bugün

beyoğlu adliyesi karşısında yer alan askerlik şubesi. eğer şanslı bir güne denk gelirseniz 2 saatte muayene olup askerliğinizi 2 yıl tecil ettirebilirsiniz. bir de ilginç olan erinden sivil memuruna ve dahi albayına kadar herkesin size "arkadaşım" diye hitap etmesi, şaşırdım açıkçası.
nüfus kütüğünüz nereye bağlı olursa olsun muayene, tecil gibi işlemlerinizi burdan rahtlıkla yapabilirsiniz.istanbul avrupa yakasındaki merkez askerlik şubesidir.eğer faks gönderilerek bilgilerinizin kendi ilçenizdeki askerlik şubesinden sorugulanması gibi bir durumunuz varsa işleminiz iki gün bile süre bilir - bugün git yarın gel -;sabahtan gitmeniz tavsiye olunur, öğlen gitmişseniz diğer güne sarka bilir işleminiz zira fecaat sıra vardır her daim.
girşite sağda beleş çay içebileceğiniz yer.
icabinda 3 gün sürebilecek işlerin merkezi. aklınız varsa önce başka yere gidin ama illa burası olacaksa tavsiyeler:

-sabah en geç 07:45 de orda olun. 08:30 içeriye almaya başlıyorlar ama o saatte bile önünüzde 40-50 kişi olabiliyor. saat 09:00 oldu mu ziraat bankası key ödemeleri kuyruğunu gördüğünüzde erken geldiğiniz için şükredeksiniz.

-içeriye girerken üst baş araması,kimlik kontrolü vs var. cep telefonu,mp3, bilumum diğer eşyakar(saat hariç) kart karşılığı girişteki danışmaya bırakılıyor çıkarken alıyorsunuz.

-içeriye girdinizde sallanmayın hemen 50 m. ilerdeki askerin set çektiği yerde kuyruğa girin zira bahçede sıra numarası falan yok; yoksa erken gelmenizin de bir anlamı kalmayacaktır. bölük bölük(11-12 kişi) olarak içeri alınacaksınız.ilk yapacağınız danışma için sıraya girin(5-10 kişi olur genelde) durumunuzu izah edin.ne için geldiğinizi söyleyin size form verecektir.(muhtemelen 5 tane) yanınızda muhakkak kalem bulundurun.formları doldurup danışmanın size verdiği fişteki askerlik şb gidin(fatih askerlik şb,eyüp askerlik şb vs)

-işlemleriniz bir gün önceden yarım kaldıysa aynı kuyruğa girmek zorunda dğeilsiniz, komutana ya da herhangi br askere durmunuzu izah edin yollar açılacaktır.
varsa fişi gösterin.

-nufüs kütüğünüz istanbul'a aitse, doğum yeri değil kütüğün bağlı olduğu yer önemli, sıra beklemenize gerek kalmaz sol şeritten sollarsınız herkesi.

-gönderildiğiniz şubede bankalarda olduğu gibi numara sistemi var, danışmadan sıra numarası alıp bekleyin, formları teslip edince, memleketinize fax çekileceği söylenir ve yarın 4 fotoğrafla gel derler.

-ertesi gün gidersiniz şanslıysanız faxsınız gelmiştir. ama sıra aldığınız gibi önce faxım gelmiş mi diye sorun, çünkü bazı beceriksizler faksı yanlış şubeye gönderebiliyorlar. böyle olunca mal gibi bekliyorsunuz tabiri caizse. mümkünse telefon açın şubenize gönderdik diyolarsa ve hala gelmediyse oranın fax numarasını alıp bizzat yollasınlar yoksa sabır taşı olursunuz.

-faksınız geldi. sıra alıyosunuz tekrar, kadın evrakları eline verip ast subaya mühür, komutana imza diye yollar seni. ardından muayene için tekrar halıcıoğluna gönderlirsiniz ve dananın kuyruğu burda kopar, yemekhane önünde soyunmayı bekleyen bir yığın insan vardır. 15 kişilik bir şekilde içeri alınır, üstünüzde don kalacak şekilde doktor,asker,komutan kim varsa önünden evraklarla geçersiniz. boy,kg ölçülür omzunuza yazılır,tecil edecekler,askere gidecekler fark etmez herkes soyunuyor burda. tahminen 15 dk içinde çıkıyosunuz buz gibi odadan(üşümüştüm).ardından tekrar fişdeki şubenize gidiyorsunuz ve 5 dk bir işten sonra evrakınızı alıyorsunuz.(tecil belgenizi) hayırlı uğurlu olsun.
özellikle sivil memurların aradan geçen bunca seneye rağmen** işlemlerin akış sürecini bir türlü öğrenemediği yerdir. misal danışmaya gidip askerlik bilgi formlarınızı alıp doldurursunuz. danışma size bunları şubenize vermeniz gerektiğini söyler. o izdihamda 1 saat sıra bekleyip memura ulaştığınızda memur size ''ama sen bunları kayıt altına aldırmamışsın, x numaralı odada kayıt yaptır öyle gel'' der. içinizden aq daha önce 10 kere askere mi gittim nerden bilicem kaydunu kuydunu desenizde artık şemsiye münasip bir yerinize girmiştir bile. mecburen x odasına gidip orda ayrı bir kuyruğu müteakip evraklarınızı kayıt altına alırsınız. kaydı yapan eleman şimdi git şubendeki y beye bunları hemen ver der. biran havaya girip oh ulan sıra beklemicem diye sevinirsiniz ama eleman sizden önceki yaklaşık 25 kişiyide aynı sözleri söylemiş ve sıra beklememesini tavsiye etmiştir. mecburen bir kez daha sıraya girersiniz. olayların akışı hep böyle devam eder. dosyasıydı, muayenesiydi, dilekçesiydi derken yanlış bilgilendirmeler ve iletişim kopukluğu yüzünden, yarım günde halledilecek işler 3 güne sarkar.

