bugün

otobüsle geçerken,durakta,annesinin elinden tutup hoplayıp,zıplayan görme engelli küçük bir kızın görüldüğü ve yaşamın hiçbir anlamının yok diye düşünülen zaman parçası...
baş ağrısı nedeni ile hastaneye gidip sızlanırken, yanınıza bütün ailesini kaybetmiş bir kız çocuğunun gelmesini de kapsayan, hayatı kendisinini sorgulatan zaman dilimleri.
senin kocaman sandigin sinav, aile özlemi gibi kücücük problemlerinin yaninda hep klise sayip sadece lafta üzüldügümüz savas cocuklarinin icler acisi haline biraz dikkat kesilmek degil tokat, dayak etkisi bile yapar..
-Aysel evleneceiz die o kadar mutluyum ki
+Mehmet sana söölemem gereken bişi var
-Sööle hayatım
+Ama kızmak yok taam
-Aşkolsun sana nie kızıyım ki
+Mehmet ben bakire deilim
-Naptın yaaa
+Sorma siz yazlıa gittinizde oldu
-Baya bozuksun yani
+Maalesef
-Fallafoş mu oldun yoksa bi kere falan mı oldu?
+Mehmet ayrılalım biz kötü oldun sen
babana sigara içerken yakalandığın andır...*
karını yatakta bi herifle bastığın andır...
canınızdan çok sevdiğiniz insanın sizi bi başkası için bırakıp gittiği an
bir saniyede koca münübüsün size çarpıp üstünüzden geçmesidir. bu hayata karşı değil iki gözünüzün üçüncü gözünüzün açılmasını sağlar.
babamın bir şekilde transkriptimi ele geçirmesi ve yazılanları anlaması...

- şimdi bu ff en iyi not mı?
+ öyle baba baksana baştan aşşağa ff en iyisi benim yani
- sen hiç hayattan tokat yedin mi evladım?
+ hayır baba
- ii o zaman şu an itibariyle yiyeceksin
gerdek gecesi:
-behçet sana birşey söyiicem
+söyle hayatım
-bak kızmıycan ama
+niye kızayım aşkım
-söz kızmıycan
+söz aşkım
-ben daha önce...
+olabilir hayatım
-dinle ama
+aşkım bakire olmayabilirsin
-öyle değil hayatım bi sorsana nasıl diye??
+öf tamam nasıl peki?
-bak bizim mahallede bakkal vardı bi gün bana "serkan tezgahın arkasına gelsene dedi"
+serkan kim arzu??
-..........
büyük ölçüde görme özürü olan kişinin bölüm birincisi olması.
kampüste 5ten fazla görme özürü olan kişiyle karşılaşmak.
ayda x ytl bana yetmiyor derken arkadaşın x/3 ytl ile geçiniyor olması.
osmanlı tokadı gibidir bi vurdu mu birkaç saat gelemezsin kendine.. ama insanoğlu işte yine gözü doymaz,yine eski haline döner,yine unutur dünyanın çirkinlerini,aferindir! ona...
garanti görünen iş başvurusunun reddi.
deniz feneri programında tek gözlü odada yaşamını sürdüren. su ihtiyacını evinin önüne koyduğu kovalara yağmur yağınca karşılıyan. tuvalet ve banyo ihtiyacını bile komşularının evinde gidermek zorunda olan. günde yediği tek şey mahalle bakkalının ona verdiği bir ekmek olan yaşlı teyzenin uğur aslan teyze bi ihtiyacın varmı diye sorduğunda allaha şükür yavrum bi ihtiyacım yok ama geçenlerde bakkal kapalı olduğu için günde aldığım tek ekmeği alamadım onun için ilerdeki fırından bir ekmek borç aldım ve param olmadığı için o borcu ödeyemedim zahmet olmassa o borcumu öderseniz sevinirim demesi bana tokat değil apargat etkisi yapmıştı...
göçük altında kaldığınız, annenizin sadece elini tutabildiğiniz ancak heyecan, yorgunluk, açlık, susuzluk, çaresizlik ve üstünüzdeki allahın belası beton yığınının hiç kalkmayacakmışçasına size bastırması gibi nedenler yüzünden bayılıp tekrar ayıldığınızda yeniden uzanıp tuttuğunuz o elin buz gibi olduğunu hissettiğiniz andır.
üniversitede okuduğunuz halde yaş sınırına dayanmış olmanız sebebiyle babanızın sağlık karnesinden faydalanamayacağınız söylenerek paran yoksa öl denmesi.
çok sevdiğiniz bir insanın hasta *olduğunu öğrenmeniz..
28 yaşındaki erkek kardeşin marmara'nın sularında boğularak veda etmesi.
kanser olan lise hocanızı ziyaretine gittiğinizde* söylediği "iyileştiğim zaman hep beraber pikniğe gideriz" lafı ve bu sözün iki gün sonrasında vefat etmesi.*
(#1006836) hayat insanı yerden yere vurur..
sevdiğiniz insanların aniden ölüm haberini almanız.
okuldan eve dönerken kör bir insanın arabaların yoğun olduğu yolda karşıya geçmeye çalıştığını ancak geçemediğini farkedip otobüsten inmek, merhaba diyip koluna girerek gideceği yere kadar götürmek, minnet dolu halini gördükten sonra eve gidene kadar ağlamak diğerlerinin anlamsız bakışlarına maruz kalarak. hayatın tokat gibi patladığı bir başka karedir bu da.
anatomi finaline 96 ortalama ile girip kaldığınızı öğrenmeniz.
hep sizin sandığınızın gün gelip el olması...
sevdiğiniz kişi tarafından size yalan söylediğini anladığınız an.
hayatınızdaki dengelerin bir anda bozulup kaderin sizi zor seçimler yapmak zorunda bıraktığı an. işte o an hayat suratınızda öyle bir patlar ki hayatlarımızın, her birimizin hayatının pamuk ipliklerine bağlı olduğu gerçeğini fark edersiniz. tüm gerçeklerimizin, tüm doğrularımızın, tüm yanlışlarımızın, inandığımız her idealin aslında ne kadar da kolay darmadağın olabildiğini fark edersiniz. hayat kolaydır, ta ki siz ne kadar zor olduğu gerçeğini anlayana kadar...
güncel Önemli Başlıklar