bugün

dışişleri bakanı abdullah gül'ün eşi. kendisi eşinin dışişleri bakanı olduğu ülkeyi aihm'ye şikayet eden ilk hanımefendi olma özelliğini taşır.

davalı ben
davacı ben
yorgunum bu celselerden
mahkumum sana...

(bkz: ustalara saygı kuşağı)
(bkz: bu hafta kayahan)
eşinin köşke cıkmasından sonra inanclarıyla yasamasından dolayı cok başı ağrıyacak hanımefendi.
(bkz: first lady)
abdullah gül'ün eşidir. türbanlı ilk föörst leydi olma yoluda ilerlemektedir.
ülkesini aihm'ye şikayet edecek kadar vatandaşlık bilincinden yoksun ve muhtemelen şu anda çankaya ya taşınmak için bavullarını toplamaya başlamış olan kişilik(!?)
abdullah gul un esi olmakla birlikte yakinda first lady lakabina kavusacak hanımefendi.
bizi ve ulkemizi dunyada first lady lakabiyla temsil etmesini istemedigim kisilerden birisidir ayrica. *
abdullah gül ün eşi hanımefendi bir bayandır.*
başörtüsü sebebiyle ankara üniversitesi dil tarih ve coğrafya fakltesine kaydı yapılmayan bayandır.bunu aihm'ne başvurarak şikayet etmiştir.(olayın aslı budur)
ne diyelim etme bulma dünyası bakalım ne zaman yok başkanını ayaklarına kapandıracak.
(bkz: emine erdoğan)

ne anladım ben bu işten? *
çemberlitaş kız lisesinde okumuş ancak okurken gönlünü dönemin çapkınlarından abdullah gül'e kaptırıp liseyi yarım bırakmıştır.
Devletini insan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etmiş muhtemel -first lady-dir.
Başka bir deyişle,çok yakında, devletin temel ilkeleri ile sorunu olduğunu resmen beyan eden,beyan etmekle kalmayıp bunu Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne taşıyan bir -first lady- miz olacaktır.
Daha da başka türlü konuşursak..Bir aydan kısa bir süre içinde'Cumhurbaşkanı sıfatıyla, 'Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğünü, Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.' diye meclis kürsüsünden halka hitaben yemin edecek olan olası Cumhurbaşkanımızın bu yeminde bahsi geçen 'Atatürk ilke ve inkilapları','laik Cumhuriyet','Türkiye Cumhuriyeti'nin şan ve şerefi' gibi kavramlarla arasında sorun olduğunu,ve bunları, onu devletine karşı dava açmaya yöneltecek derecede içine sindiremediğini ortaya koyan eşidir.

Buyrun burdan yakın...
Devletin her türlü temel niteliği ile kagvalı kafalar devletin en önemli kademesine doğru ilerliyorlar.
Hala mı tehlikenin farkında değilsiniz??
bu ülkede hakkını istemenin nasılda suç olduğunu bugün bir kez daha kavramamızı sağlayan bir "kadın" dır.. evet evet tek suçu hakkını istemektir.. ama hakkını savunmanın adı kavgalı kafalılar gibi şeylere dönüşmüşken kime neyi anlatıcaksın..
hakkını aramanın yolunun ülkeni avrupa mahkemelerine şikayet etmek olduğunu sanan kafalara yakışır first leydi, hayırlı olsun size..
kendi devletinin kendisine tanıdığı bir hakkı kullandığı için hain olarak görülen kadın. aihm'ye başvurmak her türk vatandaşının hakkı sonuçta ve bu kadın da bir t.c vatandaşı olarak bu hakkını kullanmıştır. kazanır, kaybeder, ya da geri çeker bu kimseyi ilgilendirmez. 12 eylülün getirdiği siyaset yasaklarını bir politikacı aihm'ye götürseydi mesela ve daha sonra başbakan falan seçilseydi yine ülkeyi dışarıya şikayet eden bir hain olarak mı görülecekti. türkiye gibi iç hukukun zaman zaman keyfi olarak anti-demokratik ve özgürlükçü yorumdan kopuk kararlar verebildiği bir ülkede bir kadın kendisine göre uğradığı haksızlığı devletin kendisine verdiği bir hak doğrultusunda en üst mercilere kadar götürmeyi tercih ediyorsa bu eleştirilecek değil takdir edilecek bir davranıştır. başörtüsüz kadını first lady, başörtülü kadını eşinin siyasi amaçlarını doğrultusunda ideolojik amaçlı hareket eden piyon olarak görmek bir ikiyüzlülük. akp'nin kadın sorununu türban sorununa indirmesinden ne kadar rahatsızsam laikçi geleneğin de türban sorununu bir ilericilik -gericilik algılaması olarak görmesinden o kadar rahatsızım.
first lady olmaya rahşan ecevit, nazmiye demirel gibi hanımefendilerden daha fazla layık olduğu kesin olan kadın. hatta rahşan'ın yanında cindy crawford gibi kalır.
insanın görünce sempati duymamasının imkansız olduğunu
düşündüğüm kişi.şu sıralar başı ağrıyacak kişi.*
"aman dinim emrediyor, kimse saçımın telimi görüp tahrik olmasın" diye türban takan; ve ilginçtir bunun yanında kırmızı parlak ruj ve biner dolarlık makyaj malzemeleri kullanmaktan çekinmeyen first-lady namzedi.

(bkz: bu ne perhiz bu ne lahana tursusu)
o değil de abdullah gül evet biraz ağır kaçacak belki ama resmen "kapatmıştır" kendisini. hayır bu kapatma "tesettüre girmesini telkin veya baskı yoluyla sağlama" şeklinde bir kapatma değildir bildiğiniz sinema kapatma, olmadı tekne kapatma veya ne bileyim işte restoran kapatma gibi birşeydir (hani tarkan sıklıkla yapar), yamulmuyorsam (ki ntv haberlerinde izledim) kendisi 1965 doğumludur, abdullah gül ile 1979'da (14 yaşındayken) evlenmiştir. tamam özel hayat da kardeşim hakkaten oha ama. *
10 sene önce türbanlı fotoğrafları sebebiyle ankara üniversitesi dtcf'den * kovulan insan. kovulduktan sonra kocası olan fazilet partisi kayseri milletvekili abdullah gül'ü çağırmıştır. abdullah gül karısını alıp okuldan uzaklaşmıştır.
hukuk'un ustunlugunu devletin ustunlugunden ustun goren goruste oldugu icin aihm 'ye giden first lady.
esi iyi adamdir.
cumhurbaşkanı olması beklenen abdullah gül'ün eşi...
first lady olması bekleniyor
adı hayrunnisa gül değil, hayrünisa güldür..
kafasındaki başörtü değil türban olan kişidir..
efendiliğiyle takdir alan hanımefendidir. a.n.sezer in eşi gibi podyumda mankenlerle yürümediği için belki de bu polemikler.
için için eğlenen...ya gördünüz mü beni üniversiteye almadınız ama , taaa tepeye çıktım diye dalga geçen bayan. eeee biz de bu kafa varken çok dalga geçerler çooookk.