bugün

yalanın kuyruklusu. en önde gidip amuda kalkanı.

bir genelev hayal edin. içindeki fahişeler, pezevenkler, temizlikçiler, bokçular, püsürcüler bu orospuluk olayını hiç tasvip etmiyor, zinadan tiksiniyor olsun. hayal edebildiniz mi? edebildiyseniz eğer hayal gücünüz çok geniş demektir çünkü mümkünatı yok böyle bir şeyin.

bir topluluk içinde bir ayıbın, bir terbiyesizliğin, tasvip edilmeyen bir davranışın yapılıyor olabilmesi için topluluğun büyük bir çoğunluğunun bu eylemi desteklemesi gerekir. aktif olarak destekleyenler olur, pasif olarak destekleyenler olur ama mutlaka destekleyicisi vardır o işlerin. yolcu otobüsü sırf şoför istiyor diye on dakikada bir mola verebilir mi? veremez. mutlaka on dakikada bir mola işinin o yolcular arasında belirli bir çoğunluk tarafından desteklenmesi, bir çoğunluk tarafından da desteklenmesde de kabullenilmesi gerekir. şoför yolculardan birini yolun yarısında, dağın başında otobüsten atmak istese atabilir mesela. çünkü yolcular içinde büyük bir çoğunluk o atılan kişi kendisi olmadığı için eylemi kabullenmiş, yani şoför tarafından otobüsten atılmayan ayrıcalıklı kesime dahil edildiği için bir anlamda şoförü pasif olarak desteklemiştir.

başbakanın bir lafı var. diyor ki "bizim israil halkıyla bir sorunumuz yok. sorun kendi içinde barışık olmayan israil yönetimiyledir.". diyebilir tabi, neticede siyaset dediğin yalan dolan işi. lafı eğme, bükme, sempatik hale getirme sanatı. ama sor bakalım kendisi bu söylediğine inanıyor mu? tabi ki hayır. halkın büyük bir bölümü yahudi milliyetçisi, müslüman kanı dökülmesinden haz duyan şerefsizlerden oluşmamış olsa nasıl olur da israil yönetimi herkesin gözü önünde bu insanlık dışı eylemleri, açıklama ihtiyacı bile hissetmeksizin bu kadar rahatça yapabilir? hayır, idareciler diktatör olmuş olsa hadi biraz daha inandırıcı gelir bu yalan, ama bariz bir şekilde halkın seçtiği kişiler bu insanlıktan nasibini almamış adamlar. hadi ezkaza bir kereliğine seçmiş bulundun? ikinci defa seçer misin bu adamları sende azıcık insanlık olsa? diktatörler bile arkalarında büyük bir halk desteği olmadan hiçbir şey yapamazlar, kaldı ki demokratik seçimlerle iktidara gelmişler yapabilsin.

popülist söylemlerin ortak bir yönü vardır. neresinden tutsan elinde kalır. o yüzden fazla kurcalamamaya gayret edersin. doğa kanunuymuşçasına kabullenirsin. işte halkların kardeşliği de böyle bir kavram.
pkk yandaşlarının uydurduğu hayali kardeşlik. anayurdundan soğutulmuş bir ırkın mensupları bu yalana inanmaz.
bir halkların kardeşliği mitingi düşünün ki içinde hiç türk bayrağı olmayan, katilin apo'nun posterleri ile dolu, ne kadar samimi değil mi?
Nasıl bir kardeşlikse eli silahlı
molotof kokteylli
elektrik kaçakçılığı yapan
van'a giden yardımlara rağmen bizi 7.2 yıkamadı. t.c. mi yıkacak pankartı açan
yasin börü'yü,fırat çakıroğlu'nu katleden
Savcı mehmet kiraz'ı şehit eden
bir kardeşlikse kardeşliğinizi bir gözden geçirin.
Yalan değildir. Güzel, birleştirici bir sosyalist söylemidir. kardeşlikten bile rahatsız olan ırkçıları kızdırır. Asıl çatışmanın halklar arası değil sınıflar arası olduğunu görebilme yetisine sahip olmayanların saldırısına maruz kalmıştır bu slogan.
evet bazen sevgililiktir.
bölücü kürtlerin uzun yoldan pkklıyım deme şeklidir.
At yalanı sev inananı inananlar kardeştir. O kadar.