bugün

Hristiyan yobazların Papa II. Urbanus öncülüğünde 27 Kasım 1095'te düzenlenen Clermont Konsili’nde güya sadece "kutsal toprakların hristiyan olmayanlardan arındırılarak kurtarılması" amacıyla başlattıkları ve 1291'de Akka'nın Memlükler tarafından alınmasıyla son bulan birtakım seferlerdir. Bu seferler sırasında Batı dünyası 1268’de Antakya Haçlı Prensliği’ni ortadan kaldıran Memlük Sultanı Baybars'a karşı ilhanlı devleti ile ittifak kurmak istemiş ve bu amaçla moğollarla diplomasi trafiği yürütmüşse de istenilen neticeyi alamamıştır.

Bununla beraber haçlı ordularının 1098'de Maarra'da yaptıkları birtakım insanlık dışı eylemleri de haçlı kroniklerinde yer bulmuş:

Haçlı seferlerine katılan ve Haçlıların Antakya’dan Kudüs’e olan yolculuklarını kaleme alan Fulcheris Carnotensis bu konuda şunları yazmış: "Bu kuşatma esnasında adamlarımız şiddetli açlığın neden olduğu cinnetle korkunç eziyetler çekmiş ve çevrede yatan ölü Müslümanların kalçalarından et parçaları kesmişti. Bu parçaları pişirip yemiş, yeteri kadar kızarmamış olan etleri bile vahşice yutmuşlardı".

Normandiyalı bir şövalye olan Radulf von Caen ise bu olaydan şu sözlerle bahsetmiş: "Bu utancın faillerinden öğrendiklerimi, işittiklerimi nakletmek utanç verici, zira yiyecek yokluğundan insan eti yemeye mecbur kaldıklarını söylediler. Kafirlerin (Müslümanların) yetişkinleri çömleklerde pişirildi, çocuklar ise şişlere geçirilip kızartıldı. Hristiyanlar, bu etleri iştahla midelerine indirirlerken insanları kızartıp pişiren köpekler gibi vahşi hayvanlara benziyorlardı".

insanın tüylerini diken diken eden ifadeler gerçekten. (Detaylı bilgi için bkz: https://dergipark.org.tr/...nload/article-file/793269)

not: bitirme tezim için okumalar yaparken orta çağda bu tür olaylara sık sık rastlamıştım. Genelde kıtlık ve kuşatma gibi zamanlarda insanların yamyamlığa başvurdukları oluyormuş. Zamanında bu konu ile ilgili şöyle bir entry girmiştim. (#45407873) Çocukların şişe geçirilmesi ve iştahla mideye indirilmesi, işte buna söyleyecek lafım yok tabi..
Hristiyan yobazların dünyanın anasını ağlatmak için düzenledikleri seferlerdir.
Haçlılar, Papa tarafından başlatılan dini bir sefer olan Haçlı Seferleri'nde, Müslümanların elindeki Kudüs'ü geri almayı hedefliyorlardı. Ancak Dördüncü Haçlı Seferi'nde, Haçlılar tarafından planlanandan farklı bir yöne doğru ilerlendi. Haçlılar, Venedikli tüccarlarla anlaşarak önce Zara'yı ele geçirdi ve ardından istanbul'u hedeflemeye karar verdi.

1203 yılında Haçlılar, istanbul önlerine geldi ve Bizans imparatoru III. Aleksios'un tahtı geri almasını ve onlara mali destek sağlamasını talep ettiler. Ancak anlaşmazlıklar ve Aleksios'un suikaste uğraması sonucunda, Haçlılar istanbul'u kuşattılar ve Nisan 1204'te şehri ele geçirdiler.

istanbul'un Haçlılar tarafından ele geçirilmesi, büyük bir yağma ve talan dalgasını beraberinde getirdi. Kiliseler, saraylar, saray hazineleri ve diğer zenginlikler yağmalandı. Birçok Bizans sanat eseri, değerli eşya ve kitaplar yağmalandı veya tahrip edildi. Ayrıca, istanbul'daki Latin Kilisesi kurularak Katolik inancı yayılmaya çalışıldı.

