikinci şık daha mantıklı geldi. peki siz eleman sayısını artırıp, iş yerlerini sabit tutarak işsizliği nasıl çözeceksiniz? böyle bir yöntem mümkün mü?

ekonomi okuyanlar arz - talep dengesini bilir. ben okumadığım için kabaca anladığım şey şu: bir malın piyasa değerini piyasa da dolaşan mal miktarı ve o mala olan ihtiyaç belirler. bizim denklemimizde piyasada dolaşan mal ( af edersiniz ama ) biziz, yani öğrenciler. peki bize ihtiyaç duyan kim? iş verenler. çalışana ihtiyaç artmadan piyasadaki çalışacak kişiyi artırırsanız ne olur? ücretler azalır ve patronlar kazanır.

olayın adliye ve emniyet güçleri kısmı ise biraz insan psikolojisinden geçiyor. 22 yaşına kadar okula gitmiş ve eğitim almış yani sürekli sz dinlemiş birinden bahsediyoruz. böyle bir insan sizce aç kalsa hırsızlık yapabilir mi? ya da anarşi yaratacak bir halk ayaklanması çıkarabilir mi? bugün işsizler ordusunun hangi neferi böyle bir iş içine girmiş? bu yaşa gelmiş insan bu yaşa kadar olduğu gibi bundan sonra da baba parası yemeye devam eder. işsizliği de kabullenir.

aslen yiğitlerim bu ülkede herkes üniversiteye de gider, mezun da olur, hatta 2 yıl daha bağlayıp profesör bile olur ama sizin istediğiniz diploma mı?
parası olan için şimdi de geçerli olan önerme.
yeni üniversiteler açılıyor, artık herkes üniversiteli olacak diye kandırmalara neden olan,boşa ümit veren laftır.
yeni açılan üniversiteler hep vakıf üniversitesi. bu ayrıntıyı düşünememişsiniz sanırım.
beyninin bir kaç gramını kullanabilen her insan zaten öss'ye kasıp üniversiteye girebiliyor, bunda bir problem yok. çıktıktan sonra başlıyor asıl problem, buna bir çözüm önerisi olan var mı? ha bi de şu var;

(bkz: köylü mazot sıçacak)
tayyip'in kalitesiz vaadlerinden sadece biri.
o kadar işsizi g*tünde mi çalıştıracan?
hükümetin son günlerde aklınca oynadığı kelime oyunlarından biridir bu da. her isteyen odtü'ye, itü'ye girecek denmediği için normaldir.

(bkz: hakkari üniversitesi)
"her firma bi eleman alsa işsizlik biter bu ülkede" diyen bir başbakanın söylediğinin doğru çıkması için boşta kalanların ögrenci olması zorunluluğundan doğan durumdur.
artık rusyadaki doktorlar burada orospu değil buradaki avukatlar rusyada pezevenk olacağının kanıtıdır. hamdolsun.
"her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şart yok"

bu sözü hatırladınız mı?

hayır'lı günler.
...ama harçlar en az 5000 tl olacak. *
ve en sonunda da işsiz kalacak şeklinde tamamlanasi cümledir. Zira basit hesaplarla herkesi üniv.e alıp işsizliği erteleyip öğrencilerin harcamalarıyla da ekonominin canlanacagina dair bir amaca dayanır. Fakat eninde sonunda işsiz kalanların ne olacağına dair çözüm üretmez. Bu yüzden memlekette tef mezunu öğretmen adam bankada çalışıyor. (bkz: ben bugün bunu gördüm)
tıp fakültesinde 300 ki$i okumasına neden olan durumdur..
ütopya'da olabilecek şeylerden birisi pek biz ütopyalımıyız?

türkiyeliyiz.
ülkemiz de çok kötü sonuçlara yol açabilir nitekim şöyle olur tıp okumaya meraklı bir arkadaşımız o tıp bölümüne girdikten sonra muhtemelen 2 yıl sonra eline tasdik nameyi alıp girdiği gibi çıkacaktır lakin bir de bunun devamı var bu tasdik nameyi alan çakal türk vatandaşlarımız iki gün sonra muaynane açıpta o tasdik nameyi duvara yapıştırıp aha ben doktorom buda diplamam diye bir çok kişiyi kandıracağından şimdiden korkuyorum.