bugün

atıf yılmaz ın yönettiği ve bir atıf yılmaz filmi tanımlamasını hakeden en önemli filmlerden biridir..başrollerini;türkan şoray,müşfik kenter ve oğuz tunç un paylaştığı filmin senaryosu ümit ünala,müzikleri esin engine aittir..
turk sinemasinin en guzel filmleri arasina girmis bir filmdir. herseyiyle dort dortluktur.bir de atif yilmaz in ah belindadan sonra bu filmi cekmis olmasi kendisini her filminde daha bir ustalastigini ve tekniklerini filmden filme gelistirdiginin gostergesidir.buyuk adamdi nurgul yesilcay i gecersek...
askım hayallerim ve sen diye iltifat olmustur bu...
87 yapımı, muhteşem bir konuya sahip, son derece başarılı atıf yılmaz filmidir. türkan şoray yine efsane bir oyunculuk sergilemiştir.
istanbul beyoğlu'na, gerçek aşka, sinemaya ve hayallerin gerçekleşeceği umuduna; bir kere daha aşık eden ve gönülden inandıran senaryosunu ümit ünal ' ın yazdığı, türkan şoray'ın dört hatta beş kadın karakterini çok ama çok güzel canlandırdığı, hele ki derya altınay ve bir beyoğlu düşü 'ndeki adı olmayan kadın karakterine kendinden de özel şeyler kattığı, müşfik kenter'in kadına, hayata ve düzene bilgece bakan karakteri ile adam gibi adamlığı derinden hissettirdiği, aslında tüm karakterlerin; pavyon sanatçısı hülya hanım(fatoş sezer),tacir yapımcı ve esnaf yönetmenin iyi iş çıkardığı, esin engin'in ruha işleyen müziğiyle düş gibi yaşanan atıf yılmaz filmi.
demir özlü'nün bir beyoğlu düşü anlatısından bölümlerle anlatılan aşk hikayesi sıcacık, asil, çok özel, düşlenilesi ve tabi ki yaşanılası.**

ve finalindeki sahne* ile umudu yüreğinde tüm yozluğa rağmen şehrin ışıklarına karışan idealist genç sanatçı yürüyüşü yarınlara umut tohumlarını ekmekte.
http://www.youtube.com/wa...FwlBWJs&feature=share

--spoiler--
Onu ilk gördüğümde kendi kendime; '' işte dedim, işte nihayet hayatının kadınıyla karşılaştın.ancak bu kadınla aradığın mutluluğu bulabilirsin. Bu kadın bütün hayatını izledi ve en uygun anda karşına çıktı. Bu kadın seni sevecek. Ve sen onun sevgisiyle dünyayı fethedeceksin. Bu kadın senin kaderinde vardı ve bundan sonra da kaderinde o olacak.

--spoiler--

--spoiler--
Genç adam yıllardır aradığı kadının bitişik evde yaşadığından habersiz, onu artık iyice sıkmaya başlayan işini sürüdürmeye, ilgisiz bir takım insanlara süreli yayınlar ansiklopediler satmaya uğraşıyordu. O resimlere şöyle bir bakılıp süs yerine kullanılan güzel ciltli anlamsız kitaplar. Gözlerim beni yanıltıyor olmalıydı, yıllardır aradığı kadın karşısındaydı. Bakışlarını hissetmiş ona dönmüştü. Damarlarındaki kanı tutuşturan o olağanüstü gözler. Genç adam büyülenmiş gibiydi. Peki o neden hala bana bakıyor? Kadın:'kabahat bende değildi, öyle bakmıycaktınız bana.' genç adam; 'kara sevda bu olmalı' dedi.
Günleri kakarsızlık içinde geçiyordu. Ona yaklaşmanın tek yolu gazeteci kimliğine bürünmekti. Genç adam heyecanla yüreği çarparak yürüdü. Sesini ilk kez duyacak belki de ona dokunabilecekti. Bakışları insanın içinin eritiyordu. Ateşli dudakları genç adamın dudaklarına değince...
--spoiler--