Bu olay, Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki ayrılığın derinleşmesine ve istanbul'un Bizans imparatorluğu'ndan Latin imparatorluğu'na dönüşmesine yol açtı. Ancak istanbul, 1261 yılında Bizanslılar tarafından tekrar ele geçirilerek Bizans imparatorluğu'nun başkenti haline geldi.

ChatGPT den alıntıdır
Haçlı seferleri, Hristiyan Avrupa dünyasının Kudüs'ü Müslümanların elinden alma girişimidir. Tarihte toplamda 8 haçlı seferi vardır ama ilk dördü önemlidir. Haçlı seferlerinde Müslümanların yanında Yahudiler de katledilmiştir. 1187 yılında Selahattin Eyyubi, Hıttin Savaşı'nda Kudüs'ü Haçlıların elinden almıştır.
Haçlı seferleri, Papa'nın liderliğindeki Katolik Kilisesi tarafından Müslümanlara karşı düzenlenmiştir ve aynı seferler, Ortodoks Hristiyanlara karşı da yapılmıştır.
Beni burada arama,
Arama anne.
Cennette adımı,
Adımı sorma.
Haçlarına yıldız düşmüş,
Koparma anne ağlama..
En sevdiğim tarih konusu idi.

Her ders uyurdum.
4 tanesi türk tarihini yakından ilgilendiren askeri harekatlar bütünüdür. birinci haçlı seferi, 1101 yılı haçlı seferi, ikinci haçlı seferi ve üçüncü haçlı seferi.

1.haçlı seferi 1095'te başlayıp 1099 yılında sona erdi. amaç kutsal toprakları müslümanların elinden geri almaktı ve haçlılar başarılı oldular. öncesi için clermont konsiline bakmak gerekir. bizans imparatoru 1.aleksios anadolu'daki türk ilerleyişini durduramayacağını bildiğinden dolayı katolik batı'dan yardım istedi ve papa'ya mektup gönderdi. papa bu talebi olumlu karşıladı papanın bu talebi olumlu karşılamasının nedeni ortodoks mezhebine de egemen olmaktı. avrupa'nın hemen hemen her ülkesine giden haberciler, din görevlileri bu sefere adam topladılar. birinci haçlı seferi iki aşamada gerçekleşti ilki halkın haçlı seferi ikincisi ise baronların haçlı seferi oldu. halkın haçlı seferi keşiş pierre lermit liderliğinde gerçekleşti. halkın haçlı ordusu katiller, mahkumlar, köylüler ve diğer eğitimsiz kesim tarafından oluşan bir düzensiz orduydu ve daha balkanlardan itibaren yağmaya başladılar. istanbul'a vardıklarında ise bu düzensiz orduyu gören imparator dehşete kapıldı ve generalleriyle acil toplantı yaptı. halkın haçlı ordusu istanbul'da rahat durmadı ve birçok suça karıştılar. aleksios bu suçları affetti ama bu gürühu derhal anadoluya geçirdi ve artık bu ordu selçuklu ordusuyla baş başa kaldı. ilk olarak kserigordon kalesini kuşattı ancak başarısız oldular. sonrasında kırkgeçit vadisinde haçlıları pusuya düşüren türkler neredeyse tüm haçlı ordusunu imha etti ve böylelikle 1.haçlı seferinin ilk aşaması başarısız oldu. ikinci aşamada ise baronlar ordularını toplayarak anadoluya konstantinopolis üzerinden geldiler. bu ordular profesyonel birliklerden oluşan ağır zırhlı ordulardır. bu sefere şu baronlar katıldı;
-Toulouse kontu Raymond de Saint-Gilles;
-Giyom Bau'lu ve oğlu Raymond Bau'lu;
-Tranta Kontu Boemondo ve yeğeni Tancred Güney italya'da Norman hükümdarlar ailesinden;
-Hugh Vermandoislı, Fransız Kralı I. Philippe'in kardeşi
-Robert Corteheuselı, Normandiya Dükü ve (sonradan ingiltere Kralı olan) Fatih William'in kardeşi ve onun sancak taşıyıcı şövalyesi Landes'li.
-Flandre Kontu II. Robert.
-Godfrey de Bouillon, Aşağı Loren Dükü; kardeşi Baudouin Boulognelu ve kuzenleri -Baudouin Bourglu
-Blois kontu Stephen
-Amiens Kontu I. Enguerrand ve oğlu Thomas Marle'li
-Saint-Pol Kontu II. Hugues de Campdavaine ve oğlu Enguerrand.

