hayvanları eve hapsedip hayvanseverim demek

şu hayatta gördüğüm en kibir kokan, en aptalca ve en sapkın eylemdir.

şimdi söyleyeceklerim birilerini zıplatabilir ve dahi hoplatabilir lakin doğruyu söylemek de bir yerde elzemdir.

güzelim hayvanları doğasından koparıp, kendine muhtaç ettikten sonra "o da beni seviyor" ve "ben ona bakıyorum" mastürbasyonları ile vicdan rahatlatmak ve etrafındakilere "iyi ve entel insan" profili çizebilmek için yapılan bu şerefsizliği asla tasvip etmiyorum.

bilmiyorum güzel kardeşim, atıyorum bir kurt seni evinden koparıp mağarasına hapsetse. sabah çıkarken kapıyı kilitleyip akşama kadar önünde bir kap yemek ve su ile seni mağarada bekletse, ve seni öyle bir duruma getirse ki o mağaradan atıldığın zaman ormanın ortasında ne yemek ne de su bulabilecek durumda olsan. bu yetilerini de sana zamanla kaybettirse.

ne hissederdin acaba?

yahu kediyi, köpeği geçtim bu ibneler bir de bit kadar akvaryumlara balık tıkıp, küçücük kafeslerde güzelim kuşlara işkence ediyor.

40 derece havada sibirya kurdu gibi güzelim hayvana işkencelerin en büyüğünü reva görüyor.

sonra da adı hayvansever oluyor.

en büyük yavşaklık da nedir biliyor musunuz? bu ibnelere al sokak köpeği besle desen onun tipini beğenip beslemez ama petshoptan oyuncak alır gibi aldığı x liralık hayvanı eve hapsedip besler.

onun bile yanına yakışacak olanını seçer.

özet: hayvan sokakta, insan evde yaşasın. ille de yardım etmek istiyorsanız çıkın sokaktakileri besleyin. onlar sizin egonuzu tatmin etmek ve sizi arkadaş çevrenizde belli güzel kalıplara sokmak için değil sizin gibi kendi hayatlarını yaşamak için varlar.

riyakar ve şerefsiz olmayın.

edit: işbu entry "sokakta yaşayamayacak bir engele sahip hayvanlara bakıcılık yapmak" gibi bir istisna gözetmekte ve bu müstesna kişileri konu dışında tutmaktadır.

lütfen onlar üzerine alınmasın efendim.

evet insanların çalışmasıda saçma araba üretmekte saçma ilaç üretmekte saçma . Hadi toplayıcılık yapalım koca binaları yıkalım . eski ilkel hayatımıza geri dönelim.

panter emel atladı hemen.

arkadaşım sen kendi iradenle kendi doğanı bozmuş olabilirsin ama bu hayvanlar hala doğal yaşamlarını sürdürüyor ve sırf sen istedin diye senin o sikik hayatına dahil olmak zorunda değil.

o zaman köleliği de geri getirelim.

paran ne ise söyle seni besleyeyim evde.

uyar mı?

%90'ına katıldığım durum. katılmadığım kısım ise şu, kişi eğer bu işi gerçekten şov için yapmıyorsa. yani güzel diye yavru golden alıp büyüyünce sokağa bırakmıyorsa, ya da aldığı doberman cinsi köpeğin günlük 2-3 saatlik egzersiz ihtiyacını karşılayabiliyorsa sorun yok. ama maalesef çoğu kişi bunu yapmıyor ve de pet shopları tercih ediyor.

madem hayvan seversin ve iyilik yapmak istiyorsun, o zaman bakacağın köpeği barınaktan alacaksın kardeşim.

oksimoronlıktur. genelde kemalist tiplerde daha sık görülür.

Dayıma 1 haftadır anlatmaya çalıştığım durum, bodrum kata yavru sivas kökeğini hapsediyor evet etle besliyor ama hayvanın tabiatına aykırı. Niyeti bozdum anahtarı bulup gece kaçırıcam mazlumu.

