bugün

cin fikirli(!) dtpli belediyelerden bir icraat daha. DTP'li Kayapınar Belediyesinin inşa ettirdiği 400 milyar liralık parka bir havuz yaptırmışlar. havuz da o hep rüyalarında görebilecekleri sözde kürdistan haritasının birebir kopyası. kendini çok zeki karşısındakini de tavuk beyinli sanan başkan Zülküf Karatekin de "Böyle yorum ve varsayımları art niyetli olarak değerlendiriyorum. Havuzun girintili ve çıkıntılı olmasındaki amaç, doğallığı vermek içindir" demiş. herhalde beynindeki girinti çıkıntı azlığını havuza yansıtmak istemiş.

http://www.milliyet.com.t.../02/24/siyaset/siy03.html
'içini de bokla doldursalar tam süper olurmuş'tur.
(bkz: taharet çukuru)
doğallığı moğallığı yalan olan *; bir park için hakikaten ne idüğü belirsiz ve gayet tıyniyetsiz bir şekle sahip; sözde kürdistan'ın sözde haritasıyla aynı şekli taşıyan veya bu saçmalıkla aynı paralelde şekil verilmeye çalışılmış havuzdur.
türkiye üzerinde hain emelleri olan herkesin içinde boğulacağı havuzdur.
bu kadar da işin kolayına kaçılmaz ki mimar arkadaşlar, copy paste tamamda ideolojik copy paste ilk defa görmüş oldum. bir de o havuzun aşşağı daralan kısmına dikkat, mazallah mazallah diyorum size birşey olmasın.
(bkz: işemiştim lan ben ona) *
işin ilginç yanı havuzu besleyecek olan dört ayrı su kanalının izlediği yol türkiye, iran, ırak ve suriye sınırlarını temsil edecek şekilde bire bir kopyaları olarak yapılmasına rağmen belediye başkanının bu durumu hala inkar etmeye çalışmasıdır..

ya yaptığı işin arkasında duramayacak kadar korkak, ya da milleti bu şekilde kandıracabileceğini sanacak kadar aptal. hangisi bir türlü karar veremedim...
hayali kürdistan dövmeli şişme kadın yapsalar da tam ortasına soksam diyesi geliyor insanın.

edit : bazı kelimeler yanlış yazılmış.
bu vatanın ekmeği,
gözünüze durmalı,
yiğit bir can gelmeli,
sizden hesap sormalı.*
degil havuzu oyle bir düşünceye sahip bir insanın bu iğrenç düşüncelerini işlerde kullanmaya çalışması kadar berbat bir durum yoktur.
bu ancak zayıflığını gösterir.
akıllara bir atasözü getirdi bu hadise.
(bkz: it ürür kervan yürür)
(bkz: karnındaki boku yag sanmak)
O havuzu oraya yapandan çok,O'na bu kadar cesareti veren sözde başbakan ve de içişleri bakanına ne demeli acaba?A bir de hala bu ve bunun gibi çıkışlar yapan dtpli belediye başkanları neden hala görevdedir?Demokrasi,devletin kişiliğine temel değerlerine saldırmakla neden karıştırılmaktadır?Bu ülkede aydın olmanın yolu neden bu terbiyesizlere prim vermekten ya da 'teröristle diyalog yolu ile anlaşmak'tan geçer?Neden mesela hala Osman Baydemir görevden alınmamaktadır.Aklıma bu kadar soru gelmişken devam edeyim ..
Neden mesela Recep efendi bunları görünce iki çift laf söylemek yerine misal karısını doğumgününde nereye götürdüğünden bahseder?Neden askerin en ufak bir yorumuna 'asker devlet işlerine karışmasın' şeklinde yanıt veren Gül abimiz 'dtpliler artık çenesini kapasın' demez?
Aklım daha da karışmışken..
Neden kocaman kocaman gazetelerin pek önemli yazar-çizer takımı bu olup biteni ve harekete geçmeyen ampul takımını halkın gözüne sokmak yerine saçmasapan konularda yazılar yazmaya devam eder?
Neden uyandırılmak yerine iyiden iyiye uykuya yatmamız istenir?
Ve en kötüsü neden eğitimli geçinen genç ahali alış-veriş merkezlerinde fink atmak,magazin forever seyretmek yerine ülkesi için birşey yapmak istemez..Neden 'ben hayatımı kurtarayım da ister harita çizilisin ister toprak bölünsün' şeklinde bir eğilim sergilemeye devam eder..?
O parka o havuzu yapana söylenecek elbette çok şey var.Ancak bu gencecik cumhuriyete tarihinin en rezalet,utanç verici ve onur kırıcı yıllarını yaşatan iktidarda da hiç mi suç yoktur? Türkiye Cumhuriyeti devleti'nin resmi devlet politikasını hiçe sayan,yıllardır sapasağlam ayakta durmasını sağlayan temel taşları ile oynayan ve sonra da hesap sorana mahalle kabadayısı tavrı ile cevap verenlere ne demeli?
Gerçekten de 'tehlikenin farkında mısınız'..............
nasıl ki dilek havuzlarına para atılıp dilek tutuluyorsa, bu havuzunda içine sıçıp 'sizin hayalinizede böyle yaparız' mesajı verilmesi için yapılmıştır.
dtplilerin "arkadaş biz son derece dangalak,bölücü ve terör şakşakçısıyız,ayrıca demokrasi-insan hakları,halkların kardeşliği diye de sallamaya devam edeyim..."tarzındaki yaklaşımlarında son noktadır.ne şebek adamlardır...
mustafa kemal atatürk'ün kurduğu türkiye cumhuriyeti'nin muz cumhuriyeti haline geldiğini gösteren havuzdur.
ayrıca bu ülkede vatan hainliği ile yargılanması gereken ne kadar çok insan olduğunu anlamamızı sağlamıştır.
hayali kurdistan haritasi seklindeki havuz