bu düzenli ordular ilk olarak izniki bizans destek birlikleriyle kuşattılar ve ele geçirdiler sonrasında izniki anlaşma gereği bizansa verdiler. daha sonra dorileon'da selçuklu ordusuyla karşılaştılar ve selçuklu ordusunu burada mağlup ettiler. artık selçuklular doğrudan saldırmak yerine haçlıların geçebileceği yollardaki su ve iaşe kaynaklarını tahrip ettiler. haçlılar antakya'ya ulaşana dek birçok zaiyat verdiler. antakya emiri yağısayan düşmana yardım etme ihtimalleri olduğu için şehrin içindeki hristiyan erkeklerin hepsini dışarı çıkarttırdı. 30.000 kişilik haçlı ordusuna aylarca 5-6 bin kişilik ordusuyla direndi ancak başaramadı. emir yağısayan diğer selçuklu emirlerinden yardım talep etti. halep meliği rıdvan, diyarbakır emiri artuklu sökmen bey, börüler atabeyi tuğtekin ve musul atabeyi kürboğa bu talepleri kabul ettiler ancak yine haçlılara karşı başarı sağlanamadı. haziran 1098'de antakya haçlılar tarafından ele geçirildi. buradan sonra haçlı ordusu kışı burada geçirdikten sonra kudüse doğru yola çıktı. haçlılar 1099 yılında kudüse vardılar ve 1.5 aylık kuşatma sonrası (7 haziran - 15 temmuz) şehrin duvarlarından içeri girdiler. tarihteki en vahşi katliamlardan birine imza attılar. o dönem yaşayan tarihçiler şu şekilde anlatırlar.

--spoiler--
O günleri yaşamış, ismi bilinmeyen bir yazarının "Gesta Francorum" adlı Latince tarih eserinde bu katliam şöyle tasvir edilir:

Bizim askerlerimiz Süleyman Tapınağına kadar onları katlederek, öldürerek takip ettiler; burada katliamla o kadar çok kişi öldürülmüştü ki ölenlerin akan kanı katliama devam eden askerlerimizin ayak bileklerine kadar yükselmişti.
--spoiler--

--spoiler--
Bir diğer birincil kaynak olan Foucher de Chartres tarihi şöyle yazar:

Bu tapınakta 10.000 kişi öldürüldü. Gerçekten orada olsaydınız ayaklarımızın ayak bileklerine kadar öldürülenlerin kanı ile kaplı olduğunu görürdünüz. Daha başka ne denilebilir? Buradaki hiç kimse hayatta bırakılmadı; ne kadınların ne çocukların hayatını bağışladılar.
--spoiler--

--spoiler--
Bir başka Haçlı yazari, Aguiles'li Raymund ("Historia Francorum qui ceperunt Iherusalem" adlı eserinde) "övünmeli" bir üslupla şunları anlatır:

Görülmeye değer harika sahneler gerçekleşti. Adamlarımızın bazıları - ki bunlar en merhametlileriydi - düşmanların kafalarını kesiyorlardı. Diğerleri onları oklarla vurup yere düşürdüler, bazıları ise onları canlı canlı ateşe atarak daha uzun sürede öldürüp işkence yaptılar. Şehrin sokakları, kesilmiş kafalar, eller ve ayaklarla doluydu. Öyle ki yolda bunlara takılıp düşmeden yürümek zor hale gelmişti. Ama bütün bunlar, Süleyman Tapınağı'nda yapılanların yanında hafif kalıyordu. Orada ne mi oldu? Eğer size gerçekleri söylersem, buna inanmakta zorlanabilirsiniz. En azından şunu söyleyeyim ki, Süleyman Tapınağı'nda akan kanların yüksekliği, adamlarımızın ayak bileklerinin boyunu aşıyordu.
--spoiler--