Hayvanlar sokaklarda aç kalıyor. Birbirlerinin leşlerini yiyorlar. 2 yıldır sokak köpeklerini gönüllü besliyorum. Gördüğüm manzaraları tahmin bile edemezsiniz. Eve hapsetmekten kastınız hayvanların ihtiyacını gidermek ortalama 12 yıl olan ömürleri sokaklarda aç, susuz hastalıklarla tecavüzlerle baş ederek geçirmekten korumak ise evet eve hapsediyorum. 3 husky besliyorum günde 2 saatlik koşu saatlerini mama saatlerini ve veteriner randevularını atladıgım erteledigim görülmemiştir.

Size tavsiyem. Sokağa çıkın, görün gözlemleyin. Bu hiç bir canlının doğal ortamı degil. Dogal ortamı ne hale getirdik bakın.
bir hevesle alınıp sokağa atılan bakımsızlıktan telef olan o canları gördükçe umarım bana hak verirsiniz.

madem öyle arkadaşım, sokaklara mama ve yemek kabı koy mesela.

ya da çık günde 10-15 kediye - köpeğe sokakta bak, besle.

doğada da hayvanlar birbirlerini yiyor.

doğa dediğin şey öyle ponçik, tatlış bir ortam değil.

arslanlar ceylanlara gül atıp akşam yemeğinde patlıcan pişirip yemiyor.

bizatihi o ceylanın kendisini yiyor.

husky dediğin hayvan bu iklimin hayvanı değil, sen gidip petshop denen köle pazarından 1 liraya mal edilen hayvanı iş yapıyormuş gibi 3 lira para ödeyerek alırsan tutup sibirya'dan 3 husky daha getirirler o parayla.

aptal olmayın!

edit: ve güzel dostum rauf menderes ;

ölene iyi ki demek adetimiz değildir lakin evinde 30 kedi besleyen kadın ruh hastasıdır.

hayvansever olanı ise sokakta 30 kediyi doyuran kadındır.

o hayvanlar senin 2 göz odanda sıkışıp kalmak, senin! hayvanın olarak yaşamak zorunda değil.

sen kimsin ki derler o teyzeye sonra.

Pet shoplardan alınan hayvanlar için geçerli olan durum.

Eve hapsetmek değildir. Daha iyi koşullarda yaşamasıdır. Doğal ortamına bırakılsa ne olduğunu görüyoruz zaten hayvanlara uzun uzun yazmaya gerek yok. Ayrıca sokaktaki hayvanlarada düzenli olarak artan yemekleri ve suyunu koyuyorum. Evet ben bir hayvanseverim. Ve evimdeki hayvanda kimseyi alakadar etmez. Ve daha çok böyle düşünenlerin gerçek hayvansever olduğunu düşünmüyorum. Ben uzaktan severim doğasında severim geç bu ayakları.

tek kelime ile bencilliktir.

yalniz yasayan biriyim. ciftligimizde de cok tatli cok sevdigim kediler var. her seferinde alip gelmek istiyorum bi tanesini yasadigim sehre, beraber yasayalim guzel guzel.

ama vicdanim izin vermiyor. cunku orada cani isteyince eve giriyo cani isteyince bahcelerde geziniyo, yanima aldam eve tikilip kalacaklar. kendim daha mutlu olacagim diye bi canliyi dogal ortamindan koparamam. kimse de bunu yapmamali.

değerli ve kadim dostum pembeseker;

bu mantıkla fakir bir ailenin 14 yaşındaki kızını 70 yaşındaki ultra zengin bir adama vermesi de çok elzem bir olay.

nitekim fakir bir adamla evlenip sürünebilir, aç kalabilir ve bunun gibi onlarca şey.

oysa ki zengin dedecik onu çok daha iyi şartlarda yaşatır.

bunu da onaylıyor musun acaba?

sokaktaki hayvanın hali evlerde yaşayan hayvanların suçudur lakin bu hayvanlar yine de sokakta kendi türleriyle sürdürebileceği bir hayatı seninle yaşayacağı mahkum hayatına tercih edecektir.

müstesna kişilik pembeseker, sorarım sana;

sen ailenden ve sevdiklerinden koparılıp dilini, düşünce yapısını ve dahi hiçbir özelliğini bilmediğin farklı bir tür ile çok daha iyi şartlarda yaşamaktan memnun kalır mıydın?

