hayatın ibneliğinin anlaşıldığı anlar

ben son derece mutlu ve mesutken her gün bağıra çağıra kavga eden üst kat komşularımın ilişkimin bitmesi ve aşk acılarına gark olmamı takiben her akşam yüksek volüm sevişmeye başlamaları. *

Çarşamba bildiğin sınavın salı günü olmasına eş değer hayal enkazı altında kalma durumundur.

geçen gün yağmur dolayısı ile okula giderken çok ıslandım. her ne kadar bunu sorun etmesem de Saç baş ıslanınca sıçana döndüm haliyle. En nihayetinde kantine ulaştığımda arkamdaki çocuktan şöyle bir ses müsvettesi çıktı "abi karşında bu ay 1000 liralık benzin yakmış adam var yaa" bunu duymak zoruma gitti açıkçası. emekçi babamın yıllar boyunca uğraşıp kendine alabildiği araba uno iken (kesinlikle rahatsız değilim) o çocuğun 1000 liralık benzin yaktığını söyleyebilmesini o kadar samimiyetsiz ve gereksiz buldum ki. yani al o bin lirayı götüne sok demek istedim bu ukala davranışa. bu basit bir duygu sömürüsü değil. hem hakkın ile kazanmadığın bir parayla, hayatı zorluklarla geçmiş insanın yanında hava atmak çok basit değil mi?

hayatta hiç bir ibnelik yaşamadığını fark etmek. şöyle düşündüm de aklımda hiç olumsuz bir anı yok amk.

ayranın dürümden erken bittiği anlardır.

(bkz: damsız girilmez)

Üniversite son sınıfta finalde hoca soru sorup kaynakça ister 5 tane sen garanti olsun diye eline kopya olarak 10 tane yazmışsındir 10 tanesini yazarsin garanti olsun diye bi aciklanir transkript tek o dersten kalmissindir hocaya gidersin hocam neden kaldım diye hoca kaynakcan felan yanlıştır ondandir der(avucuma yanlış kopya mi yazicam amina kodugumun çocuğu diye dusunursun içinden) bakalım hocam kagidima dersin 10 tane kaynakcayi görür morarmıştir ve ikinci orospu cocuklugunu yapar ben 5 tane istemiştim sen 10 tane yazmışsın der ve birakir.

ben herşeyi dört dörtlük yapıyorken barzonun yanındaki güzel hatunu görüp sağ elime bakmak.
bu ibnelik değil de nedir sorarım size.

tam gerinirken keyifli keyifli esneyecekken bide üstüne birden bi öksürük gelirde tüm o keyif bozulur ya , yani tam hapşuracakken bi türlü hapşuramaz , ortamdaki herkese yüz ifadenin ne kadar iğrenç olabileceğini kanıtlarsın ya , hani tam ayı gibi çay istemişken canın ilk çekişinde şeker atmadığını farkedersin ya, hani tam herşeyi hazırlayıp keyifli bir yemek yiyecekken (peynirli yumurta, çay , komedi dükkanı) birden mutfakta unuttuğun çay kaşığı gelir ya aklına , hani misafir gelince amcana hoşgeldin dedin mi olum der ya baban , hani bir dal sigarayı farketmeyip o paketi büzüştürünce anlarsın ya , işte aynı o anlar sanki. *

hani terkedip giden sevgilini unutamazken , senin için mesaj dolu şarkılar paylaşır ya ansızın , bence baştan aşağı budur. ayıptır.

şu şarkı paylaşılır mı ulan !

http://www.youtube.com/watch?v=E88RFzXARsk

tuvalete atılan misketlerin tuvaleti tıkaması.
gitmeyen deliği size açtırmaları.

bekleyen bulur. *

mulakatta sac sakal karismis yataktan ciktigi gibi gelmis vaziyette olan, konusmayi bile beceremeyen birinin ise alinmasi. senin ise jilet gibi takim elbisen ve kafandaki dusuncelerle binayi terketmen. dunya kadar malin olacagina, findik kadar dayin olsun.

Aşık olduğun kadının, başka bir adamla beraber andır.

hoslanilan kisinin "sen benim umrumda
degilsin. siktir git hayatimdan" dedigi andir.

binbir zorlukla araba alırsın. götün çatlar her ay ödediğin kredilerden. her zaman insani davranıp millete gönüllü şoförlükte yaparsın. sonra arkadaşının biri öküz gibi arabanın kapısını açıp duvara vurmak suretiyle kapını komple çizer. pis pis de sırıtır. bakarsın sen de böyle.

ne bileyim sözlük. bazen gerçekten diyorum ki; yaş ilerledikçe bencil mi oluyo insan, yoksa yaşı ilerledikçe yoruluyo mu? benden bu kadar sanki. az insan, çok huzur.

askerde gittiğinde arkadaşlarının seni unutmasıdir kimin ne bok oldugunu anladıgın andır .

Herşeyin sahte olduğunu farkettiğin an. Bu birden insanların içindeyken surata vurur.