etnik ve dini kimliğin özgürce ifadesine evet bu anlamda sonuna kadar demokrasi... lakin demokratikleşme diye "etnik kimliğe dayalı kamusal hak istemi" kabul edilemez, çünkü bu süreç kamplaşmaya ve çatışmaya neden olur.

larry diamond, john hopkins gibi isimler "demokratikleşme" nin etnik kimlikler etrafında politik rekabet gibi anlaşılması halinde bunun parçalanma ve felakete getireceğini yazmışlar ve uyarmışlar. (larry diamond, the global resurgence of democracy, john hopkins university press, 1993)

peki bu havuz yaptıran zihniyet nedir?

bu ve bunun gibi zihniyet sahipleri totalitarizmi ve etnik milliyetçilik türlerinin antidemokratikliğini vurgulamadan, devletin güvenlik ödevini zafa uğratıcı bir "demokratikleşme kampanyası" yürütmesi samimiyetsizdir bu tam bir "etnik tuzak" tır. bu tuzak geri kalmışlık ve çatışma getirir.

bunun farkında olan kürt vatandaşlarımız bu zihniyete en fazla %5 oy vermiştir. teşşekkür etmek gereklidir. her neyse..

her türk türkçü olmadığı gibi her kürt de kürtçü değildir. 1966 yılında 5 kürt vatandaşından 1 i batı illerinde yaşarken şimdi her 3 kürt vatandaşımızından 1 i batı illerinde yaşıyor. yani harmanlanma devam ediyor. görünen o ki kaynaşmış toplumları ayıramazsın.

hayır ben o havuzu gerçek yapmak isityorum diyorsan...

hiç bir interlandı olmayan o topraklarda dünyayla olan ilişkini nasıl sağlıyacaksın. (bkz: ermenistan). üstünde hayali hak ettiğin musul- kerkük sen daha dağlarda keçi otlatırken şehirleşmeye açılmış türk şehriydi. misak-ı milli içinde yer alan canım topraklarım ayak oyunlarıyla benden alındı şimdi sana bırakılmasını izleyeceğimizi mi sanıyorsun? o hata bir kere yapılır ve bedeli ödenir (bkz: kıbrıs).

son söz: hayal kurmak güzeldir. bir hayal peşindede koşmak en erdemli işlerden biridir. gelin birlikte güzel hayaller kuralım ve o hayellerin peşinden koşalım. eğer bir havuz yada fıskıye yapılacaksa haritalar gösteren değilde müzikler eşliğinde dans eden su fıskıyeleri yapalım.
sözlük yazarlarının şu ana dek hemfikir olduğu, pis emellerin ifadesidir.
bu havuz akıllara banu alkanın filmlerde ki havuz sahnesini akıllara getiriyor. Yalnız aktörler farklı nuri alço'yu türk halkı banu alkanıda havuzu yaptıran çakallar oynuyor.
(bkz: havuz problemleri)
havuzu yapanların şeref yoksunu olduğu belli de,buna izin verenlere ' hiç mi gözünüz görmedi be kardeşim nasıl izin verdiniz buna ?' diye sorulası, hatta sorulmadan direk dalınası olaydır. olay demek az kalır resmen bu bir skandaldır. devletin derhal bundan sorumlu olanları tespit etmesi, görevden alması ve havuzun şeklini de değiştirmesi gereklidir. güzelim türkiye haritası şeklinde yapılabilir mesela.
yetkili insanların hiç bir şey yapmadan seyrettiği havuz.kimin ne olduğunu gösteren* pusulalardan sadece biri.* *
ego mastürbasyonu için yaptırılan havuzdur. basit bir egodan öteye gidemez. çünkü bu ülkeyi bölemezler.
(bkz: havuza işemek)
içine sıçılası havuzdur. kurduklaru hayallerin içine sıçmak gerek.
güncel Önemli Başlıklar