bugün

(bkz: sanatsal bir şekilde kalktı)
birçok şişirilmiş şiirden daha edebi ve daha kaliteli bir şiirdir.

tamlamalar harika: şaşaalı henüzlük, cüretkar halalık.

ilişkiyi tasvir etmek desen harika; adeta porno izlersiniz ama ahlaklı olanından. *

duygu ararsanız eğer, satırların neresinden alırsan al bir bütünlük var.

velhasılı cemal süreya okuyacağınıza bunu okuyun. daha samimidir.
Bir kısmı.
0:00 0:35
hesabımı silerken silinmiş olan şiir. Eltim bunu ne kadar özenle yazmıştı. 2 ve 3. bölümlerini de yakında gönderecek.

(i.)
hatırlarım: ilkin aynı şeylere dokunmak suretiyle tutuştuk el ele.
Sen, şaşaalı "henüz"lüğünle imkan verirken şimdinin ötesine,
Ben cüretkar "hala"lığımla bir yara gibi kaldım mutezil teninde.
Müşterek yaşantılar şimdi kaim tekil mazide.
olsun, hala kalçanda parmak izim.

yokluğuna yurt kurmuş yalnız uykuların sahte rüyasında,
bilmem kaç boyutlu şekillerin en uzak buutunda,
her metabolizmanın sindiremediği parçasında,
500.000 yıl sonra karbon testi yaptırsan da
üzgünüm, hala kalçanda parmak izim.

tırnak saplandığı tende değil, ayrılığında sökülür yerinden.
sırtıma şehvetin pençeleriyle çizdiğin kanlı resimlerden,
ve hediye ettiğin boynuma, biçimsiz mor çiçeklerden,
buncası ve sonra nicesinden, yalnız bir iz sana benden.
Bilirim, hala kalçanda parmak izim.

tüm heyecanlı rast-gelişlerin nihayetinde dayanırdı sırtın duvara.
Kapı tekmelenir ve dudaklar başlardı üstünlük savaşına.
Bir el kurtularak bedeninden usulca yuvarlanırdı daha aşağıya.
Parmaklarımla imzalardım seni, hala kalçanda parmak izim.

ki sen görürdün bir uzunluğun o anda nasıl yükseldiğini,
Ki ben de bundan açıklardım beni kendine çekişlerini.
eğerdim seni secdene, Saçların elimde, bir demet tutar gibi.
alkış tutardık ve elime iştirak eden o kızarmış yanak,
Ozan marcus der ki "Hala kalçanda parmak izim."
Daha duygusal olarak duygulara hitap ederek ben de ekliyim.

Sen öyle bakmalara çekinirsin ya
Çekerken bakışlarinı oyle hınzırca
Bilmez miyim aklında o günler hala
Kalcanda parmaklarımın izi duruyor

Hangi ask çikaracak seni doruğa
Gunden güne çökeceksin derin boşluğu
O gün gelip hatirlama beni sakın ha
Bil ki o gun Kalcanda parmaklarımin izi solacak.

Devam eder ama bos verin aglatmaya tövbeliyim.
Zamanında üvey eltim tarafından yazılmış ve seslendirmesi bugün başarılmış şiirdir. Biraz ayıplı gelebilir ama lirizmde ayıp olmaz diyor Wordsworth, yani umarım demiştir. Buyurun:

https://vocaroo.com/i/s0jTg2F260zY

(#39864747)
Kuşkusuz gece gece aklıma gelen şiirimdir. Çok duygusal, kaldıramayan okumasın. ilk paylaştığımda çok kişi ağlamıştı.

(i.)
hatırlarım: ilkin aynı şeylere dokunmak suretiyle tutuştuk el ele.
sen, şaşaalı "henüz"lüğünle imkan verirken şimdinin ötesine,
ben cüretkar "hala"lığımla bir yara gibi kaldım mutezil teninde.
müşterek yaşantılar şimdi kaim tekil mazide.
olsun, hala kalçanda parmak izim.

yokluğuna yurt kurmuş yalnız uykuların sahte rüyasında,
bilmem kaç boyutlu şekillerin en uzak buutunda,
her metabolizmanın sindiremediği parçasında,
500.000 yıl sonra karbon testi yaptırsan da
üzgünüm, hala kalçanda parmak izim.

tırnak saplandığı tende değil, ayrılığında sökülür yerinden.
sırtıma şehvetin pençeleriyle çizdiğin kanlı resimlerden,
ve hediye ettiğin boynuma, biçimsiz mor çiçeklerden,
buncası ve sonra nicesinden, yalnız bir iz sana benden.
bilirim, hala kalçanda parmak izim.

tüm heyecanlı rast-gelişlerin nihayetinde dayanırdı sırtın duvara.
kapı tekmelenir ve dudaklar başlardı üstünlük savaşına.
bir el kurtularak bedeninden usulca yuvarlanırdı daha aşağıya.
parmaklarımla imzalardım seni, hala kalçanda parmak izim.

ki sen görürdün bir uzunluğun o anda nasıl yükseldiğini,
ki ben de bundan açıklardım beni kendine çekişlerini.
eğerdim seni secdene, saçların elimde, bir demet tutar gibi.
alkış tutardık ve elime iştirak eden o kızarmış yanak,
ozan marcus der ki "hala kalçanda parmak izim."