bugün

aslında aşkların en güzelinden bi tanesidir.gercek hayattaki sevgililerin verdiği acıyı,yaptığı ihanetleri gördükçe insanın hayalindeki sevgili kıymetleniyor.çünkü o senin istediğin kadar güzel oluyor,senin istediğin huylara bürünüyor.ama bu hayalin içinde çok kalmakta zararlıdır,insan şizofren olur mazallah.sadece çekilen aşk acısını hafifletmeye yarayan bir durumdur.
sevmek zaten o değilmidir azizim, karşındakini karşındaki olduğu için değil, hayalindekine benzettiğin için seversin,**
aslinda cok realist bir davranistir.cunku onun gercek olamayacak kadar mukemmel birisi oldugunu dusunursun ve sana gore dunyada bu kadar mukemmel biri olamaz.onu kavusamayacaginizi bile bile seversin.
sevgiliye aşık olunmaz, bir metaya yani aşka aşık olunur. hayalindeki kişi de bir meta olduğuna göre, aşkın tanımı budur.
(bkz: hayali sevgili)
her şey ama her şeyin uğruna feda edilebileceği sevgili tipidir.
mevlana için şems-i tebrizi, mecnun için leyla, ferhat için şirin, kerem için aslı'dır. ütopyadır ulaşamazsınız, nefrettir dünyaya ve içindeki o sevgiliden başka olan herşeye ve özellikle maddeye, umuttur bir gün ona kavuşmayı umduran ve sadece aşktır size bütün dünyayı unutturan... aslında tasavvuftur bu yolun sonu yunus emre olmaktır, ahmet yesevi olmaktır ve en sonunda allaha kavuşmaktır bir düğün gecesinde. ve aslında bu bizim gibi maddeye değer veren insanlar için imkansızdır, bu keşmekeşin içinde, hedonist insanların arasında olası bile değildir. "hayalindeki sevgiliye aşık olmak" mı, yok pirim bizden geçti...
bir de hayalindeki sevgilinin vücut bulması durumu vardır ki allah beterinden korusundur. *
aşkın en güzeli ama kimi zamanda en acı verenidir.hem hayatının her yerindedir hemde hiçbir köşesinde.umut edersin belki birgün hayalindeki insanı bulursun diye, bu seferde varolmadığı düşüncesi acıtır acınını.kimi zamanda yokluğu rahatlatır.çünkü senin özgürlüğünü kısıtlamayan sevgilindir.varlığı da yokluğu da mutlu eder.ama o olduğu sürece hayatına kimseyi kolay kolay sokamazsın.hep aradığın o hayalindeki insanı beklersin.karşına çıkan herkesi onunla karşılaştırırsın.ya da bazen karşına biri çıkar ve onun olduğu düşüncesiyle yaklaşırsın ona.olmadığını gördüğünde de inanılmaz bir hayal kırıklığı yaşarsın.şanslı biri varsa kim bilir belki de onu bulur...
bulunması imgelenmesinden dahada acıdır. içinizde usul usul büyüttüğünüz hayali kahramanınız özeldir, erişilmezdir, kusursuzdur. kimse dokunamaz ona. bir siz bir o vardır yaşamoyunlarınızda. platonikte olsa herşeyi onunla yaşarsınız. onunla ağlar onunla gülersiniz... sonra karşınıza çıkar. dokunulduğunu görürsünüz. artık sadece o yoktur. yaşamınız kalabalıklaşır. ve her zaman hiç görmemeyi hiç karşınıza çıkmamasını dilersiniz. bazen ağlarsınız. ama artık o yoktur ağladığınızda yanınızda. onunla beraber diğerleri ve diğerleri...... o zaman görürsünüz ki aşk acıdır. ama iyi yanlarıda vardır. gerçekleri görürsünüz ve daha çabuk büyürsünüz. ama acı büyümeden daha fazladır her zaman. sedace beklersiniz unutmayı, onsuzluğu ve kaybettiğiniz kendinizi.
en kolayıdır, en güzelidir, en safıdır. ama aynı zamanda hiçbir zaman ulaşılamayacak olanıdır.
ilk görüşte aşk vardır ya hani, onun hemen akabinde başlar bu durum.
sürekli anlamlar yüklersin karşındakine. tüm "mükemmel sevgili" özelliklerini eklersin bir bir. sessiz, sakin, dürüst, kibar, kültürlü.. bütün bunlara eksiksiz sahiptir aşık olunan kişi, bir tanesini bile ıskalama şansı yoktur.
büyüttükçe büyütürsün yani karşındakini gözünde. hem de onunla daha tek kelime bile etmemişken ve asıl kişiliğinden habersiz durumdayken.
başkasına göre yakışıklı/güzel olmasa da senin için dünya yakışıklısı/güzelidir o. aşkın gözlerinin önüne indirdiği perdeden bihaber, diğer insanların körleştiğini düşünürsün durmadan.
kaşını kaldırışı, gülüşü, elini hareket ettirişi.. herşey tuhaf bir şekilde seni ona çeker.
gerçek olamayacak kadar güzeldir o.
gerçek olamayacak kadar mükemmel.
ve gerçek olmadığı için de ulaşamazsın bir türlü. ulaştığın an farklı biriyle yüz yüzesindir zaten.
bu yüzdendir ki, ulaşamamaktan dolayı ağlayıp sızlansan da, "aşkın en tatlı hali bu olsa gerek" diye de düşünürsün içten içe.
en tatlı ama en kör hali..
ütoyplara sahip olduğunun farkına varmaktır.
hayatımda bir kere yaşayabildiğim, eli-yüzü, konuşması, hareketleri tam hayalimdeki gibi birini bulduğum ve de aşık olduğumuz * * ancak dolu dolu geçen bir buçuk senenin ardından sözkonusu aşk ın acısının bitarafımdan girip * * beynimde patlamasıyla sonuçlanmış olaydır.