bugün

gerçekten havlayan köpeğin ısırıp ısırmayacağı bilinmez ama şiddetli bir şekilde durmadan konuşan,ağzından köpükler saçan,tehditler savuran kişilerin sadece konuşmakla kalacağını,konuşmaktan ileri gidemeyeceğini anlatmaya çalışan söz.
parkorman'da karpuzkabuğu'nun, civardan geçen ve herkese havlayıp diş gösteren köpeğe elini uzatmasıyla ve akabinde hayvanın kafasını sürterek kendini sevdirmesiyle doğru bulduğum önermedir.
"ulan ısırsaydı daha iyiydi, böyle korka korka altıma edicem" dedirten atasozu*
walla köpek bu.. sağı solu belli olmaz, havlar ısırır, havlamaz ısırmaz vb. ne yapacağı belli olmaz. sonuçta köpek işte.
hayvanlar ve yapabilecekleri ataklar üzerine geliştirilen bütün atasözleri gibi fostur.
(bkz: su içene yılan bile dokunmaz)
(bkz: sessiz atın çiftesi pek olur)
hav havvv havv
-abi dur kaçma yaw
-ya kaçmayımda ebemi görsün demi
-ya abi kaçma havlayan köpek ısırmaz
-sie demek öyle hadi bi yaklaşta senin ebeni görsün bakalım beğencek mi
gerçekten zarar verebilecek olan kişinin,suskunluğunu koruyan kişi olduğu anlamında bir deyim..
(bkz: sessiz atın çiftesi pek olur) ile aynı anlama gelen deyim...
ağzını havlamak için kullandığı için sürekli açık kalan,açık kaldığından kişiyi ısıramadığı için insalara uyarı niteliğindeki söz..
sadece köpekler değil,her türlü canlı için geçerli olan şey.
senin varya,bak oraya gelirsem,benim kim olduğumu biliyor musun? gibi birtakım sözleri sadece sarfedebilen kişiler için söylenen;doğruluğu da yanlışlığı da kanıtlanabilir deyim.
tamamen yanlış bir genelleme. bundan birkaç yıl öncesine kadar havlamayan köpeklerden deli gibi korkmam, havlayanları da umursamam; dolayısıyla üçbuçuk atmam hep bu yüzdendir. nerede havlamayan, uyuz şaftı kaymış köpek gördüm hep tırstım. halbuki o hayvanların havlamaya mecali kalmamış beni mi ısıracak.. bunun zıttında bir sürü de it gördüm envayi çeşit, bangır bangır havladılar; hadin len pis itler ısırmazsınız siz muamelesi yaptım hayvanlara. gene bunun gibi havlayan bir köpek de 4 yıl falan önce karanlık bir gecede karşıma çıktı. evin karşısında hükümet konağı vardı o zaman. bakkal da o binanın arkasında. binanın her iki tarafında da kapı var, karşıdaki bakkala içeriden geçebilme imkanın var yani. ben de o saatte eve gelen babama ekmek almak üzere dışarı yollandım. hükümet konağına girmek yasaktı, kapılar falan kapalıydı ama kim sallar. atladım kapının üstünden, aynı anda koro misali havlamalar duydum. ilkin tırstım ama sonra bu büyük deyiş aklıma geldi ' havlayan köpek ısırmaz'. mutluluk ve huzurla yoluma devam edecektim ki havlamalar çoğaldı ve sesler yaklaşmaya başladı. en son pantolonun paçasına doğru süzülen bir kafa gördüm ve sonra 3 adım atlama rekorlarını egale ederek kapının üzerinden süzüldüm geldiğim tarafa. ne demişler ' itle dalaşacağına, dağları dolaş'.
(bkz: köpeğin zihnini okumak) *
havlamayan köpekten korkulması gerektiğini, pek güzel anlatan sözdür. sessiz kalan insandan korkmalı. hem de feci korkmalı. fırtına öncesidir mutlaka. kesin olarak, başınızı derde sokmak için plan yapıyordur. intikam, soğuk yenen bir yemektir. cevap verenden korkmayın. cevap vermeyenin, okkalı cevabı yakındır. kendinizi, mahkeme salonunda, hakim karşısında bulmak gibi.
ısıracak köpek havlamaz.
birçok kez şahit olduğum durumdur.
Sakin,uysal görünüşüyle avını tufaya düşürmeye çalışır.
Bunların kuyruğu da havlayan köpekler gibi fıldır fıldır dönmez.
Hiç tekin köpekler değildir bunlar.
(bkz: kendisine havlayan köpekten korkmayan kedi)
"köpekler bunu biliyo mu acaba" diye düşündüren gereksiz söz öbeği.

-ahhhh, ne ısırıyon lan, bi saattir havlıyodun "hövk! hövk!" diye. "havlayan köpek ısırmaz" bilmiyon mu dingil?
+bize ööle bi bilgi gelmedi bilader. köpeğiz biz. bu arada sen hala ne konuşuyon lan bikbikbik!. dingilmiş, sie!
*
havlayan köpek ısırmaz değil, ısıramaz. köpek havladığı anda, 100 metre koşucularına taş çıkartır bir şekilde ordan uzaklaşılır çünkü.biz buna göt korkusu diyoruz. ses çıkarmayan köpek işte bu sebeple daha akıllıdır.
öncelikle ben bu sözü söyleyen atanın bıyığını sikeyim (fatih terim idolüm). yok lan böyle bir şey.. bi koyver kendini bakayım havlayan köpeğin önüne, ısırıyor mu ısırmıyor mu yaşayarak gör. ekstrem spor neymiş tanı, adrenalini yala..

ben şahsen, arkadaşın anasının aldığı süs köpeğini (canavarmış maarim) "ne çok havlıyon la yumak!" diye sevmek isterken yaşadım yukarıda saydığım her şeyi.. ısırmaz sandıydım, pek güzel ısırıyormuş halbuse.. pantulun paçasını ağzından kurtardıktan sonra balkon demirlerinde bale yaparkene olayı iyi analiz etme şansım oldu. ordan şeyaptım.. anladım.

köpek dediğin heyvanın sağı solu belli olmuyor anam. hele ki kızan olduysa (çiftleşecek dişi kopek arıyorsa), hiç yanaşma.. mazaallah, ısırmakla bırakmayabilir de.. dikkatli olmak gerek.
Bu atasözünü icat eden atayı zkeyim dedirten söz. Isırmazmış yalancıyı...
hakkında hiçbir bilimsel veri olmayan teoridir. evrim teorisinden bile daha teoridir.
(bkz: sabri sarıoğlu)
en gerçekçisi için;
(bkz: diego lugano)

literatürümüze yeni bi kelime katan lugano'ya en içten sevgilerimizle!
luganolaşmak=çirkefleşmek
(bkz: miyavlayan kedi tırmalamaz)
(bkz: miyavlamayan kedi zaten tırmalamaz)
(bkz: kedilerde de özgüven diye bir şey olmaması)
(bkz: s*ker hemde anasını bile beller)