bugün

bir nevi yaşam sevinçlerine kavuşturmaktır. o özgürlüklerine kavuştukları an en güzel duygulardan biridir. belki bir yavru leopar, belki yavru bir baykuş...
Muhabbet kuşunun doğaya sal anında iki gün çekmez indirirler karga veya başka tür kuşlar. Onlar yabani hayattan uzak yaşamalıdır çünkü öyle alıştılar.
mezbahalarda kıtır kıtır kestiğimiz hayvanlardan bahsetmediğimiz aşikar. nedense onları hiçbir zaman hayvandan saymıyoruz. duyguları, duyuları yokmuş gibi. acı çekmiyor, korkmuyor, dehşete kapılmıyorlarmış gibi. en az bir kedi, bir köpek kadar yaşamayı hak etmiyorlarmış gibi...
2 tane güvercin beslemiştim çocukların ellerinden alıp. birinin kanatlarını yolmuşlar uçamasın diye diğeri de küçüktü uçamıyordu. dükkanımız vardı bir tane boş kartona koyup eve götürdüm güvercinleri. küçük olan kendi başına yemek yiyemiyordu ekmeğin içini süte bandırıp elimle yediriyordum. büyüdükçe arpa ile beslemeye filan başlamıştım. aslında sadece küçük olan değil diğerini de başlarda elimle yediriyordum fakat o çabuk alışınca kendi yemeğe başlamıştı. baya bir zaman baktıktan sonra. camın önüne koymuştum tam hatırlamıyorum ama 1 hafta böyle devam etti diyeyim uçmadılar. ilk büyük olanı uçtu küçük olan biraz bekleyip uçmuştu. akşam 5-6 gibi geliyorlardı eve. bu durum 2-3 hafta filan devam etti sanırım. özlerine dönmeye başlayınca içgüdüleri geri döndü sanırım. yine camın önünde bekliyorlardı ama ne zaman camı açsam uçup gidiyorlardı. bu durum biraz daha böyle devam etti. daha sonra 3-4 ay hiç gelmediler. bir gün tam unutmuşken cama kondular yine. hiç açmadım camı kaçmasınlar diye. onları öyle görmek çok güzeldi fakat zayıflamış olmalarını görmek üzmüştü beni.
Onların yaşam sahalarını işgal edenler bizleriz zaten, koca koca binalarla ve gittikçe sınırları genişleyen kentleşme ile.

Bana göre, sokaklardaki köpekler toplatılsın diyen adam ile ben evimde köpek besliyorum, kedim benim en yakın dostum diyen birey aynı kapıya çıkıyor bir noktada. Eve kapatmakla, iki okşamakla hayvan besliyorum bana dostluk yapıyor olmaz. Gidip en şekilli şukullu tür kedilere köpeklere bakıyorsunuz, estetiksel açıdan hoş gelenlere. Bir de buna para üzerinden değer biçiliyor. Sen hiçbir şeyin sahibi olamazsın dostum. Hadi git sokakta sakat hayvanı bul besle. En çirkinini al evine yapar mısın bunu? Daha geçenlerde sokakta 2 ölü kedi bulup gömdüm. Canlıyken seviyorsunuz, ölüsüne kaçınızın saygısı var sorarım. Ben alıp gömmesem o kadar eminim ki günlerce çürüyecek o beden. Birisini gömerken mahalleden bir dangalak yanaştı yanıma aramızda geçen diyalog şu;

-napıyorsun kedi için mi kazıyorsun?
+evet, gömecegim.
- niye uğraşıyorsun, şurdaki çöpe salla, senin kedin miydi? Üzüldün mü?
+ hayır, benim kedim değil. Saygımdan ötürü gömüyorum.

Hangi canlı olursa olsun. Bırakın özgür kalsınlar, biz biriz ve eşitiz kimse kimsenin sahibi olamaz. Tabi ki besleyin yardımcı olun, dost olun ama doğalarını yaşasınlar. Duyar kasma meraklısı bir insan değilim benim doğrum bu, sen farklı düşünüyor olabilirsin.sevgilerle.
her hayvan için doğru değil misal kanaryayı salarsan 10 dakika içinde yok olur.