bugün

evet. aslında asıl olay ''sevgiliyle havuz kenarında yürürken kayan ayak'' tı ama okurken yorulun istemedim herneyse.

sabah doğan güneşe, cıvıldayan kuşlara, çiçeklere merhaba diyerek ve etrafa hunharca gülümseyerek gidiyordum sevgilimin yanına. onunla geçireceğim günün heyecanı sarmıştı içimi şimidien. uzun bir yürüyüşün ardından artık onun yanına gelmiştim. öpüp, koklaşma faslını geçmiştik. ''artık havuza girsek mi?'' dedi. bende, masum bir çocuk edasıyla gülümseyip ''tabiki'' dedim. üstümü çıkartıp birden atladım. serinlemiştim, onun da atlamasını beklerken birden deniz shortumu giymediğimi hatırladım. e bu kadar heyecanla unutmam pek de şaşırtıcı olmamıştı. herneyse. havuzdan yavaş yavaş çıktım. o na dönüp ''shortumu giymeyi unutmuşum * '' dedim. o bana küstahça gülümseyip duruyordu. çantamdan shortu alıp hemen bir soyunma kabinine yol almalıydım. aldım. ve hala gülüyordu. o bana gülüyor, ben o gülüyor diye gülüyordum. ona bakarak ve tin tin hafif adımlarla yürürken, su birikintisiyle buluşan ayağım daha fazla dayanamayıp beni yerle bir etti. o an en az bir kızın sevgilisine ''sktrgt be slk'' diyince olunan şok kadar kötü olmuştum. kulaklarımdan alev geldiğini hissediyordum. başım dönüyor, yüzüm kızarıyordu. aman Allah'ım bu ne acı bir şeydi.. o ise hala bana bakıp ''xdd asdhuasldkjsd'' edasıyla gülüyordu. kendimde değildim hala. ama bir an önce bu olayı toparlamalıydım. yavaşça kaltım. popomun acıyışı hiçte umrumda değildi bu acının karşısında. havuz, bana dumur deryası olmuştu. bütün gün yüzüp durdum..
kıçınızı kırmanızla sonuçlanabilir.
(bkz: aman dikkat)
ilk önce kayan ayağa sonra sağa sola arkaya ve öne bakın kimsenin olmamasına dua edin. Eğer biri size doğru bakıp pişmiş kelle gibi sırıtıyorsa hemen bir kürek bulup sırıtan kelleye yapıştırın. Sevgilerle.