--spoiler--
Arap tarihçi Ali ibnü'l Esir (1160-1233) Al-Kamil fi'l Tarih (Mükemmel Tarih)" adlı eserinde

Kutsal şehrin nüfusu kılıçtan geçirildi ve Frenkler bir hafta süren bir Müslüman katliamına giriştiler. Mescid-i Aksa Camiinde yetmiş binden fazla kişiyi öldürdüler.
--spoiler--

--spoiler--
Şam tarihini işleyen ibnü'l Kalanisi (1073-1160) Zeyl Tarih Dimaşk adlı zamanının tarihinde olanı şöyle özetler:

Ahaliden çoğu öldürüldü. Sinagoglarına sığınan Yahudileri Franklar kafalarının üstünden yaktılar.
--spoiler--
iki tanesi baştaki ana hedefleri olan kudüs ve çevresinden oldukça alakasız yerlere saldırma noktasına gelmiş olan seferlerdir.

(bkz: dördüncü haçlı seferi)
(bkz: sekizinci haçlı seferi)
görsel

Antakya Haçlı Prinkepsi Renaud de Chatillon, ona para vermeyi reddeden Antakya Patriği Aimery'yi önce hapse attırıp dövdürtmüş, sonra böceklerin gelmesi için yaralarının üzerine bal sürdürerek kızgın güneşin altında bekletmiştir.

(Steven Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi ıı, TTK).

https://www.facebook.com/...6/posts/1582077185289180/
görsel

Selahaddin Eyyubi, 1189’da Beaufort'u kuşattığı sırada esiri olan Sayda Kontu Reynald’ı, askerlerine teslim olmalarını söylemesi için kalenin önüne getirtmiş; Reynald’ın askerlerine Arapça teslim olmalarını, Fransızca direnmelerini söylemesi üzerine onu Şam’da hapse attırmıştır.

Steven Runciman, Haçlı Seferleri Tarihi (III), çev. Prof. Dr. Fikret Işıltan, TTK , Ankara 2008.
Bu yuzyila kadar da cok asiri onemsenen olaylar da degildir. hacli seferlerinin oculugu, kiliseye karsi durmak icin kendine dinin yaptigi kotuluklerle ilgili arguman uretmek icin ugrasan sekuler ve protestan yazarlardan cikmis. Yoksa avrupada zamaninda insanlarin buyuk gurur duydugu olaylarmis.
400 yil boyunca avrupa kiyilarinda yagmalanmadik koy, kole edilmedik insan birakmayan, hristiyan dunyasinin 3 te 2 sini ele gecirip kalanini da ele gecirmeye ugrasan islam dunyasina avrupanin cevabidir.

https://catholicismpure.f...5254873264048418937_n.jpg

https://external-preview....c233b053be0136b6dc426f80f

Icinde piclik yapani coktur. Hristiyanlar da muslumanlar kadar vahsi davranmistir. Ama durduk yere islama saldiralim davasi degildir.Bu seferlerin hepsi de eziktir. Birincisi haric hepsini avrupa kaybetmistir.
cennete gitme hayalleri ile yanıp tutuşan yobaz hristiyan avrupanın istanbulu yağlamayıp tarih ve kültür katliamı yapmasıdır.
Herkesin zararlı çıktığı savaştır.

Hobareyyyy haydin gidek Kudüs’ü alak la diyen hristiyan ordusu 700.000 kişiyle yola Çıkmış ancak Kudüs’e 50.000 kişi varabilmişlerdir.

imdat anacım müslümanlar geliyı diye papaya ağlayan Bizans, harçlı ordusuna haraç vermeyince hristiyanlarca kardeş biz de taaaa evropalardan geldik bi sürü mesarife girdik denilerek yağmalanmıştır.

Malatya’da Ermenilerle savaşan kılıçarslan Haçlıların geldiğini haber alınca geri dönmüş ancak oklarımız Haçlıların zırhlarına işlemeyince meydan savaşlarında Haçlıları yenemeyeceğini anlayan Kılıçarslan Haçlıların geçiş yolundaki köyleri boşalttırmış, Haçlıların eline geçmesin diye ekinleri yaktırmış, tarlaları bozdurmuş suları zehirlemiştir.