vicdan mastürbasyon ile boşaltılıp rahatlatılacak kadar değersiz bir şey midir?

edit: aferin venüs sen uslu ve tatlı bir çocuksun, başından beri hep takdir etmişimdir.

sözde hayvan severlerdir.

ben de aynı şeyi düşünmüşümdür. hayvanı günlerce aylarca evde tutarak hayvan sevgisi nasıl olur?
bunlar pahalı mamalarla beslemek karşılığında hayvanla eğlenerek kendilerini tatmin ederler. üstelik hayvana iyilik yaptığını sanırlar ve kibirlenirler.

o hayvanın yerine kendini koy bakalım ne hissedersin?
günlerce aylarca evde tıkılı kalarak, çevrende herhangi bir hemcinsin olmadan başka birinin izin verdiği ölçüde kim yaşamak ister?

bunun adı hapishanedir.

hatta bu sözde hayvan severlerde insan sevgisi de saygısı da pek yoktur.

yürüyüş yoluna hayvanı pisletirler, camın önüne gelen kuşları besliyoruz ayağına alt komşunun camının, balkonunun içine ederler. neler neler...

yüce insan lunpenlunpenluplunpenluper ;

sokakta hayvan döven, hatta ve hatta tecavüz eden insanlar yok mu? pek tabii var.

lakin bu insanlar birkaç olaydan da gördüğümüz üzere toplumdan dışlanır ve görüldüğü yerde cezası kesilir.

fakaaat;

hayvanların doğasını bozduktan ve yaşamda kalma yetilerini kaybettirdikten sonra sokağa atan.

gidip para ile hayvan satın alarak "petshop" denen bir köle ticaretini piyasaya kazandıran insanların hayvanlara verdikleri zarar bu bahsettiğin mevzu ile kıyaslanamayacak kadar büyüktür.

ve en kötüsü de nedir biliyor musun?

bizim tatlı ve saf insanlarımıza kapitalizm denen illetin pompaladığı "iyi insan" algısı yüzünden köle ticareti "petshop" , hayvan hapsi ise "hayvanseverlik" oldu.

evine hapsettiğin, ailesinden ve kendi türünden kopardığın, ve en acısı kendine bağımlı hale getirdiğin bu güzel hayvancıklar inan ki seninle mutlu değil.

hayvanları sokaktan koparmak yerine sokakları hayvanlar için güvenli hale getirmeye kastırmalısın.

o petshoptan almış olduğun bilmem kaç liralık hayvan senin egonu tatmin etmek zorunda değil.

saygılar, sevgiler.

Köpeğin kedinin doğal ortamı mı var?

bir takım insanları hoplatacağını ve bununla da kalmayıp zıplatacağını belirtmiştim.

doğa denen şeyi yılan, aslan, kaplan, ceylan, geyik, fil ve bilimum hayvanın afrika savanalarında oturup piknik yaptığı, birbirlerine el şakaları ile takıldığı bir ortam sanıyorlar.

kurtların arasında büyüyen insanlarla ilgili bir takım haberler var, bilmem denk geldiniz mi hiç?

onlar da insanları görünce korkup kaçıyorlar.

neden?

şu an "doğal insan" dediğimiz formdan kopmuş ve hayatı boyunca ait olmadığı bir yerde yaşamış.

bence sorsan kurtlarla da gayet mutludur.

diğer türlüsünü yaşama fırsatı hiç verilmedi çünkü.

neyse;

böyle düşünen arkadaşlar çocukları anne sütünden kesilir kesilmez çook zengin bir aileye versinler, zira çok daha iyi bir hayat sürecektir ve emin olun ileride mutlu da olacaktır onların yanında.

yahut kızları 14 yaşına geldiğinde çook zengin tontiş bir dedeyle evlendirsinler, hiç açlık çekmez çok rahat eder.

yaşam gailesi zordur zira, fakir bir adamla mı evlensin kızcağız?

not: ailesi ile birlikte zor bir hayat sürmek yerine zorla ailesinden koparılıp başkaları ile (bak onlar yine senin türünden) yaşamak zorunda bırakılsalar mutlu olacaklar mı kendileri acaba?

