bugün

hayatı olduğu gibi kabul ederim elbet
olduğu gibi değil ki her zaman
ne olduğunu anlatacak
kalmamış biri de...sabit.
bazen ne yapsanız yapın bazı şeyleri değiştiremeyeceğimizin farkına vardığımızda yapmamız gereken şeydir.
(bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
(bkz: şükretmek)
hayatı olduğu gibi kabul etmek çaresiz ve umutsuz kimselerin işidir bana göre. zira hayat bir resim kağıdı gibidir. kişi isterse en güzel boyalarla bu resmi renklere boğabilir, dilerse elindeki kara kalemle resmi kapkara çizebilir. hayatımız bizlerin elindedir. sadece bir kereye mahsus bize verilen bu şansı, dünya hayatını, en iyi şekilde değerlendirmek yine bizim elimizdedir. emek etmek, çabalamak budur işte. zira hayatı akışına bırakmak hayattan vazgeçmekle, dolayısı ile yaşanacak tüm güzelliklerden vazgeçmekle eş değerdir.
çoğu zaman imkansız deneme. çünkü bir yerlerde insanları rahatsız eden, inandırıcı maskelerle menfaatlerini arttırıp insanları rencide eden, üzen birileri, savaşlar, kötü amaçlı kuruluşlar hep olacaktır.
kendinle barışık olmak gibi bir şey. sanmıyorum öyle birisi olacağımı.
Kaybetmekten korkmamak. Vazgeçmek değil mi bu? insan bu olgunluğa hangi yaşta erişir?