bugün

örneklerine sıkça rastladığımız insan türüdür.
çok gezerek öğrenmeyi hedefleyen insandır. *
victoria beckham dır kendisi bunu yaptığı açıklamada bir çocuk kitabı yazmayı planladığınıda söylemiştir.
pişkin pişkin "eksikliğini hissetmiyorum" da der.
"ya çok sıkılıyorum, daralıyorum" diye açıklama yapanları da var. *

edit: sizde onlardansınız o zaman...
insan mıdır?
hayat kavgasına erken girmiş insan modelidir. geçim derdine düşmüş zavallı bir çocuğun babasının asgari ücretiyle geçindirdiği ailesine destek olabilmek için çalışmaya başlamasıyla birlikte okulundan, eğitiminden, en önemlisi çocukluğundan vazgeçtiği durumdur. aslına bakarsak 20-25 yaşına kadar okuyup bir baltaya sap olamamış zavallı bünyelerin üstünlük taslamak için kalın kalın kitapları bitirip övündükten sonra elde olanın yine sıfır olması düşündürücü.
hiç okul yüzü görmemiş ya da imkansızlıklar dolayısıyle sürdürememişler için, kabul edilebilir bir durumdur.amma velakin bunların koca koca mektepleri bitirmiş; doktor, avukat vb.meslekleri olan türleri de vardır.sorsanız kitap okuyor musun diye ;okumuyorum da demezler ama ne hikmetse hepsinin en son okuduğu kitap çılgın türklerdir.kitap okumayan büyük adamların başucu kitabı:çılgın türkler.....
zavallıdır.
henüz daha bu zevki tatmadığı için acınasıdır. *
uludağ sözlükte bol bol örneğine rastlanan insan türüdür. adamlar türkçe bilmiyor. ki yi de yi benzeşmeyi yumuşamayı hiçbirini bilmiyorlar ve utanmadan ayar tadında entry giriyorlar. işte o zaman çok gülüyorum.
-elindeki ne?
-orhan pamuk'un son romanı...
-aman nasılsa filmini yaparlar, gözlerine yazık. ben hep öyle takip ediyorum kitapları.
-(!) şahane, ben hiç akıl edememiştim bunu.
-ya gördün mü çok okuyan değil, çok izleyen bilir her şeyi.
-tabi canım tabi...
-işin mi yok okucan o kadar sayfayı.
-haklısın, ne diyim. hadi koş yaprak dökümü başlıyor, kaçırma sayfaları...
teknik olarak okuma yazma bilmeyen insandır. çünkü eğer biliyorsa hayatında bir kere de olsa kitap okumuştur.*
"kitap okumuyorsanız tartışmayalım" denilesi insandır.*
kitap okuyan öğrenir, okumayana öğretir denilmesi gerekir bu insanlara.
kitap okumamış olmanın verdiği eksikliği bilmediği için kendisi için bir sorun yoktur. fakat karşısında onu dinleyen veya yazdıklarını okuyan biri için sorun çoktur.
özendirelim efendim...

(bkz: bir kitap alip yataga gitmek)

(bkz: koynunda kitapla uyumak)
insan değil iki ayaklıdır. hiçbir bilgi sahibi değildir ama her konuda fikir sahibidir. kolayca dolduruşa gelir, yorum yapamaz. Nejat Yavaşoğulları'nın ifadesiyle "...kuyunun dibinden bakar, gökyüzü kuyunun dibi kadar hayatı böylece algılar" bunlar.

Politikacılar için bulunmaz nimettir bunlar. rüzgar nereden eserse, karınlarını kim doyurursa, kim onlara iyi gaz verirse ya da kısaca kime inandırılırlarsa onun fanatiği olurlar, bilmeseler de ölümüne savunurlar, peygamber edinirler.
en azından ortaokul yıllarında küçük cep porno dergisi alıp tekrar tekrar okumuştur.
Okuma yazması olmayan insan grubudur.
Eğitim şart.
hayatla ilgili bir tercih yapmıştır. kitap okumak güzeldir lakin hayat şartları her zaman buna müsait midir? kimine göre bahane olsa da adam yiyecek ekmek bulamazken kitap okumasını beklemek de saçmalıktır.
hayatı enince kitap yazmış olan insandır.

ben ne aşcılar tanıdım ölüm orucu tutan..
saglık problemi olmadıgı halde okumayan insansa kendisine cok yazık olacak insandır. Küçük yaşlarda işkence gibi gelen kitap okuma eyleminin önemi, kişiligin oturmaya başlamasına paralel olarak yavaştan anlaşılmaya başlanır. Hatta bazen "keşke zamanında daha cok kitap okusaydım" tepkilerinin verilmesine sebep olan bir eylemdir okumak. Okumayan insan, kısaca cahil kalacagından sürekli bir yerlere bagımlı olur. Bu tembellik kanına işler ve sürekli ilgili konular hakkında 2. hatta 3. agız bilgilere sahip olur. Bu da olaylara kendi yorumunu katmasını engeller ki zaten bilgiyi aldıgı şahısların yorumuyla olay ögrenilmiştir ve onun etkisine girilmiştir. Bunun sonucunda özgün bir düşünce üretemeyen şahıs bilgisi olmadan fikri olan insanlar kategorisinin demirbaşı oluverir.
Kitap okuyan insana göre eksiği de fazlası da olabilecek insandır. Sanki kitap okuyunca kafalar semaya ermektedir. Şahsım adına benden daha az kitap okuduğu muhakkak olan Platon'dan(muhtemelen antik çağda var olan kitap sayısı kadar kitap okumuşumdur en az) daha zeki olduğumu iddia edemeyeceğime göre, hayatı boyunca kitap okumayan insan hiç de kendisine yazık etmiş falan değildir. Sanki kitaplar uzaylılar tarafından yazılmaktadır, nedir bu kitap kutsaması?
efendim bu kitap okuma işi bir alışkanlık meselesidir, okumayan insanı ayıplamak yanlıştır. cahil kalmaya mahkumdurlar o ayrı. ama bununla sınırsız gurur duyan, müthiş bir övünç kaynağı haline getiren, "ben kitap okumam hacı ehe" diye ortada fink atan şebeklere ne demeli?

tanım: toplumumuzdaki bilinçsiz genç nesil tarafından nedense karizmatik görülen bir insandır.
Hayatı boyunca bu zevkin ne demek olduğu anlayamamış insandır. Yazıktır.