ah bürokrasi gözün kör olsun...
telefonla bir bilgi almanın imkansız olduğu askerlik şubesidir.
yüzyüze bile bilgi almanın çok zor olduğu yerdir.
efendim benim de bugün ilk kez bulunduğum yerdir. başımdan geçenleri yazayım belki birilerinin işine yarar. bu arada ulaşım için metrobüsü tercih edin, başınız ağrımasın.

not: yedek subay aday adaylığı için (4 yıllık üniversite mezunuyum ve ilk defa askerlik şubesine gittim).

içerisinde kağıthane, beyoğlu askeralma daire başkanlığını bulundurur. ve sanırım 2 yer daha var bunlara ilave olarak. caddenin karşı tarafında da fatih askerlik şubesi var. öncelikle aramadan geçip, dışarda sıraya giriyorsunuz, daha sonra yaklaşık 10'ar kişilik gruplar halinde içeri girip, danışmadan fiş(sıra) alıyorsunuz (baya bildiğin banka sistemi) ve tabi ne yapacağınıza bağlı olarak formlar da var.

benim kütüğüm istanbul değil, ikametgahım fatih. ben işlerimi fatih askerlik şubesinden halledeceğimi sanıyodum ama yabancı şube olduğu için sanırım rastgele dağıtıyolar, bana kağıthane denk geldi. neyse efendim formlarımızı doldurup, sıramızı bekliyoruz. ben aralık celbinde (önümüzdeki ilk celp) askere gitmek istedim, yani diğer işlemler için durum nasıl bilemiyorum. sıramız geldi, formları içerdeki memur bayana teslim ediyoruz, ayaküstü birkaç soru cevaplıyoruz ve birkaç imza atıyoruz. bu aşamada benden istedikleri,

-diploma/mezuniyet belgesinin aslı (evrakta sahtecilik olmasın diye)
-diploma/mezuniyet belgesinin 4 fotokopisi (aslı gibidir olmasına gerek yok)
-nüfus cüzdanının 4 fotokopisi
-4 fotoğraf
ehliyetin de 4 fotokopisini veriyim mi diye sordum, sistemde gözüktüğü için gerek yokmuş. ehliyet varsa bulundurun yine de.

daha sonra oradan aldığınız birkaç formla birlikte önce yan odadaki astsubaya, sonra karşısındaki albaya onaylatıyorsunuz. sonrasında aynı bina içindeki doktora muayene olup onay aldıktan sonra tekrar ilk noktaya (memur hanıma) götürüyorsunuz. sonra ayrı bir formun çıktısını alıp yine biraz önceki astsubaya onaylatıp, tekrar memur hanıma teslim ediyorsunuz. şimdilik bu kadar. önümüzdeki ay içinde (kasım) herhangi bir gün şubeye gidip sülüs alacaksınız.

biraz karışık geldiğinin farkındayım ama olay oradan oraya mekik dokumaktan ibaret ve aslında o kadar karışık değil. zaten kime sorsanız yönlendiriyo.

yanınıza kalem almayı unutmayın ve çay/kahve, bisküvi vb. almak isterseniz 25 kuruş ve 10 kuruş gibi ufak bozukluklar bulundurun. yoksa yanımdaki arkadaş gibi kolanın para üstü olarak bisküvi alabilirsiniz *.

son bi 10 dk'lık işim kalmıştı ki, öğle arasına takıldım. tahmin ediyorum 2 saat gibi bir sürede tüm bu işlemleri hallettim (hemen her yerde sıra bekleyerek). totalde; 10:30 civarı gitmiştim, 13:45 civarı çıktım.

mümkün olduğunca basit anlatmaya çalıştım, çünkü gitmeden önce benim gözüm korkmuştu biraz anlatılanlardan. ve açıkçası kütüğüm istanbul olmadığı için işimin 2 günde biteceğini, fax bekleyeceğimi düşünüyodum. artık sorun çıkmazsa fax çekilmiyormuş. yolu düşecek herkese şimdiden kolay gelsin ve hayırlı teskereler.

yine de aklınıza takılan bir şey olursa mesaj atmaktan çekinmeyin, konuya çok hakim olmasam da başımdan geçen olaylar yönünde elimden geldiğince yardımcı olurum. cevap atmıyorsam, bilin ki askerdeyim ve bana dua edin *.

