bugün

Nilgün abla henüz eskimemiş olmasına rağmen evinde yeni bir tarz yaratmak için sipariş ettiği koltuk takımını heyecanla beklerken, eşi Murat bey de yürüme mesafesinde olan işyerinden aracıyla dönmekte olup sıkışık trafikte ecel terleri dökmektedir. Ailenin biricik kızı ayşe de gün içinde internet üzerinden ısmarlamış olduğu giyim, kuşam, kıyafet vb. eşyalarını bir bahaneyle geri gönderip yenisini sipariş etme gibi bir huy edinmiştir. Ailenin afacan bireyi arda nın da sokaktan eve dönüşünü kanıtlayan vukuatsız bir gün neredeyse hiç yaşanmamıştır.

Peki, Bu aile size bir yerlerden tanıdık geliyor mu?

Nilgün ablanın gereksiz tarz tutkunluğu trafiğe kaç tane daha araç ekliyor?

Murat bey in işyerine yürüyerek gitmesi gerekirken aracıyla gitmesi trafiğe zorunlu çıkmak zorunda olanların hakkına tecavüz etmek değil mi?

Yine Ayşe nin zırt pırt elbise kıyafet vb şeyleri geri iade etmesiyle oluşan trafik yoğunluğu ve emeğin faturası kime yansıyacak. Ve böyle bir ortamda yetişen çocuğun topluma yansıması ne ölçüde olacak?

Bu durumda, trafikteki yoğunluktan iş yerindeki stresten, iligisiz ve sevgisiz yetişen çocuğun haylazlıklarından ve hayat içinde daha sayamadığım kaynağı biz olan sorunlardan kimi sorumlu tutmamız gerekecek.
güncel Önemli Başlıklar