bugün

insan ın bir anlamda kendi iç hesaplaşması ve iç muhasebe yapma durumudur. çünkü biz hayatı onlar için yani başkaları için yaşıyoruz. artık hayat bizi öyle bir yöne doğru sürüklüyor ki bu monotonluğun sebebi aslında kendin için bir şey yapmadığını anlamak ile geçiyor. etrafın sana aşk pompalaması bile bazen kendi nefsini değil başkaların gözünde bir yerlerde olmanı sağlıyor. artık ''hava atma, mevki veya sosyal statü belirleme'' kendi amaçların için belirlesen bile başkaları için yaşadığını gösteriyor. üniversite mezunuyuz ama lise mezunu olduğumuz için başkalarına ezilmemek için; acaba başkalarını mı düşünüyoruz yoksa kendimizi mi düşünüyoruz. kendimizin önemli olmadığını hissettiğiniz anda zaten sorgular başlıyor. etrafı düşünmekten kendini yıpratma başlıyor. zaten annelerimiz babalarımız uzun zaman çalışmasının sebebi çocuklarını daha iyi bir yaşam sağlamak oluyor. aslında çok bencil olduğumuzu düşündüğümüz anda bile aslında başkalarına düşünmüyor muyuz?
kendini nesneleştiren kişinin özne olmadığıma göre belirtili nesne miyim yoksa bellirtisiz nesne mi diye düşündüğü andır. bir zaman sonra aslında nesne de olmadığını anlayacak fakat iş işten çoktan geçecektir.
yaşam bazen öyle zorluklar gösteriyor ki insana. bulunamaz fırsatları bile elinin tersiyle itebiliyorsun. yalnızlıklarında yaşlanacağın birini bulduğun an gibi. özne değil tamamen "o" merkezli bir yaklaşım modelinde saklarsın duygularını. anlaşılmazlık kimi zaman sürükler ve kaybolursun. neticede yalnızsındır ve hiç bir noktan kalmaz ona dair kalbinin bir ucunda.