edit: eksi oy veren arkadaş, amme hizmeti yapıyoruz burda. anlamadım bordo bereli misin, bedelli misin?
bugün sevk evrağımı (silüs) almak için ikinci kez bulunduğum yerdir. son yoklama münasebetiyle, ilk gidişimdeki tecrübelerim için müracaat bir üstteki entry. ilgili asker alma daire bşk lığı yine kağıthane.

yine sıraya girilir, fiş alınır. sıra gelince memure hanımın yanına gidilir. sözlüğün nazarına mı geldim bilmiyorum ama bu sefer baya bi sıra bekledim, alacağın olsun sözlük senin yüzündense... sıra numarasıyla birlikte aldığımız form doldurulup teslim edilir. ayrıca memureden alacağımız form doldurulur, diğerlerine imza atılır, optik form kodlanır vs. daha sonra karşı odada başka bir memurenin yanına gidilir. celp itibariyle 10,77 tl alındığına dair imza atılır. daha sonra yan odadaki albaya gidilir, malum yine imza. çıkınca bir önceki odaya dönülür ve en son olarak da ilk gittiğimiz memureye gidilerek sarı zarf alınır ve tur tamamlanır.

1-2-3 aralıkta tuzla'daki sınavın giriş belgesi işte bu sarı zarftır. kişi 1 aralıktan itibaren asker kabul edilir.

ilginç bir not, optik form kalmaması nedeniyle benden sonra sadece 4-5 kişi işlem yaptırabildi diye tahmin ediyorum. elimizde 9 kişilik form var diğerleri boşuna beklemesin, bayramdan sonraya kaldı onların işi diye bi açıklama yaptılar. valla ucu ucuna yetiştik.

aynı şekilde iaşe gideri olarak verdikleri paranın da kalmadığını söylediler. 10 liranın hesabında değilim, ama para var da yok deyip birileri cukka yapıyorsa haram olsun. bu entry okuyup; paraya bir şekilde ulaşan varsa, gerçekten ihtiyacı olan birine verin.

sadece bir adım kaldı, sınava girmek. sonra mı?

bir kar yağar ince ince,
komandonun hali nice...

(bkz: 337 dönem kısa dönem ve yedek subay adayları)

hadi hayırlı tıraşlar.
Danismasinda banka sistemi mevcut olan kamu binasidir. Danismada yakisikli astegmen ve guler yuzlu memur bulunmasina ragmen isler bazen can sikici konuma gelebilmektedir.
allah düşürmesin yeri. danışmada suratsız bir kadın var, allah ona zenci bir tokmakçı nasip etsin. belki hayatına renk gelir de o keyifsiz suratıyla insanların günlerini piç etmez.

askerlik şubesine giderken zaten çekinerek gidiyorsunuz. insanlar üzerinize adeta militarizm ve bürokrasi kusuyorlar. buna bir de çalışan memurların ve dökümanlarınızı imzalayan astsubayların mıymıntılıkları eklenince insanın sıkıntıdan kendini sikesi geliyor. toplamda 1 saat sürmesini beklediğim şey, dökümanları imzalayacak askerlerin odasında başkalarıyla sohbetinden ötürü 3 saat sürdü. işin aslı hazırlıklı gittiydim ama oldu işte. memlekette sinirlerinizin sınırlarını görmek istiyorsanız daha iyi bir yer yok. bir yanda askerler, diğer yanda memurlar. şenliğe gel.

asıl demek istediğim de başka bir şey bu arada. ben dün gittiğimde yeni bir gizli işsiz memur başlamıştı işe. raconu öğretiyorlar, dedikleri aynen şu: "telefon kısa kısa çalarsa içerden arıyorlardır, açarsın; uzun uzun çalarsa dışarıdan arıyorlardır, açmayabilirsin. eğer inatla ararsalar da açıp, biraz bekle. sonra da telefonu kapat." şaşırdım epey zira askerlik şubesi burası amına koyayım. nasıl böyle bir insiyatif alabildi bu cahil memur sürüsü garipsedim. allah işimizi bunlara düşürmesin dedim siktir oldum.

dün farkettim ki kimliğimi kaybetmişim. askerlik şubesinde kaybettiğimi düşünüp aradım. en azından operator açıyor telefonu beyler. müsterih olabilirsiniz o konuda. operatör beni eyüp şubesine bağladı, ben durumumu izah ettikten sonra. çalıyor çalıyor açan yok amına koyayım, en son sanki telefon açılıyor, ses mes yok 2 sn sonra kapanıyor. 3-4 defa aradım böyle yaptılar. sinirden operatore çattım, adam bir daha bağladı. açan olsa sikerler diyip adam akıllı sövecektim gene aynını yaptılar.
Ben yandım siz yanmayın dedirten şube. Bir şube hiç bir boş olmaz arkadaş, hep mi kalabalık olur? Siz siz olum açıldığı saatte falan gidin. Hatta üç beş saat önce gidin. Ahanda açıldığı saatler şurda belirtilmiş.