bugün

beğenmediğin bir filmi sonuna kadar izlemek gibidir. sevmesen de mecbur katlanırsın, direnirsin, sonunda ne olacak diye merak edersin. ama her anın bir tükeniş olduğunu anlayınca yaşamak, hayatın bitmesini beklemekten başka bir şey olmaz. her yaşadığın güzel anının kendi enkazının altında can vereceğini düşündükce, yaşam ölümü bekleme haline dönüşmekten kaçamaz.

(bkz: olmek için yaşamak)

bir çeşidi de hasta yatağında bekleyenler içindir. yatalak olmuş bunye her gün acılar içinde kıvrandıkca hayatı bir an evvel bitsin diye bekler. her daim acı cekmektense bir kez sonlansın ister tüm kederleri.elbette vardır bir çaresi..

(bkz: ötenazi)
bunu uygulayanlara "kendini git o zaman köprüden at ulan angut" ya da "seni yaratan yiyip içip s.çasın diye yarattı zaten, hatta git ineklerle beraber otlanda hayvanla aranda bir fark olmadığını senle anla" denecek yaşam şekli.
umudun, hayalin, sevginin, aşkın, fedakarlığın, keyfin, havanın, suyun , toprağın ,denizin,yosunun, dostun,rakının,sigaranın, vatanın artık önemini yitirmesi demek olur.... ama nasıl olur?

bunlar önemsiz ve hatta bitsin diye yaşamak... bitirmek kendi elinde bitir o halde...
mücadele edemeyecek, meydan okuyamayacak, direnemeyecek ve asla kalıp savaşamayacak olan, acizler, korkaklar, güçsüzler, uğruna yaşayacak hiçbir değeri olmayanlar için geçerli olan bir düsturdur.
(bkz: gelmiş bulundum)
bu kadar kirliliğe isyan eden bünyenin yakarışıdır.
kolay mı yaşamaktan vazgeçmek,umudu yitirmek kolay mı?
her nerde ne şekilde direnirsen diren tekrar var olabilmek kolay mı?
ne kadar duygun varsa ve ne kadar insansan o kadar yaşamak zor,ya gamsız tasasız köpekleşerek yaşamak yada insanca insana yakışan bir ölümü beklemek.
onurdan hayalden geçtim insanca bir ölüm sadace bütün yitirilmeler bu bekleyiş için...
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
can yücel *
(bkz: bitse de gitsek)