her dondurma dondurma değildir

mesela şu sandviç olanlar nogger mıydı neydi... dondurma gibi ama değil sanki.

Ben dondurmaya dondurma demem, dövme dondurma olmayınca.

doğru önerme.

görsel

salçaya benziyor mesela bu.

(bkz: ben dondurmaya dondurma demem dondurma benim olmadıkça.)

(bkz: keçi sütü dondurması)
(bkz: yasar pastanesi)

mesela buz dondurulur dondurma değildir...
dondurmadan dondurma olamayacağı gibi dondurup dondurmadan dondurmam kaymak dememeli...

maraştan gerisi yalandır . birde eskişehirde tadım pastanesi güzel yapar.

dondurma demişken, dondurma işinin gizli kahramanları arnavutlar'dır; arnavut göçmenler'dir. bu insanlar, son yıllarda tulumba tatlısı alanında istanbul'un damak zevkini altüst ettikleri gibi, dondurma işinde de gizli, ama haklı bir şöhrete kavuşmuşlardır. insan bir külah dondurma için, bir diş tulumba tatlısı için kuyruğa girer mi? ama siz arnavutlar'ın tulumbacı ve dondurmacı dükkanlarının önünde, özellikle ramazan aylarında, iftardan sabaha kadar eksilmeyen kuyruklar görürsünüz.

ben küçüklüğümden beri, istanbul'un belli başlı semtlerinde bu gibi manzaralara rastlarım ama, onların sırrını bilmezdim. meğer bu insanlar hep arnavutlar'mış. dondurmayı kimsenin bilmediği bazı formüllerle yaparlarmış. dondurma dediğiniz zaman, civarda herkes onları tanır ve herkes dondurmayı özellikle onlardan alır. kalite olarak, damağınızda bıraktığı lezzet olarak mado'yla rahat rahat yarışır; ama büyük işletmelerde değil, küçük dükkanlarda satılır.

sabah sabah bayağı bi reklam yaptım. görende kayınpeder arnavut sanacak. yok, değil, hiçbir çıkarım yok. sadece, fırın ve pide işinde safranbolulular nasıl ki yüzyıllardır devam eden haklı bir şöhrete sahipse, dondurma işinde de arnavutlar'ın gizli bir saltanatı olduğuna dikkat çekmek istedim. hani, "her dondurma dondurma değildir" ya...

madonun üstüne dondurma, kargadan başka kuş tanımam.

filozof nihat doğan ın da dediği gibi. akmayacak damlamayacak.

maras dondurmasi olmayinca diye devam eden cümle.

ilk görüşte basit boşboğaz bir cümleye benzesede, oldukça derin bir deyim..

burada dondurma kelimesinin anlamlarına bakmak gerekir.
1. dondurmak (eylem)
2. dondurulmuş bir tür tatlı

cümleyi şöyle yazarsak
her 1. anlam 2. anlam değildir
yada
dondurulmuş ama dondurma olmamış
ortaya çıkan anlam biraz daha birşeyin olmamışlığını anlatıyor. bir kişiye söylendiğinde, o kişinin eğitimine yada terbiyesine edilen bir hakaret yerine geçebilir. aynı şeyi belirten başka cümleler:
-her üniversite bitiren profesör olmuyor.
-her askerlik bitiren general olmuyor.
-vb.
en açık şekli:
-eğitimini görmüş olabilirsin ama beceremiyorsun.

eğer cümleyi biraz değişik bir şekilde düşünürsek daha başka bir anlam çıkıyor:
her 2. anlam 1. anlam değildir
yada
dondurulmadan dondurma olmuş
bu defa ortaya çıkan anlam bir seviyeye eğitimini görmeden ulaşıldığını vurguluyor. deminki anlamın hemen hemen tam tersi olan bu yorumu ise, bir kişiye söylendiğinde genelde bu kişiyi yüceleştirir. bir kişinin yokluklar içinden çıkıp büyük şeyler başarmış olması anlamına gelebilir.aynı şeyi belirten başka cümleler:
-ehliyetim yok ama dokuz yaşımdan beri direksyon başındayım.
-matematikten hep kötü nok alırdım ama para hesaplamasında hep önde oldum.
-vb.
en açık şekli:
-benim elimde yoktu, senin elinde vardı, ama ben daha çalışkan olduğum için senle aynı seviyeye geldim.

"her dondurma dondurma değildir" her ne kadar anlamlı bir cümle olsada, kafa karışıklığı yaratabileceğinden ve çoğu kişinin nasılsa anlamıyacağından normal konuşmada kullanılmaması gerekir..