bugün

bu projeler için "devletin kasasından tek kuruş çıkmayacak" denilmesi yap-işlet-devret modelinde hedeflenen günlük gelirin karşılanması koşuluyladır. bu koşul gerçekleşirse, yatırımcı şirketlerin cebinden çıkan maliyet parasını vatandaş projede sunulan hizmetten yararlanarak ödüyor ve gerçekten de devletten para çıkmıyor.

ancak projede hedeflenen günlük gelirin altında kalınırsa, devlet yatırımcı şirketlere garantör oluyor ve vatandaşların yararlanmadığı hizmetin parasını onların adına cebinden ödüyor. bu vesileyle, yatırımcı şirketlerin yeterince gelir getiremeyen kamu yatırımları nedeniyle zarar edip batması önlenmiş oluyor ve yap-işlet-devret olarak başlanan projenin baştan sona devletin öz kaynaklarıyla yapılan projelerden temelde farkı kalmıyor.

bu noktada sık bilinen bir yanlıştan da söz etmek istiyorum: devletin öz kaynaklarıyla yapılan projelerde hazine garantisi söz konusu olamaz. yani yüklenici şirketler yatırımı kendi ceplerinden çıkan bütçeyle değil de kamu kaynaklarını kullanarak gerçekleştirmişse devlet "hazine garantisi" adıyla bu şirketlere ayrıca para ödemeye ihtiyaç duymaz. çünkü ilgili yatırım yapılırken devlet bu şirketlere hiçbir zaman borçlanmamıştır. yap-işlet-devret projelerinde ise devlet, yatırımı söz konusu şirketlere borçlanarak gerçekleştirir.
hükümetin yid adı altında garanti ücret olarak hazineden, şirketlere ödeyeceği rakam 2018 yılı için 3 milyar 650 milyon tl ciktir.

devletin kasasından kuruş bile çıkmayacak denilen projelere 3 milyar 650 milyon tl verilecek.

bilmiyorum hala bu projeleri savunanınız var mı? hala yol yapıldı, havaalanı yapıldı, 2002 öncesi bunlar yoktu diyeniniz var mı ? varsa cidden halinize üzülürüm.

https://www.sozcu.com.tr/...demesi-yapilacak-4381635/