bugün

iki şekilde incelenmesi gereken konu.

birincisi, yalan söyleyememek.
şimdi yalan söyleyemeyen kişinin hatun kaldırma konusunda işi çok zor. çünkü karşındaki hatuna kendini değil, onun olmasını istediği kişiyi anlatmalısın. ama öyle görgüsüz bir şekilde malvarlığını anlatır gibi değil, daha üsturuplu olmak şart. karşıdaki bu sefer "para onda emme kro" diyebilir. dikkatli olmak lazım. ortak noktalar bulmaya çalışmak lazım, ortak zevkler. bir film mesela, "aaa evet süper bi filmdi" dediğinde, "seni en çok etkileyen sahne ne oldu peki?" gibi onu konuşturmalısın. birincisi, sen düzenbazın allahısın dostum, film hakkında bir bok bilmiyorsun, konuşursan sıçarsın. bu yüzden senin susman iyidir. ikincisi ve daha önemlisi, iyi bir dinleyici gibi görünürsün ve aynı zamanda karşındaki hatuna fikrini sorarak onun "aa ne hoş benim fikrimi merak ediyor" diye düşünmesini sağlarsın. haa sen tutup film hakkında atıp tutarsan, ve izlemediğini anlarsa, geçmiş olsun. yalan söylemeyi beceremeyen salak bir playboysun dostum. üzgünüm ama gerçekler acı ve kalın, canın yanıyorsa bu benim suçum değil.

ikincisi, kendin olmak.
"beni seven böyle sevsin" düsturuyla hareket eden birisi isen, baştan söylemek lazım, sen matah bir şey olsan, zaten başka ortamlarda "hatun düşer mi ki lan acaba?" diye takılmazsın. bir kere kafadan karşındakinin istediği gibi birisi olma olayın yok, olsan çoktan ellerin olurdun reyis. erkek erkeğe muhabbetin on numaradır ama tam bir futbol manyağı isen "messi' nin eksikliği barça' da çok hissediliyor" diye muhabbete girersen işin zor. eğer karşındaki futbol manyağı bir kadın değilse. çok feci yakışıklı bi abi değilsen -ki olsan tutup bunu mu okursun anasını satıyım- ekstra hiçbir şey katamazsan muhabbete, vay ki vay. gece elizabeth' i 3-5 nöbetine dikersin. kızmaca, darılmaca yok beyim. işkembe-i kübradan sallamıyoruz, yaşanmışlıklar.

heeyy sen hatun kaldıramayan arkadaşım. yapman gereken tek şey yalan söylemek. çünkü kadınlar duyduklarına aşık olurlar.