Haçlılar Kudüs’e girince bismillah diyen herkesi öldürmüş hatta pişirip yemişlerdir.

Bi ara Almanya ve Fransa’dan yaklaşık 50.000 çocuk(çocuk Haçlı ordusu) Kudüs’ü kurtarıcaz diye kilisenin gazına gelip yola Çıkmış ancak Alpler’de donarak ölmüştür. Geri kalanlarda kuzey Afrikalı insan kaçakçılarının eline geçmiş.
Dünyanın her zaman ve her yerinde olan bastırılmış hristiyan arzusudur. Bu tür saldırılardan da anlıyoruz zaten öfkelerinin bitmediklerini. Birlik olacağımız bu kritik zamanlarda ayrılıyoruz. Bize gene Selahattin Eyyubi ler, Alparslan lar lazım.
(bkz: dördüncü haçlı seferi/#40320162)
anlaşılması çok kolay bir konudur. Avrupa sefalet içindedir. klise bu durumu da fırsat bilip zaten acından kırılan kalki din elden gidiyor açınızdan ölmek istemiyorsanız dinize sahip çıkın diyerek milyonlarca it kopuğu Müslümanlığa karşı galeyana getirir...
https://www.youtube.com/watch?v=JPbSjmToWXY
Sinirden eli ayağı karışmış harflerin yarısına karışık basmış garibim. Sanki papa urban sana koymuş gibi. Neyse bi bok zannettiğin o cemaat piçleri, avrupanın katil tecavüzcü sürüleriydi. Müslüman eliyle temizlendiler işte. Arada kaynayan ataların için üzgünüm. Bi deus lo git hadi.
Bu kafayla olmaaaz olmuyor.yahu yaşınız kaç bilmiyorumda şu yazdıklarınıza baktım.konu iyi güzel.lakin tarihimi konuşuyorsunuz birbirinize ana avrat düzmü gidiyorsunuz anlamadım.
Hristiyanlığın en ayak altı olan parçası haçlı cemaatlerine hayranlık besleyen biri, bir başkasına çomar demeden bir daha düşünse iyi olur. Ayrıca crusadeden sonra top tüfek var ağzı yapman da baştan beri işaret ettiğim tarih cehaletine örnek. Osmanlıyı dize getirmeyi haçlı seferleri sonuçlarıyla bağdaştırman çok komik zira kaçırdığın bir kaç yüzyıldaki soy secereni dahi çıkaramayacağından emin olduğum için o birkaç yüzyılı tarihsel olarak konuşmayı da istemiyorum. Deus lo vult de al kılıcı çık sokağa. Bi dönerci bile devirir seni kodumun yobazı seni.
Haçlılar bu seferde üçün birini aldılar sadece. Üstüne üstlük dini cemaatlerin daha da güçlenmesiyle yobazlığı daha da önlenemez bir hale soktular. Eğer gerçekten bu seferler başarılı olsalardı rönesansa kadar karanlık dönem geçirmezlerdi.

Ha bu arada deus vult diyen ağzını sikeyim senin bir an için titriyosa bunu derken de o zihniyetini sikeyim. Orospu hristiyan yobazı seni.
Bekleriz.
din, iman adına bütün varlığını bırakıp katılanı da çoktur. ne zengin şovalyeler, lordlar koşa koşa gitmişlerdir. geçmişe hep alaycı yönden bakmayıp o zamanın insanlarının derin inançları olmayacağını sanmak yanlıştır. ayrıca savunma savaşı sayılabilirler çünkü bugün bile islam dünyası diye geçen yerler aslen hristiyandır. müslümanlar tarafından savaşla zorla alınmıştır.
Gönüllu olarak katılanlar o dönem avrupasınin tinerci-balici tayfasidir. Din motivasyonlu bir hareketlenme degildir aslinda, din maskesi altinda ekonomik bir fetih hareketidir.
güncel Önemli Başlıklar