bugün
- başıboş köpek sorunu56
- anın görüntüsü15
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam9
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız26
- yazarların en rum özelliği14
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi23
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası11
- bir kadınla yakınlaşmak16
- türkiyenin artık sefalet listelerinde yer bulması39
- yakışıklı motorcu müzisyen sempatik karizmatik11
- sözlük yazarları şu an nasıl hissediyor13
- bik bik pilavı13
- klarnet calan sarapci koala 610
- israil13
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması11
- hoşlanılan kıza mesaj atma bahaneleri20
- icardi190518
- camilerin ahır yapılması24
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri11
- 183 yapılı yeşil gözlü beyaz tenli dalgalı saçlı13
- bu günlerde baykar'a saldırılmasının nedeni8
- isviçreden anayasa italyadan ceza kanunu alan ülke9
- fatih ürek ile elti gelin görümce9
- ölen amcasını kredi için bankaya getiren kadın12
- israil'deki atatürk büstü10
- sözlükteki fosiller20
- kaybolan eşyayı bulma yöntemleri11
- uludağ sözlük yakıt tüketimi veritabanı8
- junkman10
- esra'yı aç esra yı11
- yeşil gözlü 180 üzeri kel olmayan erkek17
- sevişmek10
- türk erkeğinin seks konusunda rezalet olması31
- evli 2 kız kardeşin pubgde tanıştığı adama kaçması24
- cumhurbaşkanı olduğumda bakan yapacağım yazarlar9
- fuhuş operasyonunda veresiye defteri bulunması11
- merkez bankası'nın 818 milyar tl zarar etmesi22
- güzel sözlük kızları8
- eski sevgiliye dair bir anı bırak9
- evinde silah bulunduran yazarlar19
- yeşil gözlü erkek10
- bik bik'ın aşkı10
- mersin belediyesinin sahilde açtığı pub15
- yahudilerin hitler nefreti mide bulandırıcıdır12
- hakan ural tevfik göksu osman gökçek17
- monako yat kulübünde istakoz yiyen akp'li vekil22
- teleferik kazası11
- necmettin batırel8
- mine çakmakçı'yı nasıl buluyorsunuz16
sınırlı zekasından ve açgözlülüğünden korktuğum bir uyanık geçinen avukat ile geri zekalı ve şrefsiz medyanın ortak prodüksiyonudur. karnında selofon bant unutulmuş hastanın. radyolojinin ultrason raporundaki amniyotik bant sendromundan anladıkları bu cahillerin. vicdanınıza tüküreyim sizin açgözlü beyinsizler. tazminat alacaklarmış av. hanım ve müvekkilleri. babayı alırsınız. benzer bir prodüksiyon için bakınız;
(bkz: hastasının karnında mala unutan doktor)
bu başlığa kendini de unutsaymış temalı entryler girenleri görüyorum. arkadaşlar gerizekalı mısınız. açtığım başlığa girdiğim entryi okumadıysanız olayı etraflıca araştırın. hastanın karnında bant unutulmaz amk. bant dediğimiz şey ameliyatta kullanılmaz çünkü amk.
(bkz: hastasının karnında mala unutan doktor)
bu başlığa kendini de unutsaymış temalı entryler girenleri görüyorum. arkadaşlar gerizekalı mısınız. açtığım başlığa girdiğim entryi okumadıysanız olayı etraflıca araştırın. hastanın karnında bant unutulmaz amk. bant dediğimiz şey ameliyatta kullanılmaz çünkü amk.
b 12 vitamin eksikliği vardır bir doktora görünsün.
kendini de unutsaymış.
şaka gibi olay. olayın gündemde olması mı, gazeteciliğin geldiği nokta mı, insanlarımızın her olayda kendini haklı çıkartma çabası mı artık neresinden tutarsan elinde kalıyor. aslında bu sosyal yönden incelenmesi gereken bir durum çünkü bu bir iletişimsizlik sorunu. doktor belki gayet güzelce açıkladı, belki de zamanı yoktu üstünkörü durumu anlattı hastaya bilemiyoruz; fakat burada sorun öyle karmaşık ki aslında. kısaca anlatmaya çalışayım.
öncelikle hastaların hastalığının ne olduğunu bilmek ya da anlamak gibi bir yükümlülüğü yok. burada iş doktora düşüyor. doktorlar, hastaların eğitim seviyesine, anlama kapasitesine göre hastaları kendi durumları konusunda olabildiğince bilgilendirmekle yükümlüler. gel gör ki bu bizim ülkemizde uygulamada ne derece başarılı olabiliyor, buna değinirsek bildiğimiz şöyle bir durum var; devlet/üniversite hastanesinde çalışan hiçbir doktorun başını kaşıyacak vakitleri yok. bu da hastaya açıklama yapmak şöyle dursun, muayene ederken bile zaman açısından sıkıntılara sebep oluyor.
bunlar yıllardır bir türlü oturtulamamış, kökleri sağlamlaştırıp üzerindeki sorunları yontmak yerine her defasında keyfe göre köklerinden söküp koparılmış sistemlerin bir sorunu. kendine kendine yoluna sokulmaya çalışılan suyun bir şekilde gittiği fakat kaliteli ürün verememesi.
öncelikle hastaların hastalığının ne olduğunu bilmek ya da anlamak gibi bir yükümlülüğü yok. burada iş doktora düşüyor. doktorlar, hastaların eğitim seviyesine, anlama kapasitesine göre hastaları kendi durumları konusunda olabildiğince bilgilendirmekle yükümlüler. gel gör ki bu bizim ülkemizde uygulamada ne derece başarılı olabiliyor, buna değinirsek bildiğimiz şöyle bir durum var; devlet/üniversite hastanesinde çalışan hiçbir doktorun başını kaşıyacak vakitleri yok. bu da hastaya açıklama yapmak şöyle dursun, muayene ederken bile zaman açısından sıkıntılara sebep oluyor.
bunlar yıllardır bir türlü oturtulamamış, kökleri sağlamlaştırıp üzerindeki sorunları yontmak yerine her defasında keyfe göre köklerinden söküp koparılmış sistemlerin bir sorunu. kendine kendine yoluna sokulmaya çalışılan suyun bir şekilde gittiği fakat kaliteli ürün verememesi.
güncel Önemli Başlıklar