bugün

elde edilmesi hem zor hem de kolay olan insan adayıdır efendim.
yemeyip yanında yatılası hatundur.
basitse çok kişi tarafından çözülmüş hatundur.
üzerine düşülmemesi gereken hatun tipidir, son kullanma tarihine kadar faydalanınız.
hatun değildir o. bi sopayla dürtün. başka bi şeydir. puding falandır bence.
bukowski tanrısı olanların bu hatuna tapmaları lazım zira kendini açık seçik ben basit kadın severim demiş.. ve nitekim de öyle olur..

siz şimdi bu kadına ister kenar mahalle dilberi diyin , ister ebru gündeş modeli , ister seviyeyi yükseltip avam sınıfı diyin hatta proleterya diyin daha kuul duruyo ; hemen her erkek bu kadından etkilenir..

kimisi vurulur ve bütün ömrünü bu kadına ve çirkefliklerine harcar ; kimisi çok görmüştür çat diye anlar pat diye siker zart diye bırakır , kimisi bu hatunları bildiğinden hiç bulaşmaz uzaktan bakar en kötü ihtimalle bi iki kere mastürbasyon malzemesi yapar , fakat hemen her erkek bu hatuna bi şekilde değer..

eğer şirretliği kaldırabilecek bünyeniz yoksa aklınızı başınıza devşirin ve kalitesiz olduğunu bildiğiniz bi hatuna yanaşmayın derim ben.. neden ? çünkü klişe ama güzellik baka baka tükeniyo ve neticede am am denen şey de aynı oldu mu sıkıyo..

bi hikaye anlatıyım bu kadınla ilgili.. 25 yaşında tıbbıyeyi yeni bitirmiş tusa girip kadın doğumu kazanmış hoş , iyi bi aileden gelen bi adam var.. ankarada okurken , almanyadan gelmiş işletme okuyan bi hatunla tanışıyo..

hatun pembe ojeli koca sallantılı küpeli ailesi almanyaya çalışmaya gitmiş , çocuğun daha evlenmeden etmeden öğrenci evinde yatıp kalkan bi hatun.. biliyorum şimdi biraz tutucu yaklaştım bu hatuna.. neticede insanlar seks yapmalı seks bi ihtiyaç yok efendim bi kadın bi adamda kalıyosa ne var bunda bik bik bik dimi..

hikayenin devamını anlatıyım.. 2 sene flörtten sora bi gün çocuğun öğrenci evine babası geliyo.. kapıyı hatun açıyo.. üstünde askılı bi penye ,adamın kim olduğunu bilmeden buyrun diyo ; adam hakan bey yok mu diyo.. kız , hastanede şu an diyo adamı içeri buyur etmeden sepetliyo..

bu adam da haliyle gidiyo yakınlarda bi kafede çocuğunu beklemeye koyuluyo.. aradan aylar geçiyo.. evde şiddetli kavgalar oluyo.. "ben o kızı çok seviyorum evlenicem , o kendini bana verdi , ben onla yaşlanmak istiyorum " , "evladım bak o kız sana ve ailene uygun değil yapma , babana kapıyı bile yarı çıplak açmış saygı yok kalite yok , doktor olucaksın sen"

uzaktan çok ajitasyona müsait bi hikaye.. biraz kassam kızın tarafına geçip , kızı mağdur bile gösterebilirim..

fakat hikayenin devamı mühim..

3. senenin ortasında flörtün , çocuğun annesi babası trafik kazasında ölüyo.. kızın ailesi nişan yapmış bu arada düğünü bekliyo heyecanla.. malum doktor damat zor bulunuyo.. çocuk , ailesinin 2. ayı bile çıkmadan düğün olmayacağı konusunda ısrar ediyo , kız ama nişanı yapalı 3ay oldu uzamaz ayırlırım bak diyo..

düğün neticede oluyo.. çocuğun ablası , çocuğa anne babasının 2. ayı çıkmadan düğün yaptığı için ömür boyu kırgın kalıyo.. ama unutuluyo..

aradan yıllar yıllar geçiyo.. bizim hatun , doktor eşi , alalede bi öğretmen oluyo.. haftada 2-3 gün gidip siktiri boktan iş eğitimi dersi yapıp ne kadar yorulduğunu , doktorun sülalesine anlatarak onları senelerdir neden yemeğe çağırmadığını anlatıp duruyo.. giyim kuşamı hala aynı.. aile mevlütlerine parlak terlikler ve kırmızı ojelerle geliyo..

kadın kısaca yol yordam bilmiyo.. adam bi süre sonra iş toplantılarına götüremiyo hatunu.. tüp bebek merkezinin ortağı olann adam fulyada bi rezidansta biraz daha elitize olmak için ( bu da gereksiz bi uğraş ya neyse ) götünü yırtarken ,eve eldiğinde hatunun mutlaka bi avmde park yeri için biriyleriyle kavga etmiş ya da istediği ayakkabı modeli ellerinde yokmuş diye tezgaharı işten kovdurmuş olarak buluyo..

eskiden hiç rahatsız etmeyen şeyler , 40ında yeni yeni akıllanan salak doktoru rahatsız ediyo iyice.. neticede boşanmak istiyo.. ama ne boşanmak var ya.. o zaman kadar alınmış biri ataşehirde biri kavacıkta 2 villa , bir passat bir seat hatunda kalıyo.. ayda 6 milyar nafak çocuğun özel okul masrafları derken , hatun zengin bi kadın olarak boşanıyo..

yaşadıklarından yorulmuş bitmiş olan bizim salak doktor , yeğeniyle bi yemeğe çıkıyo.. nevizadede bi meyhanede.. karşıdan bi hatun geliyo.. siyah kaliteli elbisesi bordo dudakları sivi burunlu topuklu ayakkabıları , yüzünde değil ama meme arasındaki çil ve buruşukluktan belli olan 35 küsür yaşı ve her gün fön çektirmekten yıpranmış saçlarıyla , doktora tam de memelerini gösterecek kıvamda eğiliyo "ooo siz de mi burdaydınız hakan bey" diyo.. ayaküstü yapılan 3-4 flört manevrasıyla ve adamın asla bozmamasından alınan cesaretle kartını çıkarıp masaya bırakıyo..

"x sigorta satış temsilcisi" figen hanım..

hatun masadan uzaklaşıyo.. yeğeni dayısına dönüp , hatunla nası tanıştığını manalı bi gülümsemeyle soruyo.. adam bezgin bi bakışla , o kadını artık verse sikmem bile diyo.. apışıp kalan yeğen niye ki ya hoş kadın diyo.. adam rakı bardağını sert bi biçimde masaya koyarken " masada bi kadınla otururken , dekoltesiyle bana gelip yavşayan kadından bi sikim olmaz olsa olsa bela olur" diyo..

işte bu işler böyle.. basit kadın kolay alınır da satması zor olur..

he basit hatun seven bukowsi de bu hatunları sikmelik seviyomuş bu arada.. zira zeki kadını öven şu söz de kendine ait :

"Basit erkek, bütün bayanlara güzelsin demeyi tercih eder.
Basit kadın buna inanır, zor kadın güler ve geçer.."
basitse güzelliğinin önemi kalmayan yani güzel olmayan sadece basit kalan hatundur.
güzelse zor, basitse çabuk elde edebildiğimizi sandigimiz ama ikisi bir aradaysa süper yenilen çerez çeşitidir.
güncel Önemli Başlıklar