bugün

Massachusetts Yasam Sigortasi Sirketinin genel müdürü olan Thomas Wheeler ve karisi, otobanda arabalari ile yol alirken, Wheeler benzinlerini bitmek üzere oldugunu farkeder.

Otobandan çikar ve servis alanina girer. Servis alaninda sadece bir benzin pompalayici vardir. Pompaci benzin koyarken o da ayaklari açilsin diye yürümeye baslar.

Arabaya geri döndügünde karisi ile pompacinin koyu bir sohbete daldiklarini görür. O gelince konusmayi birakirlar. Arabaya binince pompaci onlara el sallar ve karisina. 'Seni görmek güzeldi' der. Servis alanindan ayrilirlarken Wheeler adami taniyip tanimadigini sorar. Karisi tanidigini söyler. Ayni lisede okumuslar hatta bir yil da çikmislardir.

Wheeler, 'Sansliymissin ki karsina ben çikmisim' der. 'Onunla evlenseydin, genel müdür degil de pompaci karisi olacaktin.'

'Sevgilim' diye yanitlar karisi, 'Onunla evlenseydim, o genel müdür, sen pompaci olurdun.'
* * *
feminist takılan kadınların pek sevmediği söylemdir.
arkalarında değil yanlarında olmak isterler ve bu tür ifadeleri desteklerler.
yanlistir. bizzat canli ornegi olaraktan bendenizin arkasinda basarilarimdan sorumlu tutulacak bir disi yoktur. **
- her basarili erkeğin arkasinda bir kadın vardır mülayim.
- ben ugandaliyim, benim içinde gecerli mi bu önerme.
- ne alakası var mülayim.
- basari trablusgarp'in bir şehri değil mi?
- hay senin anlayisina.
- anlayis değil haylaf plaji cicim.
- eh be.
- ehehehe.
(bkz: her depresyonun arkasında bir kadın vardır)
erkeğin robot olduğunu ve çok kolayca yönlendirildiğini beyan eden cümle.
(bkz: her bas agrili erkegin arkasinda bir kadin vardir)
bunun böyle olmasının sebebi şudur,kadın;
-adam artık kadının kocası olmuştur. yani artık onunla bir ömür beraber olacaktır(pöhh) ve bu yüzden gidemez diye kendisine bakmaz,kendini saldıkça salar,
-her geçen gün daha çok dırdır etmeye başlar,
-onun mutsuzluğunun sebebinin siz olduğunu düşünür,
-kendini çocuklara adar ve sizi unutur.
bunu gören erkek;
-kendini işe adar ve başarılı bir erkek olur.
basarili olmus erkeklerin arkasinda onlari destekleyen bir kadin oldugunu ve bu kadinin basaridaki rolunu vurgulamak icin soylenen soz.

turk erkekleri cok basarili olmak istedikleri icin arkalarinda cok bayan olmasini isterler. gozlerinin disarida olmasinin tek sebebi budur.
(bkz: her başarılı erkeğin yanında * bir kadın vardır.)
aslı astarı "başardın ama seni doğuran bir anaydı" olan, başarının genetik sahibi anlatılan laf öbeği.
karısının çenesinden kurtulmak için kendini işine veren mesaisini olabildiğince uzun tutan kişilerdir. * *
Atatürk'ün arkasında bir kadın falan yoktu.
(bkz: her başarılı erkeğin arkasında götü vardır)
Karın iyiyse mutlu olursun, iyi degilse filozof olursun. sokrates.
herkes için geçerli olmayan söylemdir.
benim arkamda kimse yok mesela.*
evet vardır. adamın dağıttıklarını, enkaza çevirdiklerini birinin toplaması gerek.
casino royale filminde bond tarafundan çok iyi ifade edilmiş olan önermedir. bond, partneri olan kıza verdiği dekolte elbisesini giymesini, kumar oynadıkları masaya gelerek arkasında durmasını, dekoltesi ve güzelliği ile herkesin aklını almasını ve bu arada onun parsayı toplayacağını söylemişti.
buram buram ataerkillik kokan bu deyişi kadınlara yutturmak için bir de coşku katarlar içine. 'bak bak erkeene destek oluyor da adam iyi para kazanıyor' ya da 'kariyerinde eşinin büyük payı var.' gibisinden onay cümleleriyle kadın için görev haline dönüşmüş bir 'sürekli destek olma-alttan alma' psikolojisi yaratılır. fakat yakında bu yarış sistemi içinde evrilecek bir cümledir.
(bkz: her başarılı erkeğin arkasında şaşkın bir kadın vardır)
kadını eve tıkıp eğitimde ve mesleki alanda 2. sınıfa koyan, onu huzur ve seks makinesi yapan ataerkil sömürü sistemini göremeyen, görse de bu durum zaten işine geliyor olan erkeklerin elbette ki pek bir doğru bulacakları sözdür.
ayrıca 'kadın biyolojisi nedeniyle sağduyuludur.' lafı sistem palavrasıdır. kadın ne sağduyulu olmak zorundadır ne de birilerinin 'stop' tuşudur. herkes öncelikle kendisi içindir, kimse kimsenin uşağı olmak zorunda değildir.
evliliğin çıkış noktasına baktığımız zaman kapitalist sistemin: 'biz bu malları bölmeden erkeğin ve kadının gücünü nasıl daha iyi sömürebiliriz?' sorusuna cevap olarak 'eve kadın, erkekle kadın arasına da devlet onaylı bir bağ' buluşunu yapmasının olduğunu okuduğu vakit anlayacak her insanın reddedeceği cümledir.

kadın-erkek işi denilen şey özel mülkiyetin oluşmasıyla dışarı yönelen erkek ve eve hapsolan kadın modellerinden köken almaktadır. öyle ki birçok alana giremeyen kadınlar potansiyellerini savaşlarla, olağanüstü durumlarla fark etmişlerdir. yıllarca pek matah birşeymiş gibi önümüze konan insan hakları evrensel bildirgesinde kadının tanımının 'domestic' yani ev hayvanı olduğunu unutmamak gerekir. bununla birlikte yurttaş dahi kabul edilmeyen kadınlar mücadele ederek bugünlere gelmişlerdir. hala önünde bir sürü engeli vardır eşitliğe ulaşana kadar. ve bu yolda biyoloji eşitlik için engel olamaz! erkeğin gücünün tercih edildiği kapitalist toplumun içinde de yavaş yavaş değişecek olan bu yanılgıdan sistem kendi kendini yok ettiğinde eser bile kalmayacaktır. ha keza kalırsa kadının mücadelesi devam edecektir.
her erken yaşta ölen erkeğin arkasında kesinlikle bir kadın vardır.
erkeğin arkasındaki kadın anne ise sonuna kadar katılınacak önermedir. aksi takdirde hiçbir erkek başarılı olayım, zengin olayım da kızlar beni beğensin beklentisi içinde olmazdı. bir kız bulurdu ve kolkola hayat yürüyüşünde birlikte başarıya ulaşırlardı. ancak bu dediğimiz olay çok az şanslı kişilerde görülür ki bunu genellemek yanlıştır. demek ki neymiş anne değilsen erkeğin arkasındaki güç değil gücünden yararlanan ve bu gücü eğer ki akıllıysan sömürmeyip daha da arttıran kişi olabilirmişsin ey dişi okur.
rocco siffredi için geçerliliği olmayan sözdür.
kadını için herşeyi yapabilecek erkek ve başarısını, kadınına atfetmesi olayıdır.