çok merak ediyorum.

ayrıca çok hayvansever ve bilirkişi olduğunuz için afrika belgesellerinde susuzluktan ölen, açlıktan kırılan hayvanları da "neyin doğası mınaki" diye karşılayıp üzülüyor musunuz?

ilginç, çok ilginç.

hayvan yiyenlere dert olmuştur. hiç değilse midesinde hapsetmiyorlar.

köpeklerin ve kedilerin insanların ihtiyaçları için evcilleştirildiğini bilmeyen cahil bir adamın bıdıbıdısından başka bir şey değildir.

o zaman bizler de doğal hayata dönelim, incir yaprağı takalım göte salınalım ormanlarda. hangi devir de yaşıyorsun amk? senin o "doğal ortam" dediğin ortamın biz çoktan her yeri beton binalar ile kaplayarak, fabrikalar yapıp atmosferin anasını sikerek bozduk zaten. eğer bahseceksen "insan" hayvanının doğal yaşamı nasıl sikerttiğini ve diğer canlıların yaşam alanına nasıl tecavüz ettiğinden falan bahset istersen de ciddiye alalım seni. eğer biz bu kadar bencil olmasaydık ve doğanın anasını sikmeseydik emin ol şu an sokakta yardıma muhtaç bu kadar çok hayvan olmazdı. herkes yaşama dürtüsü ile "doğal hayatında" bir şekilde hayatta kalırdı. ama sen her yeri beton kapla, hayvanların alanlarını işgal et, sonra da "hiyvinliri ivi hipsidip hiyvinsivirim diyimizsin" de...

yok ya? az biraz araştırsan zaten doğal yaşamda insandan önce hayvanların bu dünya da olduğunu senin onlardan sonra gelip, "dağdan gelip bağdakini kovmak" olayını yaptığını bilirdin.

ayrıca hapsetmek nedir lan? Hiç mi hayvansever arkadaşın yok? Ben kendime ayırmadığım kadar köpeğime vakit ayırıyorum. Her sabah 1 saat her akşam 3 saat beraber yürüyüş yapıp, oyun oynuyoruz.

--spoiler--
böyle düşünen arkadaşlar çocukları anne sütünden kesilir kesilmez çook zengin bir aileye versinler, zira çok daha iyi bir hayat sürecektir ve emin olun ileride mutlu da olacaktır onların yanında.

yahut kızları 14 yaşına geldiğinde çook zengin tontiş bir dedeyle evlendirsinler, hiç açlık çekmez çok rahat eder.

yaşam gailesi zordur zira, fakir bir adamla mı evlensin kızcağız?

not: ailesi ile birlikte zor bir hayat sürmek yerine zorla ailesinden koparılıp başkaları ile (bak onlar yine senin türünden) yaşamak zorunda bırakılsalar mutlu olacaklar mı kendileri acaba?

çok merak ediyorum.

ayrıca çok hayvansever ve bilirkişi olduğunuz için afrika belgesellerinde susuzluktan ölen, açlıktan kırılan hayvanları da "neyin doğası mınaki" diye karşılayıp üzülüyor musunuz?

ilginç, çok ilginç.

--spoiler--

insan ile hayvanı mı kıyaslıyorsun bir de? ciddi anlamda rahatsızsın sen bence. sokakta doğum yapan bir annenin yavrusunu sahiplenmek insan olarak yapman gereken bir görevdir zaten. vicdani bir görev. Neyse, o kadar saçma salak şeyler yazmışsın ki, bu kadar satır fazla bile sana.

Sacmaliktir, ha eger gidip cins hayvan pesinde kosuyorsa sokaktaki yardima muhtaclara burun kiviriyorsa olabilir, sokaktaki 1 aylik bir kediyi sahiplenmenin kotu bi tarafi olabilir mi

Köpekler ve kediler yıllarca süren evrimsel sürecin sonuçta insanların bakımına muhtaç hale gelmişlerdir. Bugün kendi kendilerini besleme ihtiyaçlarını ya çok zor karşılamakta ya da karşılayamamaktadır. Yani kediler ve köpekler insanların bakımına muhtaçtır.

bir panter emel daha.

