bugün

her şeyi bilen anlatıcının bakış açısıdır.

örnek:

'' hasan, vapurda oyalandı, gırıl gırıl işleyen vinçlere, üstleri yazılı cankurtaran simitlerine, kurutulacak çamaşırlar gibi iplere asılı sandallara, vardiya değiştirilirken çalınan kampanaya bakarak çok eğlendi. beş yaşında idi, şirin konuşmalarıyla güvertede yolcuları epey eğlendirmişti. fakat vapur, şuraya buraya uğrayıp bir sürü yolcu bıraktıktan sonra sıcak memleketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı. kalanlar, bilmediği bir dilden konuşuyorlardı. hasan, köşeye büzüldü, bir şeyler soran olsa da susyordu. portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir katılık, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi sert bir düğüm, hep susuyordu.

anlamaya başladığı arapçayı, küçücük kafasında beliren inatla konuşmayarak sustu. daha büyük bir tehlikeden korkarak deniz altında nefes almamaya çalışan bir adam gibi tıkandığını duyuyordu, gene susuyordu. ''