bir beyoğlu düşü
--spoiler--
Denizleri çeşitli yönlere açılan, yumuşak tepeleriyle boğazla haliç çevresine uzanan, gizemli istanbul kenti. Gençliğimin bütün korku ve bunalımlarını burda yaşadım. Öyle sanıyorum ki beni yoldan çıkaran duygularım ya da tedirginlik üzerine kurulan yapım değildi. Beni yoldan çıkaran çeşitli yörelere dar ya da geniş yollarla geçitlerle merdivenlerle yayılan çetrefil sokaklarıydı bu kentin. Bu ev benim için hem bir korunak hem de bir hapishaneydi.karanlık ruhunu henüz kavrayamadığım bu kentten ve bu kentin insanlarından, önümde uzanan belirsiz gelecekten kaçıp sığındığım bir yer. Kentin bu yakasına taşınalı bir ay kadar olmuştu. Karşı katın bir aydır karanlık duran pencereleriydi aydınlanan. Derin gözleriyle sanki baktığı yerin çok ötelerini görüyordu. Tanrım, ne kadar da düşlerimi dolduran aşkla ve beni içine alıp yitirecek şefkatle dolu, o eşsiz kadın imgesine benziyordu. Sevgisini aradığım kadının ta kendisiydi.
Kadın: Onu düşündükçe içimi bir sıcaklık kaplıyordu.
Erkek: Seni ilk kez orda, kilisenin kapısında gördüm.
Kadın: Bu bitmeyen merdivenlerden inerken bakışlarını hissediyordum.
Erkek: Güzelliğin büyülemişti beni. Farkında olmadan peşine takılmıştım.
Kadın: Epeyce uzun zamandır rastlamadığım bir şey gördüm sende. Utanmayı biliyordun. Unutmamıştın.
Erkek: sen benim gizli isteklerimin o kadar açık bir ifadesiydin ki utanmadan sana bakmak elimde değil.
Kadın: Ben seni daha önce görmüştüm. Görünmeden uzaklaşıp gitmek istemiştim.
Erkek: Karşıdan geliyor olsaydın çekinmeden selam verecektim sana.Durdurup konuşucaktım belki de. Beylik sözler söyliycektim herhalde.
Kadın: Niye çekiniyorum senden? Neden isteklerin ötekilerden farklı olsun? Düş mü kuruyorum bu yaştan sonra?
Erkek: Gidemedim ardından, gitmek istiyordum oysa. Seni tanımak istiyordum. Kara sevda mı sürükledi seni buraya?
Kadın: Aradığım neydi bilmiyorum.
Erkek: Gidelim demiştin sadece. Biri mi gözlüyordu bizi, bir yanılsama mı yoksa? Geçmişini anlattı gibi geldi bana. Bense bugünü düşünüyordum. Geleceği düşünüyordum.
Kadın: Elimde kalanlarla yeni bir hayat kurulabilir mi?
Erkek: Tek kelime konuşmadan akşamı ettik. Oysa neler söylemek istiyordum sana. (kadın tül eldivenli zarif ve güzel eliyle erkeğin elini tutar ve yanağına bir öpücük kondurur) Yoksa bir ayrılık işareti miydi bu? Yalnız seni sevdim. Sensiz yaşayamam artık.
O gece eve gelmedin. Ertesi sabah da. Perdelerin hala kapalıydı. Ve ikinci gece ve geceler boyunca hiç gelmedin. (kadının Balkonundaki saksı çiçeklerinin kuruduklarını gösterir kamera), damarlarımdaki kanın da kuruduğunu hissediyordum onlarla birlikte. Yoksa bir düş mü gördüğüm bir beyoğlu düşü mü? Peki kim tuttu elimi bütün sıcaklığıyla? Yanaklarıma değen dudaklar kimindi? Sendin gelen, o günkü gibi. (erkek çalan kapıyı açmaya gider, karşısında bıyıklı bir adam vardır)'ne istiyorsunuz?' dedim ürküntüyle. 'önemli bir şey değil' dedi. 'karşı komşunuzla ilgili konuşucaklarım. 'ben kendisini pek tanımam' dedim. 'komşunuz sevgilimdi' dedi. 'şimdi son haftalarda uzaklaştı benden. Beni tanımazlığa geliyor. Bir sanrıya tutulmuş gibi yanımdan geçip gidiyor. Derin bir kıskançlık içindeyim. Başka bir sevgili edindiyse kendine, kendimi ya da onu öldürmekten başka çarem kalmayacak.' Beni çıldırtmak ister gibi arzuyla iç geçirerek; 'o gövdemin altında açılan çırılçıplak beyaz eşsiz gövde şimdi başka bir erkeğin altında açılıyorsa.. beni anlıyorsunuz değil mi?' 'Anlamıyorum!' dedim öfkeyle. 'Bi dileğiniz olursa bana uğrayın.'dedi(kartını verir.)

