bugün

hilmi özkök'ünde deyimiyle takiyeci atatürkçüler'in yapacağı işlemdir. sevdikleri adamın bütün şiirlerini anlama zahmetine katlansalardı nasıl bir yanlısın içinde olduklarının farkında olurlardı.
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)
(bkz: adamı atatürk ten bile soğuttunuz lan!)

zira nazım hikmet'in atatürk'e yazdığı şiir şöyledir:

iŞTE O PAÇAVRA ŞiiR:

Trabzondan bir motor açılıyor
Sa-hil-de-ka-la-ba-lık!
Motoru taşlıyorlar
Son perdeye başlıyorlar!
Burjuva Kemal'in omuzuna binmiş
Kemal kumandanın kordonuna
Kumandan kahyanın cebine inmiş
Kahya adamlarının donuna
Uluyorlar

Hav... hav... hak... tü

Not: internette küçük bir tarama ile bir çok sitede bulabilirsiniz bu şiiri.
ciddi bir akıl karışıklığıdır. yalnız birde karşısındaki zevatların cumhuriyetçileri sosyalist gibi göstermeleri de ayrı bir komedi. türkiye'de sınıf hareketlerine yatkın, aydınlanmacı kimlikli kimi kemalist kadrolar bulunuyor fakat bunların bir anlam kazanması için sosyalizmin bayrağına ihtiyaç duyuyorlar. ne yazık ki sosyalizm ile kemalizm asla birleşmeyecek iki ikilidir. tıpkı liberalizm, faşizm ya da gericilik gibi.
kuvayi milliye
kurtuluş savaşı destanı
beyler bu vatana nasıl kıydınız

gibi şiirleri okumuş insan eylemi. sanılanın aksine paradoks değildir.

olsa olsa çelişki diyecektiniz, onu da becerememişsiniz.

(bkz: paradoks)

bahsettiğiniz şiir ise şudur:

(bkz: burjuva kemal/#3201810)

okuyun da öğrenin bakalım, neymiş ne değilmiş.

hayatta provokasyondan daha güzel şeyler de var, çıkın bir temiz hava alın.

rahatlarsınız.
bu birbiriyle konuşmayan iki arkadaşınızı da sevme duruma benzer bir bakıma. her ikisini de seven insanlar için genelleme yapmak yanlıştır şahsi fikrimce. birisi dünyanın en büyük liderlerinden biridir diğeri de en büyük şairlerinden. olay ikisine de tarafsız ve yalın bir halde bakabilmektedir.
nazım hikmet'in haksızlığa uğradığını düşünüp sanatına saygı duyarak sempati beslemekle atatürk'ü sevmenin birbirine ters düştüğünü iddia eden bünyelerin anlayamayacağı birşeydir.

iki ayrı sempati birbirine engel olamaz çünkü. birinin sevilme nedeni ayrıdır diğerinin sevilme nedeni ayrı. dünya sadece siyasi-politik görüşler eşliğinde oluşturulamaz.

nazım'ı sanatı için sevmek neden atatürk'ü sevmeye engel olsun ki?
(bkz: para sensin doks da sana girsin)
müslüman olupta bir kızla flört etmeye veya cinsel ilişkiye benzemeye benzer..

ne alaka diyenleri duyar gibiyim.. ama öylee. az biraz düşünülürse bulunur zaten..
(bkz: burjuva kemal/#3201796)
(bkz: burjuva kemal/#3201810)
"sevmek" gibi koşulsuz bir olgunun varlıgında kimseyi zerre kadar ilgilendirmeyecek hadisedir.

öncelikle;

"sevme paradoksu" ne lan? birbirinden nefret eden iki kişiyi ayrı ayrı sevmek aklı selim bir bünye için neden paradoks olsun ki?

bu durumu baklava ile ayran içmeye bayılırım dedigimde;

- lan baklava ile ayran gider mi?

diyenlerde de görmekteyim. sana ne kardesim! ister atatürk'çü olurum, ister nazım'cı hatta gider üzerine system of a down bile dinlerim. iki kişi bir derdi paylaşamıyorsa illa taraf belirtip saf mı almak durumundayım? tek düze insan yetiştirmekten bıkmayan bu aptal sisteme inat tavuk bile yerim lan.

şaka lan şaka, o kadar da degil...
başarılı olanı herkez alkışlar diyen nazım hikmetin tereyağı gibi duruma göre şekil değiştirmesinden dolayı, bu önermenin iki tarafıda birçok şiir ortaya koyabilir.
nazim manzumedir. ataturkcu biri nazimi sevebilir, okuyabilir, yazabilir. bu hadisede paradoks diyebilecegimiz bir sey yoktur. ha bir de ozel isim vardir. o da apostrofla ayrilir. o konuda yapacak bir yorumum yok evet.
(bkz: hem ataturkcu olup hem nazizmi sevme paradoksu)
nazizm denilen olay esasında atatürk'ün bir ulus devlet olan türkiye cumhuriyetini kurarken ortaya koyduğu ulus toplumculuğun kopyası olduğu için (nasyonel sosyalizm=ulus/ulusal toplumculuk) abes olmayan seviştir. paradoks olması ise önerme olarak kalan bir yanlış eklentidir.

peşinen not: komünizm süper muhteşem harika bir sistemdi de sscb sosyalizmi yanlış uyguladı olmadı etmedi ya, hitler de ulus toplumculuğu yanlış uyguladı pek tabi. ama ulus toplumculuğun dağ gibi 80 küsür senedir uygulanan devleti var, cebimde de kendisinin nüfus cüzdanı var. vur çatlasın pal oynasın*.
(#763945)
(bkz: cumhuriyet gazetesi)

inanmayanlar 1935-1945 yıllarındaki nüshaları inceleyebilir.apacık bir hitler propagandası vardır.
sanata sanat gözüyle bakılınca pek paradoks olmuyor. hem nazim kim, teyze oğlun mu? biraz beyni olan ve biraz da sanatı seven ve anlayan bir insan insanları siyasi görüşlerine göre kategorize edip de ''bu benim siyasi görüşüme ters'' diyip okumamazlık etmez. atatürkçü bir insan pek tabi nazım hikmet'in icra ettiği sanatı beğeniyor ve yazdıklarını beğenerek okuyor olabilir.
(bkz: nazım hikmet şiirleri)

(bkz: #3739925)
Paradoks Nedir? Kendi içinde çelişkiliymiş gibi görünen, mantıksal olarak hem doğruluğu, hem de yanlışlığı kanıtlanabilen önerme. dönemin siyasi ortamı düşünülerek okunduğunda bu şiir yanlış önermenin çürüdüğü anlaşılacaktır. konu edilen şiir nazım'ın mustafa suphi ve onbeşlere ithafen yazdığı şiirdir. hem atatürk' ü hem nazımı aynı anda sevmekse vatan sevgisinden gelir. bu halkı ve vatanı bir mezar taşı bile istemeden seven nazım ile bu halkın emperyalizme karşı başkaldırışının önderi atatürk birbirinden ayrılmaz.
paradoks olmayan durumdur. paradoks oldugu iddiasi iki acidan kolaylikla curutulebilir.

- ataturkcu olmak insanlari sevip sevmemek uzerine degil, ilkeler uzerine kurulmustur. ataturk'un ilkelerinden veya ogutlerinden hicbirisi "sunu sevin, bunu sevmeyin" demedigi icin nazim'i sevmek paradoks olamaz.

-Birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: 'üç' dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu.
Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlıyacaktı.

(bkz: Kuvayi Milliye Destanı)