"köpeklerin ve kedilerin insanların ihtiyaçları için evcilleştirildiğini" deyip sonra da hayvanseverim demek de tam bir hayvansevere yakışır şekilde hareket etmektir. şakşakşak!

neyse;

aynı minvalde bir aptala cevap vermiş olmakla birlikte aynı şeyleri bir başka aptala daha aktarayım.

insanlar diğer canlılara göre daha baskındır, bu baskınlık ve güç ise düşünme yetilerinden gelir.

hayvanlar yapması gerekeni yapar, iç güdüleri ile hareket eder fakat insan yapmak istediğini yapar.

eylemlerinden de bizzat kendileri sorumludur.

yani sen kendi aklın ve iradenle doğanı bozup, bundan da mutlu oluyor olabilirsin ama bu hayvana bunu seçme hakkı vermiyorsun.

ailesinden ve kendi türünden kopardığın hayvanı zorla kendi sikik hayatına sokup kendine muhtaç ederek "beni seviyor" ve "ben ona çok iyi bakıyorum" mastürbasyonu yapıyorsun.

doğru söylüyorsun demek zordur eğer bu laf "ben yanlış yapıyorum" demek anlamına geliyorsa.

mastürbasyona devam.

edit: ohoo sen kopmuşsun dostum.

kendini bir hayvanla kıyaslanamayacak kadar üstün gören, egoist bir insan hiçbir vasfı olmaması hasebiyle tabi ki bir hayvanı eve hapsederek bununla mastürbasyon yapacak.

ben çok yanlış anlamışım seni, pardon.

hayvanseversin kanka, bu etiketle ömür boyu o boş karakterinin altını doldurabilirsin.

bir hayvanın kendi hayatını yaşamaya bile hakkı olmadığını düşünen adam hayvansever ben ruh hastası oluyorum.

hayat bazen çok hede hödö.

60 kiloluk bir köpeği eve hapsedip, gunde bir kere yürüyüşe çıkartmaktır. Kendi köpegimi bu tür bir insandan almıştım. Şimdi gökyüzünü görebildiği bir bahçede daha mutlu. Kişiliği değişti köpeğin.

Kuşlara bir şey diyemem ama (bkz: kedi köpek) istedikleri zaman evden kaçabilirler. kabul etmek gerekiyor ki bu hayvanlar için evde yaşamak dışarıda yaşamaktan daha iyidir.

köpeklerin doğasını yapısını bilmiyorum ama kedilerin bu durumdan hoşnut olduğunu söyleyebilirim. Zemin katta oturuyorum, kapı baca balkon hep açık ama gitmiyor hayvan, hatta beni başkalarından kıskanıyor bile. Hapsedildiğini hissetse giderdi defalarca.

20 günlük bir yavruyken buldum kedimi, annesi öldü veya bıraktı, bilmiyorum çünkü bulamadık kaç gün.avcuma sığıyordu onu ilk bulduğumda. Onun için özel sütler buldum, uyurken üşümesin diye sıcak sulu şişelere sardım, ishal oldu durdurmaya çabaladım, kabız oldu yaşaması zor dediler ama direndik, allah yaşamasını istedi, çabaladık ve yakında 1 yaşında olacak. Beraber uyuyoruz, oyun oynuyoruz, birbirimizi anlıyoruz. Şimdi ben zorba mı oluyorum? Dedirten başlık.

Ben köpeğimi tasmasız bir şekilde gezdiriyorum. Sence hapsedildiğini düşünen bir hayvan, benden 3-5 metre uzaklaştığında dönüp gözleri beni arar mı? kaldı ki köpeğimi sokakta bulup evime aldım ve ilk günden beri tasmasız bir şekilde gezdiriyorum.

Şimdi ben bu hayvanı nasıl hapsetmiş oluyorum onu gerçekten anlamadım? Sokakta yaşayan hayvanlar hepimize muhtaç. Onlardan her hangi birisini alıp, ilgilenmek, ona rahat uyuyabileceği, diğer köpeklerden ve özellikle insanlardan dayak yemeyeceği sıcak bir yuva vermek ve onun tüm sorumluluğunu üstlenmek. kusura bakma ama senin şu an yaptığın bikbikbik ötmekten daha onurlu bir davranıştır.