hayatımız bilmediğimz karmaşıklıklar üzerine kurulmuş bir labirenten başka neydi ki bu kentte? Çıkışı bilinmeyen bir labirent. Köşedeki iki sokaktan biri olmalıydı adamın verdiği adresteki sokak. Aradan haftalar geçmişti ve ben şimdi seni bulmak ümidiyle sevgiline gidiyordum, onun dediği gibi kendimi ya da seni öldürmeyi düşünerek. Senin ayak seslerin miydi yaklaşan? Sendin hayır sen değildin. 'bir bey vardı' dedim, 'geçen de bana uğramıştı, bu adresi verdi.' sen miydin? Sen değildin. Peki nerden tanıyordum bu kadını? Sendin. Hayır hayır olamaz. Olamaz gerçek değil.
Bir karabasandı yaşadıklarım hayır gerçek olamaz.
(kadın karşıda balkonunda atlamak üzere belirir.)
Kadın: sana bütün yüzlerimi gösterdim, bütün kapılarımı açtım sana.
Erkek: sen o sun.
(ve aşağı atlar.)
(erkek aşağı yanına koşar)
Erkek: bunu neden yaptın?
Kadın: seni seviyorum. (ve son sözleri olur.)
(bir el adamın omzuna dokunur, polistir.)
Polis: sen mi öldürdün onu?'
Erkek: evet evet ben öldürdüm. ben öldürdüm!
Polis: adı ne?
Erkek: bilmiyorum. Bilmiyorum. Adı yok onun!
--spoiler--

http://www.youtube.com/wa...8dYvJvg&feature=share *
http://www.youtube.com/wa...y_4Nqws&feature=share

psikoseksüel not: yetimhanedeki çocuğun* bağlandığı ve hayatına ortak ettiği iki karakter çok yerinde olmuş; biri fedakar ve zengin anne nuran diğeri ateşli çingene melek. * *
kişisel tespit: ıssız adam'ı ilk izlediğimde özellikle kafa sesi olayında çağan ırmak'ın atıf yılmaz'dan çok etkilendiğini fark etmiştim,( tabi atıf yılmaz'ın bunu kullandığı tüm filmleri çok özeldir ve ıssız adam yanına bile yaklaşamaz)ancak yakın bir tekrar izlemeyle* çağan ırmak senaryo anlamında da bu filmden etkilenmiş, ama tabi ki yanından bile geçememiş o ayrı.*
genç sinema severlere özel not: ıssız adam'ı izleyenlerin bir de bu filmi izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum. gerçek beyoğlu aşkı için...
Türkan Şoray , Oğuz Tunç , Müşfik Kenter , Fatoş Sezer gibi ustaların yer aldığı, 1987 yapımı atıf yılmaz imzalı türk filmi. usta aktör müşfik kenter bu filmde hayati karakterini canlandırmıştır.
bütün türkan Şoray'ları birbirinden güzel olan film.
maalesef çok geç izleyebildiğim, senaryosu dadından yenmeyecek derece şahane olan, harikulade bir atıf yılmaz filmidr.
yetimhanede büyüyen Coşkun'un oyuncu Derya'ya duyduğu büyük aşkı anlatan film.sırf müziği için bile izlenesi.